CHP’li Murat Bakan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Dünya Su Günü’ndeki açıklamasını, “Suyumuzun yüzde 75’i boşa gidiyor, Cumhurbaşkanının haberi yok ‘Bir damla suyu boşa kaybetmedik’ diyor” diye eleştirdi.
Bakan, “Çevreyle ilgili düşünen, ülkenin geleceğiyle ilgili bir adım atmak isteyen yok, öyle bir akıl yok. İklim kanunu şuradan çıkartsak, su kanunu çıkartsak, biyolojik çeşitliliği koruma kanunu çıkarsak... Bu ne ister? Bu akıl ve bilgi ister, vizyon ister. Hamasetle siyaset olur belki ama hamasetle devlet yönetilmez. Hamasetle devlet yönetemeyeceğinizi bu seçimde göreceksiniz” dedi.
CHP’li Bakan’ın konuşmasının satır başları şu şekilde:
"ÇIKAR GRUPLARININ ÖNCELİKLİ TALEPLERİNİ GETİRİYORSUNUZ"
“Çevre Komisyonuna herhangi bir kanun teklifi geldiğinde heyecanlanıyorum. Niye heyecanlanıyorum? Çünkü gerçekten, ülkenin, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın dev gibi çevre sorunları var. ‘Acaba ne gelecek?’ diye heyecanlanıyorum. İki gün önce insanlar sokakta spor ayakkabılarıyla, trençkotlarıyla geziyorlardı; bugün kar yağışına uyandık. Hiç düşünüyor musunuz, neden? Dünya ciddi bir varoluş problemi yaşıyor. Türkiye bu varoluş probleminden en çok etkilenecek ülkelerden biri Akdeniz havzasında olduğu için. Buraya gelmesi gereken yasa iklim yasası ama siz torba yasa getiriyorsunuz. Bir yasayı getirirken ulusal çıkarları, ülkenin menfaatini, Türkiye’nin geleceğini değil birtakım çıkar gruplarının öncelikli taleplerini getiriyorsunuz buraya. Her seferinde havucun büyüğü heybede, her kanun teklifinde bir rant mevzusu var.
"BU İKTİDARIN AKLI, BU TARIM BAKANLIĞI’NIN AKLI BU KADAR"
İklim kriziyle ilgili bir Meclis Araştırması Komisyonu kurduk bu Meclis’te. 800 küsur sayfalık rapor yazdık. Bunda Sibel Ersoy var, Behiç Çelik var, Murat Çepni var yani tüm Meclis gruplarından arkadaşımızın bu 820 sayfalık raporda emeği var, katkısı var. İklim kriziyle ilgili ne yapılması gerektiğini ne yapılacağını söyledik. Ya, Allah aşkına! Bir tane bürokrat alıp okumaz mı şunu ya! Şuradaki bizim önerilerimizi bir tane bakanlık değerlendirmez mi! İklim krizi bu ülkenin ulusal güvenlik sorunu. Ben bu iklim araştırma komisyonunda arkadaşlarımla beraber sahaya çıktım, beraber Seyfe Gölü’ne gittik. Oranın muhtarı bize dedi ki: ‘Ya, sayın vekillerim, buraya geldiniz, bu Seyfe Gölü geçmişte turnaların, flamingoların yuvasıydı. Yüz binlerce flamingo, allı turna havalandığında gökyüzü kararırdı, gökyüzü görünmezdi.’ Şu an bir tane kuş yok. Göl kurumuş. Yanında TİGEM’in çiftliği var, hayvancılık yapıyor, sulu tarım yapıyor, gölü kurutmuş. 200 metre derinden su çekiyor TİGEM hâlâ, böyle bir bilgisizlikten, böyle bir bilinçsizlikten bahsediyorum. Sadece Seyfe Gölü mü? Konya kapalı havzası... Herkes diyor ki: ‘Konya kapalı havzası kuraklık sebebiyle obruklar oluştu. Su yok.’ Konya kapalı havzasında stratejik ürününüz ne biliyor musunuz? Şeker pancarı. Yani sulu tarım isteyen bir ürün. Bu iktidarın aklı, bu Tarım Bakanlığı’nın aklı bu kadar. Konya’da şeker pancarı yetiştiriyor.
Suyumuzun yüzde 75’i boşa gidiyor, Cumhurbaşkanının haberi yok ‘Bir damla suyu boşa kaybetmedik’ diyor. Sayın Cumhurbaşkanının tweeti var, Su Günü’ydü geçenlerde. Tweetinde diyor ki: ‘Cumhuriyet tarihinde yapılanların 2 katından fazla barajı yirmi bir yılda inşa ettik. Ülkemizin bir damla suyunun boşa gitmesine rıza göstermedik’ Sayın Cumhurbaşkanı da okumamış bu raporu. Türkiye’deki tatlı suyun yüzde 75’i vahşi sulamayla gidiyor. Seferberlik ilan edelim, kapalı, damlama tipi sulamayla ilgili dedik. Bunu ben söylemedim, AK Partili de söyledi, İYİ Partili de söyledi, MHP’li de herkes söyledi. Yüzde 75’i boşa gidiyor, Cumhurbaşkanının bundan haberi yok ‘Bir damla suyu boşa kaybetmedik’ diyor. Devlet Su İşleri bütün sulak alanları kuruttu. Türkiye’nin göllerinin yüzde 60’ından fazlası ya kurudu ya kirlendi. Suyu israf etmeyecekseniz buraya bu torba yasayı değil su kanunu getirecektiniz, su kanunu. Niye getirmediniz su kanununu? Su kanunu yok bu ülkenin. Komisyonda ‘Biz de destek verelim’ dedik, niye gelmedi?
Bu akıl ve bilgi ister, vizyon ister
Çevreyle ilgili düşünen, ülkenin geleceğiyle ilgili bir adım atmak isteyen yok, öyle bir akıl yok. Yasama dönemi bitiyor, seçime gidiyoruz. İklim kanunu şuradan çıkartsak, su kanunu çıkartsak, biyolojik çeşitliliği koruma kanunu çıkarsak... Bu ne ister? Bu akıl ve bilgi ister, vizyon ister. Sizin getirdiğiniz kanun teklifine bak, işte, deniz kıyısında yer altına otopark yapacak; belli grostonun üzerindeki gemilerin cezası indirilecek yani yine bir rant meselesi. Hamasetle siyaset olur belki ama hamasetle devlet yönetilmez. Hamasetle devlet yönetemeyeceğinizi bu seçimde göreceksiniz.”