İzmir'in Tire ilçesi Büyükkale ve Küçükkale köyleri yakınındaki Kartal Dağı Mevkii'nde yeni bir mermer ocağı açılmak istenmesinin kamuoyuna yansımasının ardından, bu alanda maden işletmesi ruhsatı verilebilmesi amacıyla ÇED İzin sürecinin başlatılmasını meclis gündemine taşıyan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'a, bu bölgede halihazırda bir maden ocağı varken bu ocağa çok yakın bir mesafede, üç adet sekizer hektardan 24 hektarlık bir alanda mermer ocağı kurulmasının nedeninin anlaşılamadığını sordu. Beko, bölgenin doğal güzelliklerinin yanı sıra arkeolojik değerleri barındıran, kültür, tabiat varlığı olarak Bakanlığın bu konuda ki faaliyetlerini sordu.
BAKAN SORUMLULUĞU BAŞKA KURUMLARA ATIYOR
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'dan gelen yanıt ise her zaman olduğu gibi başka kurumlara sorumluluk yükleyen sadece bürokratik bir cevap olmuştur yorumunda bulunan CHP'li Beko, "Soru önergeme karşılık bürokratik bir yazı geldi. Benim sorularım gayet açık ancak Sayın Kurum adeta dalga geçer gibi bir yanıt yolluyor. Sorularımın yanıtları bunlar değil. Üstelik topu İzmir Valiliği ve Tire Kaymakamlığına atıyor. Verilen cevap ile birlikte mermer ocağının ruhsat alanının yaklaşık 200 futbol sahası büyüklüğündeki 95,49 hektar alanı kapsadığı, ancak ÇED alanının 24,8 hektar olduğu görülmüştür. Çelişkilerle dolu böylesi bir cevabı kabul etmek mümkün değildir" diyerek tepkisini dile getirmiştir.
MİLLİ PARK VE SİT ALANI YAPILMALI
İzmir'in Tire İlçesi'nde, büyük ölçekli bir mermer ocağı kurulmak istenen, kızılçam ormanlarıyla kaplı Kartal Dağı'nda tarihi eser kalıntılarının da ortaya çıktığını hatırlatan CHP’li Beko, müze yetkililerinin bölgeyi incelemeye alırken, Tire köylüsünün ise mermer ocağı girişimini geri çektirmek için imza kampanyası başlattığını anımsattı. Kartal Dağı’nın SİT alanı ve Milli Park ilan edilmesi için köylülere destek veren Beko bölgede son kalan ormanlık alanın yok edilmesine izin vermeyeceklerini ve mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.
Kartal Dağı’nın eteklerindeki köylerin geçimini tarım, hayvancılık ve çiftçilikle temin ettiklerini kaydeden Beko, "Kartal Dağı’nda kurulması planlanan taş ocaklarına karşı başlatılan mücadele esnasında gördük ki; bu dağ hem ilçenin elinde kalan orman vasfındaki tek coğrafya olması hem de orman dokusu itibariyle bölgedeki vahşi yaşamın tek barınma alanı olarak kalması sebebiyle özel bir önem sahiptir. Ayrıca stratejik konumu sebebiyle asırlar boyu onlarca medeniyete yurt olmuş olan Kartal Dağı halen o medeniyetlerin izlerini taşıyan arkeolojik kalıntıları, sulak ve tapınma alanlarıyla dağ içinde farklı alanlara serpilmiş mezar ve yapı kalıntılarıyla tarihi değerlere sahiptir" bilgisini paylaştı.
Kartal Dağı’nın; Tire'ye bağlı Halkapınar, Mehmetler, Üzümler, Küçükkale, Büyükkale, Alaylı, Akyurt köyleri ile güneyde Aydın ili sınırlarında kalan Habibler, Dampınarı, Dağyeni ve Selatin köylerinin içindeki son ormanlık alanların gelecek nesillere bırakılması gerektiğini ifade eden Beko, "İzmir'in Tire İlçesi'nde yer alan, kızılçam ormanlarıyla kaplı Kartal Dağı'na yıllık 500 bin ton kapasiteli mermer ocağı kurulması için ÇED başvurusunda bulunulmuş. "Emerald Taşımacılık Maden İnşaat" adlı şirket tarafından kurulmak istenen mermer ocağının ruhsat alanının yaklaşık 200 futbol sahası büyüklüğündeki 95,49 hektarı kapsadığı, ancak ÇED alanının 24,8 hektar olduğu görülmüştür. Burada da üzerine gidilmesi gereken önemli bir ayrıntı bulunmaktadır. Proje nedeniyle bölgede binlerce kızılçam ağacının kesilmesi ve bu alanın yok edilmesi kabul edilecek bir şey değildir ve bizler Tireli yurttaşlarımızla birlikte buna asla izin vermeyeceğiz." dedi.