CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Üyesi Mustafa Ali Balbay YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç'ın açıkladığı üniversite sınav sisteminin hayal kırıklığı yarattığını belirterek, tüm sorumlulara, "işi uzmanına devredin" çağrısı yaptı.
Balbay 2 milyon 200 bin adayın ve ailelerinin dört gözle beklediği yeni sistemin yeni belirsizlikler doğurduğunu vurguladı, şu noktalara dikkat çekti:
-Puan türü 18'den 4'e iniyor. Dünyada uzmanlık alanları giderek derinleşirken üniversiteye girişte puan türünü daraltmak akıl işi değil. Bu yöntemle öğrencilerin istemleriyle puan sistemini buluşturmak neredeyse olanaksız.
-Sabah ilk baraj sınavına giren öğrenci, barajı geçip geçmediğini öğrenemeden öğleden sonraki sınava girip girmemeye karar verecek. Bu durumda öğrencilerin bir de müneccim tutması gerekir.
-Eski sistemde öğrencilerin bir bölümü ilk sınavda eleniyordu. İkinci sınav adı üstünde yerleştirme sınavı oluyordu. Şimdi birinci sınavı geçmeyen de ikinciye katılacak. İlk sınavda başarısız, ikincide başarılı olan öğrencinin durumu ne olacak?
-Öğrencileri yormama, sistemi kolaylaştırma, sınavı yaymama hedefiyle yapılan değişiklik sonucu, öğrencilerin bir günde 240 soru yanıtlamaları gerekecek. Bu mu yormama! Değişikliği yapanlar ya hiç sınava girmemiş ya da öğrencilik nedir bilmiyor.
-ilk oturumda sadece Türkçe ve Matematik sorulacak. Bu uygulama meslek okullarından ve İmam Hatip liselerinden gelen öğrencilere haksızlık.
-Ucu açık sorunun nasıl ve hangi alanda olacağı belirsiz. Buna ucu karanlık sınav denir.
-İki yıllık programa girmek isteyenlerin hangi puan türüne göre tercih yapacakları, belli değil.
-Bu sistem önümüzdeki Hazirana kadar birkaç kez daha değişmeye muhtaç. Bu sistemden olsa olsa kevgir olur. YÖK, ben sınav işinde yokum diyor. Bu tablo en hafif anlatımla öğrencilere saygısızlık.
MECLİS'E TAŞIDI
Balbay sınav değişikliğindeki sorunlu noktaları Meclis'e taşıdı.
Balbay Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:
1. Aynı günün sabahı birinci oturuma giren öğrenci ikinci oturum için gerekli olan 180 puanı aldığını nasıl öğrenecek?
2. Öğrenci her hal ve şart altında ikinci oturuma katılıp, başarılı olursa ve birinci oturumda yeterli olan 180 puanı alamamış ise durumu ne olacak?
3. Öğrencilerin gireceği birinci ve ikinci oturumdaki derslerden açık uçlu soru ile sınav yapılacak dersler var mı? Bu sorular nasıl uygulanacak, hesaplamalar nasıl olacaktır?
4. Birinci oturumda öğrencilerin sadece Türkçe ve Matematik derslerinden sınava tabii tutulmaları meslek ve imam hatip okullarından sınava giren öğrencilere haksızlık doğurmayacak mı?
5. Her iki oturumda yapılacak sınavlarda Tarih ve Güzel Sanatlar derslerinden neden soru sorulmuyor? Bu dersler hesaplama dışında neden tutuluyor? Tarih dersi sizin için bu kadar önemsiz mi?
6. Önlisans için öğrenciler hangi puan türüne göre tercihte bulunacaklar?
7. Bütün eğitim hayatının final noktası olarak görülen üniversite sınavlarında öğrencilerin aynı gün 160 ila 240 sorulu bir sisteme sokulmalarının sonuçlarına ilişkin akademik değerlendirmeniz ne olmuştur? Bu kararı hangi akıl ve bilimsel veri ışığında aldınız?
8. Öğrencilerin aynı gün iki oturum için sınava giriş parası ödemesi zorunlu mu olacak? Sistem ayrıca bir kaynak sağlamaya dönük mü düşünüldü?
9. Sınav sistem değişikliğine yönelik görüşüne başvurulan ulusal ve uluslararası üniversiteler, sendikalar, eğitim bilimciler kimlerdir? Görüşleri ne olmuştur?