Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, yakınlarını kaybeden çocuk ve ergenlerin ölüme yüklediği anlam ve onlara ölümün nasıl ifade edilmesi gerektiği ile ilgili açıklamalarda bulundu.
ÇOCUKLAR YETİŞKİNLERDEN DAHA ÇOK ZORLANIYOR
Bu zor günlerde ölüm ile baş etmekte zorlanırken çocukların yetişkinlerden daha fazla zorlandığını ifade eden Uzman Klinik Seda Aydoğdu, “Özellikle okul öncesi 0 ve 2 yaş dönemlerinde çocuklarımız ölümü adlandıramadıkları için bu yaş grubunda olan çocuklarımızın rutinlerinin devam ettirilmesi, temel bakımlarının sağlanması, sakinleştirici ninni ve oyuncaklarının olması oldukça önemli” dedi.
ÖLÜMÜ FARKLI ANLAMLANDIRIYORLAR
2 ve 5 yaş grubundaki çocukların ölümün geri dönülmez bir kavram olduğunu anlayamadığını belirten Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, “Bu yüzden bu çocuklarımız ‘uyudu uyanacak, gitti gelecek’ gibi düşünceler ile ölümü adlandırmaya çalışıyorlar. Bu bağlamda çocuklarımıza kayıplarımızı bir daha göremeyeceğimizi ama onları daima seveceğimizi ve neşeli anılarımızı hatırlamaları için yöntemleri anlatmamız gerekiyor” diye konuştu.
ERGENLER DEPRESİF TAVIR SERGİLEYEBİLİYOR
Okul dönemindeki çocukların ölümün geri dönülmez bir kavram olduğunu bildiklerini kaydeden Aydoğdu, “Bu bağlamda onların duygu ve düşüncelerini ifade etmeleri için zemin açmak oldukça önemli. Ergenlik dönemindeki gençlerimiz ise ölümün kesinlikle geri dönülmez bir kavram olduğunu bilmekle beraber daha karamsar, daha umutsuz, daha içe kapanık, daha depresif ve kendini suçlayıcı olabiliyorlar. Bu bağlamda özellikle onlar ile konuşurken ‘metanetli ol, sen artık büyüdün’ gibi sözlerden kaçınmaya çok dikkat edilmeli” ifadelerini kullandı.