CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, kendisi için “Ana muhalefet partisinin bu milletvekilini acilen çağırıp ağzının payını vermesi lazım” diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yanıt verdi.
Silahlı insansız hava araçlarıyla (SİHA) sivillerin vurulduğunu öne süren Tanrıkulu "Eskiden JİTEM vardı, şimdi aynı görevi SİHA'lar yapıyor. Böyle yöntem hukuk devletinde olmaz ancak savaşta olur, savaşın da kuralları vardır" demişti.
Milli Savunma Bakanlığı, sivillerin zarar gördüğü iddiasını yalanlamış, SİHA'ları eleştirenlerin ‘başarılı terör operasyonlarını gölgelemek istediğini' öne sürmüştü. Bakan Soylu ise ‘terörle mücadeleden incinmek'le itham ettiği Tanrıkulu'nun ‘ağzının payının verilmesi' gerektiğini söylemişti.
'EN ÜST AĞIZDAN TEHDİT VE KARALAMA KAMPANYASI'
Bu açıklamalar üzerine Twitter hesabından paylaştığı mesajda "5 Eylül'de TBMM'de bahsettiğim bir olay, en üst ağızlardan tehditlere ve hükümet yakını medya genelinde karalama kampanyasına neden oldu" diyen Tanrıkulu, Hakkari'de dört sivilin SİHA'lar tarafından vurulduğu iddiasını yineledi.
VEKİL VE İNSAN OLARAK ONLARIN SESİNİ DUYURMAK GÖREVİMİZ'
CHP'li vekil şunları yazdı:
"Dört vatandaş, merkeze 20 km köylerine, gündüz vakti giderler. Hâkkari çıkışında rutin polis kontrolünden geçerler. Köyde, kurbanlık alacak, tarlasına gidecek ve aralarından Mehmet Temel'in annesini, Hâkkari'ye bayram ziyaretine götüreceklerdir. Köy sınırları içinde, yasaklı bölgede olmayan köy çeşmesi Kâni Reş/Siyah Çeşme başında dinlenmek için otururlarken SİHA Heron'la vurulurlar. İsmail Aydın, 43 yaşında, 5 çocuğu var, biri 4 gün önce doğdu. Köyüne arada ot biçmeye, onları toplamaya gidiyor. Şu an ağır yaralı. Musa Tarhan, 54 yaşında, Hakkari'de bulduğu her işte çalışıyor. AK Parti Hâkkari önceki il başkanının akrabası. Şu an yaralı ve gözaltında. İbrahim Sak, devlette Defterdarlık'tan, vergi şefliğinden emekli. 6 çocuklu. Kendi köyüne, her bayram tarlasına giden bir yurttaş. Ölen Mehmet Temel (37) Hâkkari Şehit Selâhattin İlk Öğretim Okulu ve Hâkkari Ağız Diş Hastanesi tesisat işlerini yapıyordu. 3 çocuğu vardı. Milletvekili ve insan olarak, onların sesini duyurmak görevimizdir."
'BENİ TEHDİT EDEN BAKANLIK…'
Bu kişilerin ‘sivil' olduğunu vurgulayan Tanrıkulu şu soruları sordu:
"Bir kontrol noktasından geçip köylerine gittikten sonra düşman gibi vurulmuşlardır. Eğer bu insanların sesini duyurmaz, acılarına sessiz kalır, telefonu yüzlerine kapatırsak, bu ülke güvenli, terörün bittiği bir ülke mi olur? Bir insanı sırf Kürt diye, terörist yaftasını yapıştırmak, bu kadar önyargılı olmak doğru mudur? BAYRAKTAR SİHA'sı ile vurulduğu belirtilen bu yurttaşlarımızın gerçek kimliği, beni tehdit eden İçişleri Bakanlığı için çok mu önemsiz?"
'HUKUKTAN UZAKLAŞAN HER YÖNTEM BAŞARISIZLIĞA MAHKUM'
Terörle mücadelede hukuktan uzaklaşan her yöntemin başarısızlığa mahkum olduğunu dile getiren CHP'li vekil sözlerini şöyle bitirdi: "Tehditler, hakaretler, karalama kampanyasına ve alçakça davrananlara rağmen, doğru bildiklerimi söylemeye ve mücadele etmeye devam edeceğim."