Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, parti içinde ‘metal yorgunluğu’ ifadesiyle başlattığı değişim sürecine seçilmiş belediye başkanlarının da dahil edilmesinin ve bu konuda doyurucu bir açıklama yapılmamasının özellikle 15 Temmuz sonrasında istifa eden Belediye Başkanlarını zan altında bıraktığını ifade etti..
Ekrem Oran; “Hiç bir demokratik, hukuk devletinde İstanbul, Bursa, Ankara gibi önemli büyükşehirlerin seçilmiş belediye başkanlarını kamuoyuna hiçbir açıklama yapmadan görevden alamazsınız. ‘İstifa etmezse sonuçları ağır olur’ diye istifaya zorlayamazsınız. Bir suça bulaşmışlarsa savcılık görevini yapar. Eğer konu hizmet anlayışlarıysa da seçimi bekler, adayınızı değiştirirsiniz. Yok değilse, biz halkız, ne yaptılarsa bilelim. Bu uygulama Saray vesayetinin millet iradesine el koymasıdır.” dedi.
Yaşananların Türkiye Cumhuriyeti’nin hızla otoriter bir rejime teslim olduğunun ispatı olduğunu belirten Oran; “Bir sabah kalkıp TEOG’u değiştiren, başka bir gün seçilmiş Belediye Başkanlarının istifasını isteyen ve sebebini kamuoyuyla paylaşma gereği bile duymayan bir anlayışla hukuku temin edemezsiniz, istikrarlı bir politika üretemezsiniz, ekonomik sorunları çözemezsiniz. 16 Nisan referandumunda karşı olduğumuz tam da budur. Hukuku, ekonomiyi, millet iradesini tek kişinin keyfine bırakarak, iç huzuru yakalamak, sürdürülebilir bir ekonomik kalkınma sağlamak mümkün değildir. Yıllardır ‘milli irade’ vurgusu yapanlar, milli egemenliğin üzerindeki her türlü vesayete karşı olduğunu söyleyenler, Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetimini tek kişinin keyfine, seksen milyonun geleceğini Saray Vesayetine bağlamak istiyorlar. İzin vermeyeceğiz.” şeklinde konuştu..