Öztrak'ın açıklamaları şöyle oldu:
Hafta sonunda Filenin Sultanları, Avrupa Kadınlar Voleybol Şampiyonası’nda Bronz madalya alarak, Bir kere daha göğsümüzü kabarttı. Kendilerini kutluyoruz.
Yine hafta sonunda, Milli Kurtuluş mücadelemiz, Ve Partimiz açısından tarihi bir günün, Sivas Kongremizin yıl dönümüydü. Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadesiyle, Sivas Kongresi, “Bir milleti kurtuluşa hazırlayan kararların verildiği”, Tarihi bir dönüm noktasıdır.
Aynı zamanda, Cumhuriyet Halk Partisi’nin de ilk kurultayıdır. Havza Genelgesi’nden, Amasya Tamimi’nden, Erzurum Kongresi’nden süzülerek gelen, Sivas Kongresi’nde billurlaşan milli ruh, Misak-ı Milliyle tüm dünyaya ilan edilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, En zorlu şartlarda dahi, Millet iradesine en yüksek değeri vermiştir.
Kurtuluş Mücadelemiz ve Cumhuriyetimiz, Bir kişinin değil, Bir milletin iradesi üzerinde yükselmiştir. Sivas Kongresi’nin 102. yıl dönümde, Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Bize bu toprakları vatan kılmak için Canlarını ortaya koyan tüm kahramanları Bir kere daha saygı, rahmet ve minnetle anıyorum. Değerli Basın Mensupları, Bugün, uzun bir aranın ardından, Okullarımızda yüz yüze eğitim, yeniden başladı. 1,5 yılı aşkın bir sürenin ardından, Ders zili yeniden çaldı. Yeni eğitim ve öğretim yılında, Tüm öğrencilerimize ve öğretmenlerimize, Başarılar diliyoruz.
Okullar, salgın gibi olağanüstü durumlarda, En son kapanıp, en önce açılması gereken kurumlardır. Çocuklarımız ülkemizin geleceği, yarınları… Onların okullarından, eğitimlerinden uzak kaldıkları her gün, Ülkemiz için telafisi zor bir faturanın Daha da kabarması demektir.
Türkiye salgında, Okullarını en uzun süre kapalı tutan ülkelerden biri. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’na üye ülkeler arasında, Meksika’nın ardından, Okulları en uzun süre kapatan ülke, Türkiye oldu. Saray yönetimi, Turizmden ve sanayiden gelecek dövize verdiği önemi, Çocuklarımızın geleceğine, eğitimine vermedi.
Salgında pek çok öğrenci uzaktan eğitime ulaşamadı, Ulaşanlar da bir şey anlamadı. Bir nesil göz göre göre heba olma noktasına geldi. Şimdi bu açığı kapatmak için hükümete, Eğitimcilere, velilere ve öğrencilere, Büyük görev ve sorumluklar düşüyor. Salgın nedeniyle vefat eden vatandaşlarımızın sayısı Geçen yıl bu zamanlar 50 civarındaydı.
Üst üste yapılan hatalar sonucunda Şimdi bu sayı 300’e dayandı. Bu ortamda okulları açıyoruz. Ve hala sınıf mevcutları kalabalık olan okullarımız var. Bu okullarda öğrenci yoğunluğunu azaltmak için, İkili eğitime geçmek bir seçenek olabilir. Yine öğretmen ve okul personelinde aşısını olmayanlar var. Sağlık Bakanı’nın açıklamasına göre; Öğretmenlerde iki doz aşı oranı yüzde 70’lerde…
Genel aşılanma oranında da ise Henüz yüzde 50’yi yakalayamadık. Aşılamadaki gecikmeler yavrularımızın da sağlığını tehdit ediyor. Aşılamayı hızlandırmak için gerekiyorsa, Bir takım ödül ve teşvik programları uygulanmalı. Bunu yapan çok sayıda ülke var.
Sınıfların havalandırılması bir başka sorun. “Kapılar, camlar açılacak” deniyor. Deniyor da kış geliyor. Adana’nın, Antalya’nın kışı ile Kars’ın, Erzurum’un kışı bir değil. Bu önlem her yerde ne kadar süre işe yarayacak? Yine bazı okullarımızda doğru dürüst hizmetli personel yok. Bize bu konuda şikâyetler geliyor. Böyle bir durumda okullarda hijyen nasıl sağlanacak?
Yine kronik hastalığı olan çocuklarımız var. Bu evlatlarımız, Olası bir bulaş durumunda ciddi risklerle karşılaşabilir. Bu çocuklarımızın eğitimi için, Mutlaka alternatif bir plan gerekiyor. Milli Eğitim Bakanı mutlaka bu konularda, Milletimizi aydınlatmalıdır. Çocuklarımızın sağlığını korumak için, Alınan tedbirler konusunda tüm veliler bilgilendirilmeli, Birlikte hareket edilmelidir.
