Konak Sabancı Kültür Merkezi ve 15 Temmuz Şehitleri Toplantı Salonunda üç oturum şeklinde gerçekleşecek seminerin ilk bölümüne, İzmir ilinde görev yapan 1600 rehber öğretmen katıldı. İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi yapmış olduğu konuşmada; rehber öğretmenlerle ilk olarak bu çalışmalara başladıklarını belirterek, okullarımızı fiziki şartlarının iyileştirilmesine ve öğretmenlerimizi mesleki gelişim alanında gelişimlerine çok önem verdiklerini söyledi.Sizlerle beraber çocuklarımızı daha ileriye taşıyacağız diye seslendiği öğretmenlerden çocuklarımızın hiçbir bağımlılığın ağına düşmemesi için gerekli hassasiyetin gösterilmesini istedi.Ülkemizin yaşadığı 15 Temmuz Fetö hain terör saldırısından da bahseden Yahşi, hiçbir çocuğun terör, madde veya diğer bağımlılıkların eline düşmemesi için çalışmaların hassasiyetle devam etmesi gerektiğini söyledi. Çağımızda çocuk büyütmenin bir avuç kor taşımaktan da zor olduğunu söyleyen Yahşi, bize emanet edilen çocuklarımızı hakkıyla korumak, evrensel anlamda çalışmalar yapmak zorundayız dedi.
İzmir ilinde özel eğitime verilen öneme vurgu yapan Ömer Yahşi, Fetö terör örgütünden alınarak halka kazandırılan binalardan 3 tanesini özel eğitim anaokulu olarak hizmete sunduklarını belirtti. İki tane 18-23 yaş arası özel eğitim okulunun da açıldığını belirten Yahşi, Rehberlik araştırma merkezlerinin sayılarını artırılması için de çalışma yaptıklarını söyledi.“Biz bir milyonu aşan bir aileyiz. Çocuklarımız burnu bile kanamadan evlerine ailelerine teslim ediyorsak bu öğretmenlerimizin yapmış olduğu özverili çalışmalar sayesindedir. Okullarımızın dinamizmini oluşturan, öğrencilerimize yüreklerini açan rehber öğretmenlerimizle buluşmak bizi mutlu etmektedir. Öğrencilerimizin en mahrem bilgilerini paylaştıkları rehber öğretmenlerimizin anne baba hassasiyeti ile davranmasını arzuluyoruz. Her hangi bir sorun varsa önceden sezip müdahale eden öğretmenler başımızın tacıdır.” diyerek, öğretmenlere teşekkür etti.Çocuklarda ve gençlerde bağımlılığı azaltmak ve hatta bağımlılık oluşmadan önüne geçebilmek adına yapılması gereken çalışmaları anlatan Hasan Kalyoncu İktisadi ve İdari bilimler fakültesi psikoloji bölümü öğretim üyesi ve Klinik Psikolog Mehmet Dinç öğretmenlere yönelik düzenlenen seminerde madde bağımlılığının yanı sıra teknoloji bağımlılığın da hızla arttığını belirtti.Dünya istatistiklerine göre depresyonun en çok görülen 5 rahatsızlık içinde olduğunu söyleyen Dinç 2050’li yıllarda depresyonun en çok rastlanan hastalık olacağını da söyledi.Bağımlılık tedavisinin en zor tedavilerden biri olduğunu dile getiren Dinç bağımlılık başlamadan alınması gereken önlemlere vurgu yaparak kişinin gelişim evrelerinin tamamının yeterli oranda sağlanması gerektiğinin bunların yapılarak bağımlılıkların önüne geçilebileceğini söyledi.Fiziksel doyuma ulaşarak, hijyenik olan ortamlarda büyüyen ancak ruhsal doyumun sağlanmadığı çocuklarda sorunlar yaşanabildiğini de vurgulayan Dinç, ailelerin çocuklardan beklentisinin arttığını değişen dünyada, değişime ayak uydurabilmek için çocukların ihtiyaçlarının orantılı olarak karşılanması gerektiğini söyledi. Çocuğunuzun karnını doyururken kalbi aç kalmasın diyen Dinç, çocukların fiziksel,ruhsal,sosyal,zihinsel,manevi gelişimlerine yapılacak yatırımın geleceğe yapılacak en doğru yatırım olduğunu ifade etti. Uyku düzensizlikleri, beslenme düzensizlikleri yüzünden gençlerin yaşadığı sıkıntılara da değinen Dinç artan hiperaktivite bozukluklarının çocuğun enerjisini doğru kullanmamasından kaynaklı olduğunu söyledi. İnsanoğlunun en çok yaşam alanı kaybeden varlık olduğunu söyleyen D inç; kutulara sıkıştırılmış hayat yaşayan gençlerin teknolojik bağımlılıklara yöneldiğini belirterek “çocuklar anne babalardan daha çok ekran görüyor” dedi.