Konferansın ‘Yerel ve Bölgesel Yönetimler Bakış Açısıyla Politika Oluşturulması ve AB Müktesabatının Uygulanması’ başlıklı oturumunda konuşan Bölgesel Komite Üyesi Jean Luc Vanreas’ın konuşması üzerine söz alan Bakan, AB Bölgesel Sorunları’nda birinci sıradaki sorunun Suriyeli mülteci çocukların sorunları olduğunu ifade etti. “Avrupa göç konusunda ahlaki olarak sınıfta kalmıştır” diyen Bakan, AB’yi Suriyeli mülteci çocuklar için harekete geçmeye çağırdı.
‘İNSANLIĞIN ORTAK AYIBI’ OLAN BİÇARE ÇOCUKLAR...
Suriyeli mülteci çocukların nasıl bir hayat yaşadığını Avrupa Parlamentosu’nda aktaran Bakan, “Türkiye’de yaşamak zorunda kalan 4 milyon Suriyeli mülteciden 2 milyonu çocuk. Bu çocukların yüzde 80’i eğitim alamıyor. Ülkemizdeki mülteci Suriyelilerin doğum oranı bize göre iki üç kat daha fazla. Yılda en az 150 bin çocuk sadece Türkiye’de dünyaya geliyor. Yüzde 74’ünün ailesinden birini savaşta yitiren yetim, öksüz çocuklar bunlar. Yüzde 30’u manevi şiddet yanında fiziki şiddeti de minik bedenlerinde yaşayan şiddet mağduru çocuklar... Çadırlarda, derme çarpma barakalarda, kamplarda ve de sokaklarda hemen yanı başımızda yaşayan çocuklar... Savaştan, ateşten, yoksulluktan ve yokluktan canını kurtarmak için Avrupa’nın bir parçası olan ülkemize sığınan, Ortadoğu’da ‘insanlığın ortak ayıbı’ olan biçare çocuklar... Çoğunun okula gitmediği, gidemediği çocuklar... ‘Medeniyet sokaklarında’ dilendirilen, üşüyen, tacize uğrayan, horlanan çocuklar... Küçücük yaşta fuhuşa sürüklenen, cinsel istismara uğrayan çocuklar.... Bu sadece Türkiye’nin değil tüm insanlığın ve dolayısıyla Avrupa’nın bir sorunudur” diye konuştu.
TALİBAN, BOKO HARAM, IŞİD...
‘Ulusal güvenlik’ konusunun çocukları görmezden gelmenin nedeni olamayacağını vurgulayan Bakan, “Eğer AB, Bölgesel Politikalar kapsamında insanlığın vicdanına emanet olan bu çocuklara el atmazsa diğer ülkelerdeki mülteci kamplarındaki çocukların akibeti ne olduysa bu çocukların akibeti de öyle olacak. Afganistan savaşında Pakistan kamplarında yaşamak zorunda kalan Afgan çocuk mültecilerden Taliban; Afrika’daki mülteci kamplarından Boko Haram; Ortadoğu ve Avrupa’daki mülteci kamplarından İŞİD çıktı. Yani bu çocuklar, eğitim göremezler ise ne olacaklarını öngörmek için kahin olmak gerekmiyor. Ulusal güvenlik bu çocukların sorununu görmezden gelmek için bir neden değildir” ifadelerini kullandı.
AVRUPA GÖÇ KONUSUNDA AHLAKİ OLARAK SINIFTA KALMIŞTIR!
AB’ye çocuklar için harekete geçme çağrısında bulunan Bakan, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Avrupa göç konusunda ahlaki olarak sınıfta kalmıştır. Türkiye’nin ahlaki sorumluluğunu yerine getirdiği süreçte Avusturya’nın, Macaristan’ın göçmenlere tavrını ve açıklamalarını unutmuyoruz. Geçen yıl yine burada Avrupa’ya gelecek 30 bin göçmenle ne yapılacağı konuşuluyordu. O zaman Türkiye’de 3 milyon olan göçmen sayısı bugün 4 milyona çıktı. Bu sorunu bu çocuklar için, ülkemiz için; Ortadoğu için, Avrupa için, kısacası insanlık için avantaja çevirmeliyiz. AB, Bölgesel Politikası’nda bu çocukların eğitimi için bir başlık açmalı, eğitim projeleri hazırlamalı. Bu konu yalnız Türkiye’nin sorunu olmamalı, Türkiye tek başına bu sorunun üstesinden gelemez. Ülkemiz bu konuda yalnız bırakılmış durumda. AB’nin bu konuda politika geliştirmesini gerektiğini düşünüyorum.”