CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, Yunanistan Başbakanı ile görüşen Başbakan Binali Yıldırım’ın işgal edilen 18 ada hakkında cılız sesle konuştuğunu, bunun başlı başına bir güvenlik sorunu olduğunu belirtti.
CHP Milletvekili Kazım Arslan şu açıklamada bulundu:
“Ülke toprağı işgal ediliyor, sürekli uyarıyoruz ama iktidar direnmiyor ve diplomasiyi de çalıştırmıyor. Ülkemizin doğu ve güneydoğusunda sınır güvenliği kalmamış, şimdi de yeni bir zaafiyetle Ege’de göz göre göre adalar elden gidiyor, ama Başbakan mevkidaşıyla bu konuyu açıkça konuşamıyor, gündeme getiremiyor. Türk toprağı masada pazarlık edilmeyecek kadar kutsaldır ve toprağı savunmak onur meselesidir. Darbeci askerlerin iadesinde ısrarcı olmak başka bir şey, "18 adayı neden işgal ediyorsunuz, gereğini yaparız” diyerek adaların işgaline kararlı bir şekilde ses çıkarmak başka şeydir. Ülke toprağı alışveriş konusu yapılamaz ve hiçbir şekilde tartışılamaz. Adalarımız işgal edilirken, diplomasi ve ordu susturuluyorsa, iki Başbakanın görüşmesinde bu konu öncelikli gündem yapılamıyorsa, Başbakan Yıldırım çıkıştaki basın toplantısında açıkça “adalarımız için şunu konuştuk, çözüme gidiyoruz” diyemiyorsa, siyasi irade affedilmez bir gaflet içindedir.
Adalarımız işgal edilirken göz yuman, bu işgale karşı koymayan, gereğini yapmayan iktidar, Katar’a asker gönderirken acele edip anlaşmanın onaylanmasını hızla isterken,18 ada için kılını kıpırdatmamıştır. Bu iradenin vatanseverliği sorgulanır duruma gelmiştir.
Ülkemiz tam bir terör sarmalının içinde iken, güvenliğimizi sağlayamayan iktidar, Katar'ın güvenliğine soyunmuştur. Ülkeyi darbe ortamına sürükleyen, kuralları oturmuş Türk diplomasisini ulusal çıkar yerine parti ve şahıs çıkarına terk eden iktidar, işgal edilmiş 18 adamıza bugün darbecilerin iadesi uğruna ses çıkaramıyor ve hiçbir şey demiyor.
Ülkemiz, iktidarın bu zayıflığıyla toprak kaybetmeye, yalnızlaşmaya ve kararlı bir duruştan uzaklaşmaya devam ediyor. Şahıs ve parti çıkarı değil ulusal çıkar odaklı dış politikaya dönülmeli, sınır güvenliği hemen sağlanmalı, ülke toprağını koruyan dış politika anlayışına acilen geri dönülmelidir. Yıllardan beri sürdürülen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün bize göstermiş olduğu" Yurtta Sulh Cihanda Sulh" politikasından sapmadan ülkemizi yönetmeliyiz, onurlu bir dış politikayı sürdürmeliyiz."