CHP Milletvekili Dr. Ceyhun İrgil’in gündeme getirdiği ve Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’a da bir soru önergesiyle yönelttiği iddialar Atatürk Lisesi'nde son bir yılda yaşananları içeriyor.
TBMM Eğitim Komisyonu üyesi CHP’li İrgil’in verdiği önergede sıraladığı iddialar şöyle: 15 Temmuz darbe girişiminin ardından okul yönetimindeki Eğitim Bir Sen’li idarecilerin kendi sendikalarından olmayan öğretmenler hakkında asılsız ihbar ve iftiralarda bulundukları ve bu öğretmenlerden 6’sının açığa alınarak aylarca kamu görevinden uzak kaldığı, yapılan soruşturma sonucunda öğretmenler hakkındaki FETÖ’cülük suçlamalarının iftira olduğunun anlaşılarak görevlerine iade edildikleri, iki hafta sonra bu öğretmenlerden üçünün Eğitim Bir Sen’li okul müdürü Hasan Basri Karaoğlu’nun görüşüyle sürgün edildiği ve baskılara dayanamayarak emekli olmak zorunda kaldığı doğru mudur?
Eğitim Bir Sen’li müdür yardımcısı Yasin Çeler tarafından bazı öğrencilere sinkaflı küfür edildiği ve fiziki şiddet uygulanmaya çalışıldığı, bu sebeple şikayette bulunan öğrenci velilerinin Eğitim Bir Sen’li okul müdürü Hasan Basri Karaoğlu ile aynı zamanda Eğitim Bir Sen Konak ilçe başkanı olan müdür başyardımcısı Mehmet Ayaz tarafından “Bizim arkadaşımız belki küçük bir ceza alır ama sizin çocuğunuz daha burada öğrenim görecek, ona göre” diye tehdit edildiği ve velilerin şikayetlerini geri almaya zorlandığı, bu iddialarla ilgili açılan soruşturmada iki idareci hakkındaki iddiaların sübuta ermesi dolayısıyla disiplin cezası verilmesinin teklif edildiği doğru mudur? Öğrenci ve velileri tehdit eden bu yöneticilerin hala okulda görev yapmalarının nedeni nedir?
Okulun Eğitim Sen’li matematik öğretmeni hakkında Eğitim Bir Sen’li idarecilerin yönlendirmesiyle bazı öğrencilere şikayet dilekçesi verdirildiği ve matematik öğretmeninin soruşturma açılması tehdidiyle emekliliğe zorlandığı doğru mudur?
Okulun Eğitim Sen’li tarih öğretmeni hakkında Eğitim Bir Sen’li idarecilerin yönlendirmesiyle bazı öğrencilere şikayet dilekçesi verdirildiği, öğretmene olayın yazılı veya sözlü olarak sorulmadığı, iddialar araştırılmadan öğretmenin okuldan uzaklaştırılarak yerine Eğitim Bir Sen üyesi bir tarih öğretmeninin görevlendirildiği doğru mudur?
Okuldaki tek Eğitim Sen’li müdür yardımcısı Bora Cangüloğlu’nun görevden alınması için bugüne dek açılan 2 soruşturmanın asılsız iddialara dayandığı anlaşılarak sonlandığı ve bu nedenle bir öğrencinin bile devamsızlıktan kalmadığı okulda bazı öğrencilerin devamsızlığını görmezden geldiği iddiasıyla açılan 3. soruşturmanın Cangüloğlu aleyhine sonuçlanması için Eğitim Bir Sen Konak ilçe başkanı olan müdür başyardımcısı Mehmet Ayaz tarafından görevli muhakkik Eğitim Bir Sen’li Önder Kekil’e baskı yapıldığı, TÜGVA il temsilcisi Yasin Keskin ile İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi’ye telkinde bulunulduğu ve valiliğin işlemi hızlandırmasına çaba harcandığı, hatta TÜGVA aracılığıyla MEB müsteşarı Yusuf Tekin’den de müdür yardımcısı Cangüloğlu’nun görevden alınması için talepte bulunulduğu doğru mudur?
İzmir Atatürk Lisesi’ndeki MEB personelinin ataması, görevlendirmesi, tayini veya cezai işlemlerini yürütme görevini Milli Eğitim Bakanlığı yerine Eğitim Bir Sen mi yerine getirmektedir? Bakanlık yerine bir sendikanın bürokrasiyi yönettiği doğru mudur?
TÜGVA’nın, İzmir Atatürk Lisesi’nde derslikleri tahsis ederek kurs vermenin dışında okul idaresine de karıştığı doğru mudur? MEB ile TÜGVA arasında imzalandığı belirtilen “Medeniyet ve Değerler” protokolü, TÜGVA tarafından İzmir Valiliği ya da Milli Eğitim Bakanlığı personelinin yönetimini de kapsamakta mıdır?
Eğitim Bir Sen’in İzmir Atatürk Lisesi’nin geçen yıl proje okul yapılması için iktidar milletvekillerine baskı uyguladığı, böylece demokrat öğretmenler ve bilhassa muhalif sendika üyesi öğretmenlerin sürülerek İzmir Atatürk Lisesi’nin ele geçirilmek istendiği doğru mudur?
Milli Eğitim Bakanlığı, başarısı ve köklü tarihiyle pek çok aydın yetiştirmiş İzmir Atatürk Lisesi’nde son bir yıldır yaşanan ve yukarıda sıraladığımız iddialar doğrultusunda yönetimle ilgili herhangi bir inceleme başlatacak mıdır?