Son yıllarda özellikle okul öncesi dönemde çocuk diş sağlığındaki fissür (çatlak) örtücüler birçok ailenin merak ettiği konular arasında. Dentakademi Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nden Pedodonti (Çocuk Diş Hekimliği) Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Barış Karabulut, fissür örtücü uygulamasının çürük oluşumundaki önemine değindi.
Fissür’ün bir nevi diş aşısı olduğunu ifade eden Doç. Dr. Barış Karabulut, "Öncelikle fissür nedir ondan başlayacak olursak, dişlerin girintili ve yarık şeklindeki yüzeylerine fissür denmektedir. Fissür örtücü, diş yüzeyindeki bu girinti ve oyukların tamamını örten bir materyaldir. Bu olaya da fissür örtücü uygulaması diyoruz. Fissür bir nevi diş aşısıdır. Çünkü çürük oluşumunu önlenmesi açısından son derece kolay, ağrısız uygulanan bir işlemdir. Fissür uygulaması, özellikle diş hekimi korkusu yaşayan veya bir diş hekimi ile ilk defa tanışacak çocuklar için en ideal tedavi yöntemidir” dedi.
“Küçük azı dişlerine de fissür örtücü uygulanabilir”
Fissür uygulamasının sıklıkla 6 yaş dişleri olarak adlandırılan birinci azı yani kalıcı dişlere yapıldığını vurgulayan Karabulut, “Ancak bu genel bir kural değildir, süt dişlerine de yapılabilir. Yine aynı şekilde küçük azı dediğimiz küçük azı dişlerine de fissür örtücü uygulanabilir.
Bir başka uygulama yeri ön veya arka dişlerde gelişimsel oluk veya yarık şeklindeki oluşumlardır. Bu bölgeler gıda birikimi için ideal yerlerdir ve iyi bir oral hijyen olmadığında kolayca çürük gelişebilir. Bu tür yüzeyler de çürümeden fissür örtücülerle örtülerek korunabilir. Fissür uygulamasında orijinal diş dokusunda herhangi bir kayıp olmamaktadır. Fissür örtücü uygulamalarından sonra hastalar 6 aylık rutin kontrol seanslarına çağrılmaktadır. Zamanla fissür örtücü aşınabilir veya tamamen yok olabilir. Bu durumda hekim uygun görürse uygulamayı yenileyebilir. Bu uygulamada amaç özellikle çocukların motor fonksiyonları tam olarak uygulayabildiği yani etkili diş fırçalayabildiği 9-10 yaşlarına kadar özellikle daha kolay çürüyen azı dişlerini çürükten korumaktır” diye konuştu.
“Koruyucu diş hekimliğinde en önemli unsur iyi bir ağız hijyeninin sağlanmasıdır”
Fissür’ün doğal bir reçine olduğunu ve çocuk sağlığına olumsuz bir etkisinin olmayacağını belirten Doç. Dr. Karabulut, “Işıkla sertleşen bir materyaldir. Normalde kompozit dolgularla yapısı birebir aynıdır. Sadece daha akışkan özellikte bir materyaldir. Çocuğa veya dişe hiçbir zararı yoktur” şeklinde konuştu. Fissür örtücü ile florürün koruyucu diş hekimliği açısından önemli olduğuna vurgu yapan Barış Karabulut, “Birini diğerinin yerine koyamayız. Koruyucu diş hekimliği dediğimiz zaman bu bir bütündür. Koruyucu diş hekimliğinde en önemli unsur iyi bir ağız hijyeninin sağlanmasıdır. Bu amaçla diş fırçalama, diş ipi ve ağız gargaralarının kullanımı son derece önemlidir. Hekimin uygulayacağı fissür örtücü ve flor uygulamaları ile koruyucu diş hekimliği konsepti tamamlanmaktadır. Hiçbir uygulama bir diğerinden daha önemli değildir ve hiçbiri bir diğerinin yerini tutmaz. Flor 3 yaşın altındaki çocuklara genellikle uygulanmamaktadır. 3 yaşından itibaren çürük risk durumuna göre hekimin belirleyeceği bir program dahilinde düzenli aralıklarla uygulanır. Fissür örtücü uygulaması için birinci Azı dişinin tam olarak sürdüğü 6-7 yaşlar uygundur. Hekimin gerekli gördüğü durumlarda daha küçük yaşlarda süt azı dişlerine de uygulanabilir” ifadelerini kullandı.