CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, devletin tüm imkanları kullanılarak ve mühürsüz oylar geçerli sayılarak ancak 2 puan farkla evet çıkarıldığını hatırlatarak, “Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) hesabını vermesi gereken çok soru var. Bu şartlar altında Başkanlık sistemi ölü doğmuştur, meşruiyeti yoktur, Türkiye’de uygulanamaz” diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran’ın yazılı yaptığı basın açıklamasında hedefinde mühürsüz oyları geçerli sayan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) vardı. Cankurtaran, YSK’ya tepki göstererek şu soruları yöneltti:
YSK’YA 2010 YILI HATIRLATMASI
“YSK’nın bu kararına gerekçe olarak gösterdiği ve ‘Daha önce de benzer kararlar var’ şeklindeki açıklaması son derece yanlış bir açıklamadır. Çünkü 2010 yılında kanun koyucunun bu konudaki yasal düzenlemesinden sonra YSK’nın benzer kararı oldu mu önce bunu bir açıklamalılar. Bahsettikleri kararlar, 2010’daki yasal düzenlemeden önce verilmiş kararlar mıdır? Bu konuda tatmin edici bir açıklama yapmamalılar. Aksi halde 2010’daki yasal düzenlemeden sonra benzer karar yok ise YSK’nın bu kararı kanun koyucunun iradesine aykırı işlem yaptığı için geçerli değildir.” Cankurtaran, YSK’ya yönelik sorularını şöyle sürdürdü:
“YSK, BU SORULARIN CEVABINI VERMELİDİR”
“Arkasında sandık kurulu mühürü olmayan kaç oy geçerli sayıldı? Zarflarda seçim kurulu mühürü olmayan kaç oy geçerli sayıldı? Bu oylar geçersiz sayılsa seçim sonucu değişir miydi? Mühürsüz oy kullanıldığı için YSK kararıyla sonradan geçerli kabul edilen o sandıklardan çıkan nihai sonuç nedir? Yani evet mi hayır mı? Mühürsüz pusulaların kabul edilmesi durumu hangi illerde hangi sandıklarda hangi bölgelerde yoğundur? YSK bu soruların da cevabını vermelidir. Yoksa vicdanlarda mahkum olur.”
“BAŞKANLIK SİSTEMİNİN MEŞRUİYETİ YOKTUR”
Referandum sürecinin inanılmaz adaletsiz şartlarda gerçekleştiğini belirten Cankurtaran, “Devletin bütün kaynakları evete çalıştı. 1 milyar dolara yakın paranın evete harcandığı iddiası mevcut. Örtülü ödenekte son iki ayda yüzde 75’lere varan oranda artan harcamaların evet kampanyasına gittiği konusunda ciddi şüphelerimiz var. Özellikle kırsal alanlardaki insanlara yönelik ‘Buradan evet çıkmazsa yatırım gelmez’ yönünde tehditler savrulduğunu biliyoruz.. Bu kadar tehdite şantaja rağmen ancak sonuç olarak yüzbinlerce mühürsüz oyla yani hileyle güç bela 2 puan önde çıkabildiler. Bu oranla ve bu şartlar altında kazanılan bir seçimle getirilmeye çalışılan başkanlık sisteminin bir meşruiyeti yoktur. Başkanlık sistemi ölü doğmuştur, Türkiye’de uygulanamaz” diye konuştu.