AKP’nin ilk iktidara geldiği 2002 yılında Türkiye’de taşeron işçi sayısının 387 bin iken bugün bu rakamın resmi verilere göre 2 milyonu aştığı bilgisini veren CHP’li Çam, en önemli kamusal hizmet alanlarının başında gelen sağlık alanında bu artışın daha da çarpıcı boyutlarda olduğunu, hastanelerde 2002 yılında 11 bin 685 olan taşeron işçi sayısının bugün 150 binlere ulaştığını söyledi. Çam, Çalışma Bakanına, “AKP’li Çalışma Bakanlarınca da “kölelik” olarak ifade edilen bu çalıştırma biçiminin bu kadar yaygınlaşmasının bizzat iktidarınız dönemlerinde olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu yöneltti.
İŞÇİLERE KADRO VAADİ DAHA KAÇ SEÇİM KULLANILACAK?
Önergesinde 1 Kasım 2015 seçimleri öncesinde AKP’nin ‘tek başına iktidar’ olması durumunda taşeron işçilere kadro verileceği vaadini hatırlatan CHP’li Çam, “Gerek seçim bildirgesinde gerekse de tüm Türkiye’de binlerce bilboarda yer almış olmasına ve AKP, 1 Kasım seçimlerinden tek başına iktidar olarak çıkmasına rağmen bu konuda adım atılmamıştır. Aynı vaat ve taşeron işçilerin kadro umudu gelecekteki seçimlerde de kullanılacak mıdır?” diye konuştu.
SERMAYENİN TALEBİ JET HIZIYLA YASALAŞIYOR!
İşverenlerin taleplerinin hızla yerine getirildiğini ancak işçilere verilen sözlerin tutulmadığını ifade eden Çam, “10 Aralık 2015 tarihinde 64. Hükümet Eylem Planı’nda ‘3 ay içinde gerçekleştirilecek reformlar’ arasında yer alan kamudaki taşeron işçilerin kadro hakkı ile ilgili düzenleme unutulurken, sermayenin talebi olan ve aynı planda yer alan ‘özel istihdam büroları’na ilişkin yasa TBMM’den geçirilmiş, hatta ilgili yönetmelik bile yayınlanabilmiştir. Oyalamaca bitmedi! TBMM’de AKP’nin 22 Mart 2016 tarihli grup toplantısında dönemin Başbakanı tarafından taşeron işçilere kadro konusunda çalışmaların tamamlandığı, kamuda asıl iş ve yardımcı işlerde çalışan tüm taşeron işçilerin kamuya alınacağı duyuruldu. Ancak yine taşeron işçilere büyük bir müjde olarak sunulan bu konuda bugüne kadar hiçbir adım atılmamıştır” açıklamasında bulundu.
KAMU HİZMETİ SİZİN İÇİN BİR ‘YÜK’ MÜDÜR?
Hükümetiniz tarafından açıklanan 2017-2019 Orta Vadeli Programında taşeron işçilerin istihdamı konusu, daha önceki planlarda olmasına rağmen, yer almadı diyen Çam, şunları söyledi: “Bu konuda bunca vaade rağmen bir adım atılmasını beklerken önümüzdeki üç yıllık programdan neden çıkarılmıştır? Tüm bunların üzerine birkaç gün önce 14 Kasım 2016 tarihinde, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un hükümet adına yaptığı açıklamada, taşeron işçilere kadro vaadinin yerine getirilmesi için çalışmaların tamamlanmadığını vurgulaması ve ‘devletin çekemeyeceği bir yükü kamunun üzerine koymayalım’ ifadeleri ne anlama gelmektedir? 13 yıllık iktidar partisi hiçbir çalışma yapmadan mı vaatte bulunmuştur? Bu devlet yönetme ciddiliği ile bağdaşmakta mıdır? Yıllardır kamu hizmeti üreten işçilerin verilmesi gereken hakları nasıl ‘yük’ olarak tanımlanmaktadır, size göre kamu hizmeti de bir yük müdür?”
ÖZÜR DİLEMEYİ DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?
Sendikaların açtıkları davalara da değinen Çam, “Taşeron işçilerin kadro hakkına ilişkin sendikalar tarafından açılan davalar sonucunda kesinleşmiş binlerce yargı kararı bulunmaktadır. Hükümetinizin bu mahkeme kararlarına uyma sorumluluğu hakkındaki politikası nedir? Mahkeme kararlarını hayata geçirmek, demokrasilerde seçim vaadi olabilir mi? Ve son olarak; her seçim döneminde hatırlayıp vaatler vererek umutlandırdığınız, sonra da gereğini yapmadığınız, işçilerin en mağdur kesimi olan taşeron işçilerinden özür dilemeyi düşünüyor musunuz?” sorularını yöneltti.