CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, katıldığı bir televizyon programında CHP İzmir İl Başkanı’nın istifasını değerlendirip, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
İSTİFA KARARINI HEM ZAMANLAMA HEM DE İNANDIRICILIK AÇISINDAN DOĞRU BULMUYORUM
Açıklamalarına, eski İl Başkanı Alaattin Yüksel’in partinin muhtelif kademelerinde bulunmuş, çok deneyimli bir isim olduğunu belirterek başlayan Bayır, ‘’Birlik beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz ve partimizin oylarının yükselişe geçtiği bir dönemde, Seferihisar’daki toplantıyı bahane ederek, Alaattin Yüksel’in istifa etme kararını, hem zamanlama açısında hem de inandırıcılık açısından doğru bulmuyorum. Örgüte kapalı olan bir toplantıydı. Bizim de haberimiz 48 saat kala oldu. Bu açıdan baktığımızda, Alaattin Beyin ‘’Beni Bypass ettiler’’ sözü, böylesine deneyimli bir siyasetçiye yakışmadı. İl Başkanı olduğum dönemde, Alaattin Yüksel, Genel Başkan Yardımcısıydı. Bende kendisi tarafından o dönemde, birçok İl Başkanı gibi bypass edildim. Kimi toplantıların yapılmasına, 12 saat kala haberim oldu. Parti temayüllerimizin gereği olarak bir programın İl Başkanına bilgilendirmesini yapmak, Genel Başkanımızın görevi değildir. Programın 48 saat önce biliniyor olması, Alaattin Beyin istifa gerekçesini haklı kılmaz. 2 gün, program yapma açısından çok uzun bir süredir. Şunu açıkça belirtmeliyim ki, ben istifanın o programın kendisine bildirilmemesi ile ilgili olduğunu sanmıyorum. Yorgunluk ve başka sıkıntıların etken olduğunu, programın bildirilmemesinin de, işin bahanesi olduğunu düşünüyorum.
GİDENLERİN YERİ DOLDURULUR
Yönetim kurulunun onayı ile çıkan, 40 yılını partiye adamış, Asuman Ali Güven’e İzmir’deki tüm milletvekilleri olarak yeni İl Başkanımıza ve mevcut yönetime gereken desteği vereceğiz. Cumhuriyetin temellerini atan, Ülkemizin çimentosu konumunda olan bir siyasi parti, başsız ve İl Başkansız kalmaz. Gidenlerin yeri doldurulur.
GENEL BAŞKANIMIZA BASKI UYGULANMASI ŞIK DEĞİL
Alaattin Beyi, geri getirme çabasını ve Genel Başkanımıza bu konuda baskı uygulanmasını doğru ve şık bulmuyorum. İlelebet biz bu koltuklarda kalmayacağız. Yeri geldiği zaman koltuklarımızı gençlere bırakacağız. CHP bayrağını, gençlerimize devredeceğiz. Kenara çekilmeyi bilmek zorundayız. Ancak bunu yaparken de partiye zarar vermeyecek bir biçimde yapmak zorundayız.
CHP KENDİ İÇİNDE YİNE KAVGA EDİYOR
Bir önceki seçimlere göre yüzde 3 ile 5 arası oylarımızın arttığını düşünüyorum. Yüzde 30 bandını yakalayan, sahada çalışan tüm milletvekili arkadaşlarımız, Genel Başkan Yardımcılarımız ve Genel Başkanımız, birlik ve beraberlik görüntüsünü vermek zorunda. Bu esnada, 7 ay önce seçilmiş bir il başkanı, 2 yıllığına görevine devam etme onayı kendisine verilmişken, ben istifa ediyorum demesi, toplumda ’’ CHP yine kendisi içinde kavga ediyor’’ algısına neden olabilir.
BİRİLERİ BİRTAKIM GÜÇLERİ ARKASINA ALDI DİYE…
Asla partimi küçültecek veya partimi zora sokacak söylemlerde bulunmam. Hiçbir arkadaşımın da kullanmasını istemem. Ama bazı gerçeklerde var ki, birileri bir takım güçleri arkasına aldı diye, doğru bildiğimiz düşünceleri de içimize atamayız. 1 Kasım seçiminden geçtikten kısa bir süre sonra bizi yaralayan bazı sözler oldu. Alaattin Yüksel, ‘’13 Milletvekili, Aziz Kocaoğlu kadar çalışmıyor’’ ifadesini kullanmıştı. O dönem çıkıp bunları televizyonlarda söylemedik. Partimiz zarar görmesin diye içimize attık.
SİYASETÇİNİN AĞZINDAN ÇIKANI KULAĞININ DUYMASI GEREKİYOR
O dönem tüm milletvekilleri toplanıp çok daha farklı tepki verebilirdik. Büyükşehir Belediye Başkanının görev ve yetkileri farklıdır, Milletvekillerinin ki ayrıdır. Biri yerelde hizmet sağlamakla yükümlüdür, diğeri yasama görevini yürütmekle görevlidir. Birinin çıkıp, ‘’13 Belediye Başkanı da bir milletvekili etmez’’ demesi de, partiye yararı olmaz. Siyasetçinin ağzından çıkanı kulağının duyması gerekir. Bir söylemde bulunurken başka arkadaşlarımızı incitir miyim, sorusunu düşünmek zorundayız.
BELEDİYE BAŞKANLARININ DA ÖRGÜTÜN İŞİNE MÜDAHALE ETME HAKKI YOKTUR
Sunucunun Aziz Kocaoğlu’nun tavrı ne olacak ili ilgili sorusuna Bayır, ‘’CHP köklü bir partidir. Ülkemizde CHP bayrağını taşıyan birçok belediye başkanı, ilçe başkanı var. Saygınlığını koruyarak geride duran birçok isim var. Gün gelecek bizde kenara çekileceğiz. Ancak burada siyaseti sadece ben şekillendiririm, ben yaparım, ben bilirim, ben hem Belediye Başkanlığını yaparım hem de İl başkanlığını yaparım, kongrelere müdahale eder, kongrelerde taraf olurum düşüncesinde olanlar, doğru yapmıyor. Eğer bizim; altınızda çalışan bürokrata, çalışanlarınıza, genel müdürlerinize bir müdahale hakkımız yoksa, Belediye Başkanlarının da örgütün işine müdahale hakkı yoktur. Herkes kendi işini yapmalı. Eninde sonunda bu anlayış Partimize ve İzmir’imize yerleşecek.
HERKES KENDİ İŞİNE BAKSIN
Bunları anlatıyorum çünkü, CHP İktidar olmaya namzet(aday) bir partidir. İktidar olmak zorundayız. Bugünden itibaren herkes, şapkasını çıkartıp önüne koymalı, herkes kendi görevini yapmalı ve kimse kimseye müdahale etmemelidir. Herkes kendi işine baksın. Gelecek seçimlerde önceliğimiz, yeni İl Başkanımız Asuman Ali Güven’in de dediği gibi, ‘’CHP’yi iktidara taşıyarak, Kaybettiğimiz 8 ilçeyi almak ve İzmir’de 30’da 30 yapmak öncelikli görevimiz olmalıdır’’ şeklinde konuştu.