19 yıldır iş başında olan Erdoğan Hükümetleri, Dış politika, ekonomi gibi pek çok alanda Devletin kurumlarını ve kapasitesini taammüden çökertti. En çok zarar verdiği alanlardan biri de, Milli vasfını bitirip, kendi siyasetine meze ettiği, Vesayet altına aldığı, eğitim sistemimiz oldu. Bu kafanın iş başında olduğu ülkemizde, 19 yılda 8 kez, Yani neredeyse her iki buçuk yılda bir, Bir Milli Eğitim Bakanı değişti.
Küçücük çocuklarımızın kafasına, Kapı vurur gibi vurmaya cüret eden bir anlayış, Onları bilimle, ilimle, irfanla donatamaz. Çocuklarımızı saç tıraşı nedeniyle, Herkesin içinde azarlayan bu kafa, Sorgulamayı, analitik düşünceyi, Bırakın öğretmeyi, kendisi bunlardan bir şey anlamaz.
Erdoğan hükümetlerinin elinde, Denetimsiz yurtlarda çocuklarımız yanarak can verdi. Sarayın himayesine mazhar, Vakıflardan birinin yurtlarında, Onlarca çocuğumuz cinsel istismara uğradı. Bir de üstüne Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı çıktı, “Bir kereden bir şey olmaz” dedi. O bakan hakkında verilen gensoru da, AK Parti oylarıyla reddedildi. AK Partili vekiller, o Bakanı tebrik etmek için, Meclis’te sıraya girdi. Bunları milletimiz unutmadı.
Bu Saray beslemesi vakıfların, Belediye kasalarına uzanan hortumları, Yerel seçimlerden sonra büyük ölçüde kesildi. Saray Hükümeti bunun üzerine, Gençlik ve Spor Bakanlığı üzerinden, Bu vakıfların yurtlarına, Adrese teslim yardım yönetmeliği çıkardı. Erdoğan Şahsım Hükümeti, Adrese teslim ihale verme konusundaki uzmanlığını, Bu konuda da gösterdi.
Güya puanlama sistemi getirerek, Belli vakıfları isim vermeden tarif ediyorlar. Şimdi bu vakıflara genel bütçeden kaynak aktaracaklar. Eğitime ideolojik bakan bu zihniyetin elinde, Eğitimimizin durumu da ortada… Öğrencilerimiz 37 üyeli OECD ülkeleri içerisinde, Akranları arasında, Okuma becerisinde sondan altıncı, Matematikte sondan beşinci, Fende sondan sekizinci…
Bu yıl üniversite sınavlarında, Sınava başvuran her on adaydan üçü, Neredeyse bir milyona yakın öğrenci, Daha ilk aşama temel yeterlilik sınavını geçemedi. Ailelerimiz; Yemiyor, yediriyor. Giymiyor, giydiriyor. Analar babalar bin bir umutla çocuklarını okutuyor.
Sonra üniversiteden mezun olan evlatları iş bulamıyor. Ev genci oluyor. Üyesi olduğumuz OECD içinde, Eğitim becerilerinde sonlardayız. Ama ev genci oranında en baştayız. TÜİK’in makyajlı rakamlarıyla bile, Üniversite mezunu işsiz sayımız 1 milyon 13 bin kişi. Her 100 işsizden 27’si üniversite mezunu.
Yine OECD verilerine göre 15-29 yaş arasında her on gençten üçü Ne çalışıyor ne de bir okulda okuyor. Ev genci olmuş, Evde anasının babasının eline bakıyor. Bu işin bir tarafı… Bir de öğretmenlerimiz var. Atanamayan yüzbinlerce öğretmen kapıda umutla bekliyor.
Ama Erdoğan, Atanamayan öğretmenlerin yüzüne, “Öğretmen açığımız yok” diyerek kapıyı kapatıyor. Atanabilen öğretmenlerimiz derseniz, Onlar da hak ettikleri gelire ulaşamıyor. OECD verilerine göre; 15 yıl tecrübeli lise öğretmenlerine verilen maaş sıralamasında 33 ülke arasında 28. sıradayız.
Yani sondan altıncıyız. Lüksemburglu bir lise öğretmeni, Bizdeki meslektaşının 3,5 katını, Alman öğretmen 2,8 katını, Hollandalı öğretmen 2,5 katını kazanıyor. Bunlar da 2019 rakamları.
