Yunanistan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopulos, 18 Temmuz 2017 günü Aydın’a bağlı Bulamaç ve Eşek Adası’ndaki Yunan Askeri Üslerini, bir gün sonra ise İzmir’e bağlı Koyun Adası’ndaki Yunan Askeri Üssü’nü ‘başkomutan’ sıfatıyla ziyaret etti.
Türkiye, adalardaki Yunan askerlerini denetleyen Pavlopulos’un uçuşu sırasında “Türk hava sahasında uçuyorsunuz, hava sahasında uçuyorsunuz bölgeyi derhal terk edin” çağrısında bulunuldu ancak, çağrıya uyulmadı. Pavlopulos, Türkiye’nin bu uyarısıyla ilgili ise, “Lozan ve Paris Antlaşmalarına göre Ege'de gri bölge yoktur. 1947 Paris Antlaşması ile 12 ada ve bu adalara bitişik adacıklar Yunanistan'a verilmiştir. Bu sınırlar Yunan ve Avrupa sınırlarıdır” açıklamasını yaptı.
Konuyu TBMM gündemine taşıyan Milli Savunma Komisyonu Üyesi CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli tarafından yanıtlanması istemiyle yazılı soru önergesi verdi.
‘KASIMPAŞALI ÜSLUBU’NUN DIŞ POLİTİKA VE DİPLOMASİDE KARŞILIĞI YOK!
Hükümet’in adalar konusunda sessiz ve ilgisiz olduğunu vurgulayarak, dış politika ve diplomasi dilini eleştiren Bakan şu şekilde konuştu: “Adalar konusunda defalarca meclise önerge verildi ama soruların çoğu yanıtsız bırakıldı. Önergelere gelen yanıtlardan birinde ‘Ege adalarının aidiyetine ilişkin temel uluslararsı belgeler, 1923 Lozan ve 1947 Paris Barış Antlaşmalarıdır. Bu antlaşmalar, adaların egemenliğini ve silahsızlandırılmaları ile ilgili ayrıntılı hükümler ihtiva etmektedir. Bu itibarla sorun, Lozan ve Paris Antlaşmalarıyla ilgili maddelerin yorumuyla alakalı hukuki bir meseledir. Bilindiği gibi, Ege meseleleri Yunanistan ile aramızda mevcut diyalog kanalları çerçevesinde tüm yönleriyle ele alınmaktadır. Ülkemiz bu sorunların tümüne uluslararası hukuk çerçevesinde hakkaniyete uygun ve ülkemizin temel hak ve menfaatleri gözetilerek diyalog yoluyla çözüm getirilmesini arzu etmektedir’ ifadeleri kullanıldı. Muktedirin iç politikada kullandığı ve karşılık da bulduğu ‘Kasımpaşalı dili ve üslubu’nun dış politika ve uluslararası diplomaside karşılığı yok. Lozan’ın kazanımlarını küçümseme gafletinde bulunan muktedir, vatan topraklarını Yunanistan işgalinden kurtarmak için nasıl bir diyalog kuruyor merak ediyoruz! Lozan bizim kurucu belgemiz. Bu ülkenin tapusu, çocuklarımızın güvencesi. Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesine göre hiçbir ülkenin toprağında bir karış gözümüz olamaz. Ancak hiçbir ülkenin de toprağımıza göz koymasına, işgal etmesine izin vermeyiz.”
CHP’Lİ BAKAN, MİLLİ SAVUNMA BAKANI’NA SORDU:
1 – Adalarımızla ilgili bu konu, aylardır zaman zaman basın aracılığıyla gündeme gelmektedir. Ancak Hükümet, Yunanistan askerinin bu adaları işgaliyle ilgili sessiz kalmaktadır. Vatan toprağı olan söz konusu adalardaki Yunanistan işgali ve askeri varlığına son verilmesi için ne gibi diplomatik ve askeri önlemler alınmıştır?
2 – Lozan Antlaşması’nın yıldönümünde Pavlopulos'u taşıyan uçak tüm uyarılara rağmen Türk hava sahasına nasıl girmiştir? Neden önleme yapılmamıştır?
3 – Egemenlik hakkımızın ihlali niteliğinde olan ve uluslararası hukuka göre bize ait olan adalarımızın işgal edilmesine karşı ne tür askeri ve diplomatik önlemler alınmış ve alınacaktır?