İzmir'in Bornova ilçesinde kalp krizinden dolayı yaşamını yitiren 9 yaşındaki kız çocuğuna, vefatından önce cinsel istismarda bulunulduğu iddia edildi. Olayla ilgili olarak yaşlı adam Tuncay Ç., hakkında ‘Cinsel istismarda bulunmak’ suçundan dava açıldı.
Tutuklanıp, sonra serbest bırakılan sanık Tuncay Ç., hakkında küçük Yağmur’un ölümüne bağlı olarak ayrı bir soruşturma daha açıldı. İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesinde "küçüğün cinsel istismarı" suçundan yargılanan tutuksuz sanık Tuncay Ç. hakkında 'mağdurun bitkisel hayata ve ölmesine neden olacak şekilde çocuğun cinsel istismarı' suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yeniden iddianame hazırlandı.
Otopsi savcısı Okan Kılınç tarafından hazırlanan ve İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunda incelenerek gelen raporlarda 9 yaşındaki çocuğun ölümünün "doğal ölüm" gibi görünmesine karşın anne Fikriye Kaldıran’ın beyanlarında kızının cinsel istismar olayı sonrası psikolojisinin bozulduğu, bu olaydan çok etkilenerek psikolojik rahatsızlıklar yaşadığına dair beyanlarının olduğu ayrıca küçük kızın hayatın normal akışı içinde yaşı ve sağlık durumu itibarıyla ölümüne sebebiyet verecek herhangi bir rahatsızlık, hastalık veya bulguya rastlanılmadığı vurgulanırken, tutuksuz yargılanan Tuncay Ç.'nin ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.
Küçük Yağmur’un olaydan sonra açılan davanın ilk duruşması yapılmadan ölmesi üzerine yaşanan olaylardan dolayı Yağmur’un babası Tamer Kaldıran, anmesi Fikriye Kaldıran ve komşuları Seda Fındık hakkında da dava açıldı. Taciz sanığı Tuncay Ç.’nin kızının şikayetçi olduğu davada Yağmur’un annesi, babası ve komşularını basit yaralama suçundan cezalandırılmaları istendi.
Mahkemede avukatları Ayşe Esra Ünlü Polat aracılığıyla, tacizi, kızlarının ölümünü ve yaşadıklarını anlatan sanıklar, suç işlemek kastıyla hareket etmediklerini, yaşadıkları acının hesabını sorabilmek için tartışmaya girdiklerini ama kimseye zarar vermediklerini belirttiler. İzmir Asliye Ceza Mahkemesi, açılan davada sanık olarak bulunan anne Fikriye, baba Tamer ve komşuları Seda’nın, iddia edilen suçu işlediklerine dair yeterli delil olmadığını belirterek her bir sanığın ayrı ayrı beraatine karar verdi.
Hayatını kaybeden küçük Yağmur’un hesabını hukuk önünde sormaya çalışan müvekkillerinin bir de yaşananların üzüntüsünden dolayı gösterdikleri haklı tepkiden dolayı şikayet edildiğini ve sanık yapıldığını belirten Avukat Ayşe Esra Ünlü Polat, “Kızlarını kaybetmiş bir anne ve babayı sanık yapacak kadar acımasızca şikayette bulananlar hakkında, davanın kesinleşmesine bağlı olarak tazminat davası açacağız. ‘Yavuz hırsız evsahibini bastırır’ atasözüne örnek olacak bu şikayetle müvekkillerim hem çocuklarının acısını yaşamış hem de bu acıyı hissedip, tepki verdikleri için yargılanmış gibi oldular. Ama hukukta her şikayet haklı olmadığını ve haksız çıkması halinde yaşayacaklarını da düşünmesi gerekiyor" dedi.