Döviz kuru artınca bu makas daha da açıldı. Ama beyefendi hala sıkılmadan, “Avrupa’da öğretmen maaşlarını en hızlı artıran biziz” diyor. Ülkesinin parasını en hızlı pul ettiren de sizsiniz. Öğretmenlerimiz ya özel ders vererek, Ya ek iş yaparak ayın sonunu getirmeye çalışıyor. Öğretmenlerimiz emekliliğinde bile huzura eremiyor.
Emekliliklerinde bile çalışmak zorunda kalıyor. Hem velilerimiz, hem öğrencilerimiz, hem öğretmenlerimiz Böyle bir eğitim sisteminde mutlu değil. Çünkü bu sistemin merkezinde, Bilim yok, ortak akıl yok, istişare yok. CHP iktidarında, Kronikleşen bu sorunları çözeceğiz. Öncelikle, Eğitim sistemini paydaşlarla yeniden masaya yatıracağız.
Bu ülkenin gençlerine, En az çağdaş ülkelerdeki akranları kadar üretecek, Ve en az onlar kadar kazanmalarını sağlayacak, Nitelikli bir eğitimi vereceğiz. Sadece öğrencilerimizin değil, Yeni neslin ellerinde yükseleceği, Öğretmenlerimizin eğitiminin de, Kritik önemde olduğunu biliyoruz. Bugüne kadar yapılan hataları gördük, Başka ülkelerdeki iyi örnekleri inceledik, incelemeye devam ediyoruz. Bu konuda çok hızlı adımları vakit geçirmeden atacağız.
Öğretmenlerimizin 3600 ek gösterge sorununu hemen çözeceğiz. Ekonomi Masamızın il ziyaretlerinde görüyoruz, İşsiz iş bulamıyor, İşveren istediği işçiyi bulamıyor. Kuracağımız Stratejik Planlama Teşkilatı sayesinde, Ülkemizin üretimdeki nitelikli eleman ihtiyacı ile Eğitim kurumlarından çıkacak nitelikli işgücünü buluşturacak Planlamayı yapacağız. Liseden bozma üniversitelerde, Binlerce öğrenciyi yıllarca okutup, Sokaklarda işsiz bırakmayacağız.
Gençlerin eli ekmek tutacak, Yarınlara umutla bakacaklar. Gençlerimiz, bizim politikalarımızın odak noktası. Biz gençlerimizi önemsiyoruz Ve gençlerimizi çok ama çok seviyoruz! Genel Başkanımız, “Gençlere son 19 yılda Ellerinden çalınan hayallerini” geri vermeye söz verdi. Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılında, Yepyeni bir geleceği gençleri dinleyerek, Gençlerle konuşarak kuracağız. Sayın Genel Başkanımız açıkladı; Devir teknoloji devri…
CHP iktidarında, Gençlerimizin teknolojiye ulaşması için Her türlü kolaylığı sağlayacağız. İlk 6 ay içerisinde, Gençlerin ilk cep telefonu ve oyun konsolu alımlarında ÖTV’yi sıfırlayacağız. İnternete ucuz erişmeleri için İlk internet aboneliklerinden vergi almayacağız. Yine alacakları ilk sıfır otomobilde ÖTV almayacağız. Gençlerimiz arabayı Avrupa’daki akranlarıyla aynı fiyata alabilecekler. Öğrenim kredisi borçlarını faizsiz şekilde Ve işe başladıklarında, rahat ödeyecekleri taksitlerle, Yeniden yapılandıracağız. Üniversiteye başlayan gençlere, Kültür ve sanattan mahrum kalmamaları için Sadece bu faaliyetlerde kullanacakları 1000 liralık, Kart ya da mobil uygulama vereceğiz.
Gençlerimiz başka ülkeleri de görmeli. Dünyada ne var, ne yok Başka ülkelerde insanlar nasıl yaşıyor, Ne konuşuyor takip edebilmeli. Bakış açıları, dünya görüşleri genişlemeli. Bunu da kolaylaştıracağız. Yurtdışına çıkan gençlerden Pasaport ücreti, çıkış harcı almayacağız. Kamuya alımlarda zorunlu haller dışında Mülakat sistemini kaldıracağız.
Mülakat yapılacak çok sınırlı alanda ise Mülakatlar kamera kaydıyla yapılacak. Torpil dönemi son bulacak. Hak eden hakkını alacak, liyakat olacak. Bunlar sadece ilk 6 ayda yapacaklarımız. Doğruları, CHP iktidarında tastamam biz yapacağız. Devleti bilen kadrolar bizde. Biliyoruz ki, Bu ülkenin kaynağı var. Yeter ki bu kaynaklar; Bir avuç faiz lobisi, Bir avuç yandaş müteahhit, Bir avuç pudracı yanaşma için değil, Millet için kullanılsın.