Nişantaşı Psikiyatri Merkezinden Çocuk-Ergen Psikoterapisti Uzman Psikolog Merve Demir, “Çocuklar; paylaşmayı, dinlemeyi, sıra beklemeyi, işbirliğini ve kendini savunmayı arkadaşlık ilişkileri sayesinde öğrenirler. Bir çocuğun diğer çocuklarla arkadaşlık kurabilmesi, yaşıtlarına uyum sağlayabilmesi ve kurduğu arkadaşlıkları sürdürebilmesi bize onun duygusal gelişimi ile ilgili önemli bilgiler verir” dedi.
Yaklaşık 3 yaşından sonra çocukların, diğer çocuklarla arkadaşlık kurmaya başladığını ifade eden Uzm. Psikolog Demir, “Özellikle okula başlamak, çocuğa yaşıtlarıyla uzun süre vakit geçirme fırsatı verir. Okulla birlikte, anne babalar genellikle çocuklarının arkadaş seçimleriyle ilgili kaygı duymaya başlarlar. Özellikle çocuklarının, arkadaşlarından bazı olumsuz davranışları öğrenmelerinden korkarlar: küfür, kurallara uymamak, saygısız davranışlar, derslere ilgisizlik gibi. Ancak hem sevgi ve iletişimin hem de sınırların olduğu ailelerde büyütülen çocuklar, arkadaşlarının olumsuz davranışlarından o kadar kolay etkilenmezler” diye konuştu.
“Arkadaşlık ilişkilerine aile müdahalesi çocuğun kendisini yetersiz hissettiriyor”
Çocuklarının yanlış arkadaşlıklar kurup, bundan olumsuz etkilenmesinden korkan ailelerin, bazen fazla müdahaleci davranabildiklerini kaydeden Uzm. Psikolog Demir, “Bu anne-babalar çocuğun arkadaşlarını kendi başına seçmesine müsaade etmezler. Bu durum çocuğun kendisini yetersiz hissetmesine sebep olabilir. Yetersiz hisseden çocuğun başka çocuklardan etkilenme ihtimali de artar.
Çocuğun arkadaşları ile ilişkisine çok fazla müdahale etmek, çocuğun ailesine yalan söylemesine de sebep olabilir. Özellikle çocuğun arkadaşları ile yaşadığı sorunlara abartılı tepki veren anne-babaların çocukları, bu sorunları gizlemeyi tercih ederler. Özellikle ergenlik döneminde, arkadaşlık ilişkileri daha da önemli hale gelir. Ergen ailesi yerine arkadaşları ile vakit geçirmeyi tercih eder. Bu durum aileleri korkutur. Bu nedenle arkadaş ilişkilerine ailenin müdahalesi ergenlikte daha da artar. Oysa ergenlikteki bu tutum normal gelişimin bir parçasıdır. Bunun tam tersi şekilde, ergenlikte arkadaşlık kuramayan, zamanını yalnızca ailesi ile geçiren çocuklar, daha büyük risk altındadır” açıklamalarında bulundu.
Uzman Psikolog Merve Demir, ailelere şu önerilerde bulundu:
“1. Çocuğunuzla olumlu ilişkiler kurmak, onu korumanın en iyi yoludur. Bu sayede çocuğunuz, arkadaş ilişkilerini ve yaşadığı sorunları başkasıyla değil, sizinle paylaşabilir. Ailesi ile sağlıklı ilişkileri olan çocuklar, arkadaşlarının olumsuz davranışlarından daha az etkilenirler.
2. Çocuğunuzun arkadaş seçimlerine saygı duyun.
3. Çocuğunuzun arkadaşlarının olumsuz davranışlarını örnek almasından endişeleniyorsanız; ona arkadaşını kötülemeden bu davranışın neden uygun olmadığını açıklayın.
4. Çocuğunuzun bir arkadaşından zarar görebileceğini düşünüyorsanız; onun arkadaşı ile görüşmesini yasaklamak yerine, bu endişenizi onunla dürüstçe paylaşın. Çocuğun bu konudaki fikirlerini dinleyin ve arkadaşlığını sürdürüp sürdürmemekle ilgili kendi başına karar vermesine izin verin. Böylece ona güvendiğinizi ve saygı duyduğunuzu göstermiş olursunuz.
5. Çocuğunuza karşı dürüst olun, onu kandırmayın.
6. Çocuğunuzu dinleyin, onun düşüncelerine saygı gösterin.
7. Çocuğunuzun arkadaşlarını kötülemeyin. Özellikle ergenlik dönemindeki çocuklar, anne-babalarının bu tip eleştirilerinden çok rahatsız olurlar. Bu durum çocuğunuzla ilişkinizin bozulmasına sebep olabilir.
8. Size arkadaşlık ilişkilerinde yaşadıklarını anlatması için çocuğunuza baskı yapmayın.
9. Çocuğunuzun arkadaşları ile tanışın. Onlara nazik ve saygılı davranın.
10. Çocuğunuz arkadaşları ile bir sorun yaşadığında, bunu siz çözmeye çalışmayın. Çocuğunuzun problemlerle başa çıkabilme yeteneğini küçümsemeyin. Yalnız başına çözemeyeceği, büyük bir sorun değilse, yaşadığı problemi kendi başına çözmesine izin verin.”