CHP İzmir milletvekili ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesi Mustafa Ali Balbay engellilerin eğitimden toplumsal hayata katılımına kadar her alanda büyük engellerle karşılaştıklarını vurgularken hükümetin engellilerin sayısını dahi tam olarak bilmediğine dikkat çekti.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle bir açıklama yapan Balbay iktidarın engellilerin özellikle eğitiminde sınıfta kaldığını söyledi. Engelli dernekleri başta olmak üzere bu alanda yapılan çalışmaları analiz eden Balbay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkemizde sadece görme engelli sayısının 700 binlerde olduğu ifade ediliyor. Bu engellilerin 120 bininin tamamen görme engelli olduğu, geriye kalanların ise çeşitli derecelerde görme kaybı ile yaşadıkları söylenmekte. Biz bu verileri devletin ilgili kurum ve kuruluşlarında bulamıyoruz. Yani iktidar mensupları engellilerin ülkemiz coğrafyasındaki dağılımına, engel durumlarına yönelik son 15 yıldır bir çalışma yapmamış. 2002 verilerine göre nüfusumuzun yüzde 13’e yakını engelli olarak yaşıyor ancak, 2017 Türkiyesinde bu durum nedir belli değil.”
Görme engelliler için ülkemiz genelinde 16 okul bulunduğunu hatırlatan Balbay, “bu 16 okulun kaçı faal kaçı değil, okullarda kaç öğrenci öğrenim görüyor, doluluk ve erişilebilirlik durumları, eğitim öğretim kalitesi ile öğretmenlerimize sunulan olanaklar açıklanmaya muhtaç duruyor" diye konuştu.
Engelliler arasında en dezavantajlı kesimin işitme engelliler olduğunu vurgulayan Balbay, “ülke nüfusunun binde 5’inin işitme engelli olduğu tahmin edilmekte. Bu kesimin en büyük sorunu eğitim ve istihdam eşitsizliği. İşitme engelliler için hala ortak bir işaret dili oluşturulmamıştır. Bu alanda gerek Milli Eğitim Bakanlığı gerekse Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bir çalışma yürütmemektedir. 26 bölge çalışması yapılarak ortaya konan sözlük çalışması ise maalesef ihtiyacı karşılamamaktadır. İşitme engellilerin eğitimi için öğretmenlerimiz eğitim öğretim donelerinden ve teknolojik imkanlardan uzak kalmakta ve yeterli destek verilmemektedir. İşitme engelliler eğitim sürecinin sıkıntıları nedeniyle okuryazar olmadan mezun edilmektedir. Bunun yanısıra istihdam tercihleri yapılırken en az faydalanan kesim de işitme engellilerdir” dedi.
HAYATTA TUTMAK YETMEZ HAYATA KATMAK GEREKİR
Engelli ailelerine maddi destek yapılmasını doğru bulduğunu ifade eden Balbay şöyle konuştu:
“Bu desteklerin sınırlandırılması ise doğru değil. Engelli ailenin kazancının hesaplanarak engelli bireye maaş bağlanması, ÖTV oran değişiklikleri, protez ortez katkı paylarının yüksek tutulması ile istihdam kotalarının kullandırılmaması kabul edilecek tasarruflar değildir. Engelli yurttaşlarımız için asıl amaç onları toplumsal yaşamda etkin ve yetenekleri doğrultusunda destekleyerek hayatın içine katmaktır. Bakanlık 2018 yılında 5 bin engelliyi istihdam edeceğini açıkladı. Bu alımları ne zaman yapacak, net takvim vermeli. İktidar yüzde 3’lük engelli istihdamı için kamu kontenjanına neden uymuyor. Kamuda bunu uygulamayan iktidarın özel sektöre yönelik caydırıcı bir tutum takınması ve gerekli denetimi yapması sözkonusu olabilir mi? İktidar yıllara yayarak kamu kontenjanını doldurma arzusundan vazgeçmeli.”
Balbay iktidarın 2005 yılında tüm siyasi partilerin ortak çabası ile çıkarılan Engelliler Hakkında Kanunun hükümlerine uymadığını vurguladı. Balbay, bu kanunun geçici 2. ve 3. maddelerini hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“ilgili maddelerde, 'kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmî yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar ile büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, şehir içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan toplu taşıma hizmetlerinin engellilerin erişilebilirliğine uygun olması için gereken tedbirleri alır. Mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçları, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde engelliler için erişilebilir duruma getirilir' düzenlemesini getirmektedir.
İktidarın bu maddenin hükmü gereğince engelli yurttaşlarımızın hayatını kolaylaştıracak bu çalışmaları 2012 yılına kadar gerçekleştirmesi gerekiyordu. Bunu sağlamak yerine hükümet bu maddelerin hükmettiği süreleri iki yıl iki yıl uzatarak 7.7.2018 tarihine kadar ötelemiştir. Engellilere hizmet için TBMM iyi bir yasa çıkarmış ama 'uygulama engelli' hale gelmiştir."
Balbay Bakanlık tarafından 2013 yılında çıkarılan Erişebilirlik İzleme ve Denetleme Yönetmeliğine göre umuma açık hizmet veren her türlü yapılar ve açık alanlar ile toplu taşıma araçlarında erişilebilirliğin izleme ve denetimini yapacak olan komisyonların düzenli çalışamadığını, gerekli inceleme ve denetimler ile cezai işlemler gerçekleştiremediklerini, buna yerel yöneticiler ile bakanlık il bürokrasisi tarafından engel olunduğunu söyledi.