Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, şizofreni hastası kişilerin toplumda etiketlenmesinin yanlış olduğunu belirterek, erken tanı ve tedavi ile bu kişilerin sağlıklı olarak yaşamlarına devam ettiklerini bildirdi.
Dilbaz, toplumda cinayetlerin sadece yüzde 10'unun ruhsal bozukluğu olanlar tarafından işlendiğini, yüzde 90'ının ise sağlam kişiler tarafından işlendiğini kaydetti.
2. Psikiyatri Zirvesi ve 9. Ulusal Anksiyete Kongre Başkanı da olan Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, şizofreninin çok önemli bir ruhsal hastalık olduğunun altını çizerek, Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre 10 tane yeti kaybına neden olan hastalıkların içinde 5 tanesinin ruhsal hastalık olduğunu söyledi.
Şizofreninin toplumda görülme sıklığının yüzde 1 olduğuna değinen Dilbaz, "17-20 yaşlar arası başlıyor. Tam eğitime devam edilen hayatın kurulmadığı dönemde başlıyor. Beyinde ciddi yapısal değişikliklere yol açıyor. O nedenle erken tanıyla, erken tedavi edilmesi gerekiyor. Toplum içinde ciddi bir damgalama oluyor. Bir kez böyle bir rahatsızlığa yakalandığınızda hiç tedavisi yokmuş gibi, geleceğinizin kararmış gibi olduğu düşünülüyor. Ama artık biz şizofreniyi kontrol altına alabiliyoruz. Hastamız tam anlamıyla hiç hastalanmamış kadar olmamakla birlikte işlevselliğini devam ettirebilecek pozisyona getiriyoruz" diye konuştu.
"CİNAYETLERİN YÜZDE 10'U RUHSAL BOZUKLUĞU OLANLAR TARAFINDAN İŞLENİYOR"
Şizofrenlerin toplum içinde etiketlenmesinin ortadan kaldırılması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, "Tedavide daha başarılı oluruz. Şizofreni hastası olan ailelere, aşırı koruyucu kollayıcı kaygı dolu aileler hastanın tedavisini olumsuz etkiliyorlar. Engelli olarak işe girmeleri konusunda, ehliyet alıp almayacakları ya da ceza ehliyetleri olup olmadıkları ya da ne kadar şiddete eğilim içinde olduklarını belirliyoruz. Toplumda yapılan çalışmalarda, cinayetlerin sadece yüzde 10'u ruhsal hastalığı olanlar tarafından yapılıyor. Yüzde 90'u hasta olmadığını tanımladığımız ama işte toplum içinde psikopat dediğimiz özellikli insanlar tarafından yapılıyor. Maalesef yanlış yere hastalarımız bu konuda etiketleniyor. O nedenle toplumun bu hastalığı bakış açısının sil baştan değiştirilmesi gerekir" dedi.
"TOPLUM RUH SAĞLIĞI MERKEZLERİ FAYDALI"
Şizofreni belirtisi olan kişiyi en kısa sürede hekime getirmenin önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Dilbaz, bu kapsamda Sağlık Bakanlığı'nın Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezleri'nde 5 yıldır çalışmalar yürütülmesinin önemli olduğunun altını çizdi. Dilbaz, "Buralarda kronik hastaların rehabilitasyonu yapılıyor. Çok başarılı bir proje. Her geçen gün yaygınlaşmasıyla hastalar daha iyi tedavi olanaklarına sahip oluyorlar" ifadelerine yer verdi.