Dedesinin tecavüzüne uğrayıp acılar içinde ölen Müslüme'nin ülkede çıkardığı ses iki gün sürmedi.
Biliyorum çünkü o olay beni çok etkilemişti.
Göç etmiş bir aile, dağın başı, ormanlık bir alan. El kadar çocuğu gözünün önünden ayıran bir aile. Kim ne derse desin, anne, baba çocuğunu bir saniye bile gözünün önünden ayırmamalı. Çünkü o sana emanet.
Koca dünyada, bilmediği bir yerde, soğukta tek başına bir bebek.
Çocuğun başına ne geldiği daha belli değilken hep bunları düşünmüştüm. İyi niyetle, çocuk dolaşırken kayboldu demiştim.
Tek başına olduğunu anladığı anda nasıl korkmuştur, nasıl ağlamıştır, aklından neler geçmiştir demiştim.
Ne zamanki işin altından yine bir ensest, yine bir sapıklık, yine bir ölüm çıktı delirdim.
Siz nelere deliriyorsunuz bilmiyorum ama ben bunlara deliriyorum.
Sapıkların elinde kurban verilen çocukların yaşadıklarına deliriyorum.
Bu olayın değil günlerce, aylarca konuşulması ortalığın ayağa kalkması gerekirken, yankısı 1,5 gün sürdü.
Yargı merkezi twitterdan biliyorum. Ah, vah, bela, küfür. Ağladık, delirdik, sızlandık. Ne oldu peki? Ertesi gün öğlen saatlerinde gündem değişti.
Bir bebek acı çeke çeke öldü.
Ben iki gün kendime gelemedim.
Ne bekledim peki?
Artık bir CAYDIRICI ceza çıkmasını. Belki dedim bu sefer, hani çok sesimiz çıkarsa bir karar çıkar ve çocuğa el uzatana idam cezası gelir dedim. Nafile bekledim. Konu kapandı bitti gitti. Müslüme hem cinayete kurban gitti hem tacize.
Bitti mi sandınız?
11 Aralık tarihinde 12 yaşındaki bir kız çocuğuna bir şerefsiz erkek müsveddesi tarafından tacizde bulunduğu için, mahkeme karar verdi. ALT SINIRDAN VE İYİ HAL İNDİRİMİ YAPARAK 6 YIL 8 AY hapis cezası verdi.
Nasıl?
İyi hal nasıl birşeydir? Kravat? Takım elbise? Parfüm? Saç jölesi?
Nedir bu iyi hal? Yaptım ama bakın artık iyiyim, güzelim mi demek ne demek iyi hal?
Küçücük haberlerdi bunlar, geçip gitti.
Ekim ayına geri gidelim. İstanbul'da bir sapık, sadece 4 yaşındaki çocuğa tacizde bulundu. O kadar tiksindirici ki, detay yazmayacağım. Açın okuyun, Murat Özyiğit ismi.
Ne ceza aldı dersiniz?
Sarkıntılık yapma suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan 5 YILA KADAR hapis cezası istemiyle dava açıldı. 5 yıla kadar! Yeterli bir süre sapıklık için değil mi?
Kameralar, tanıklar ve sonunda 12 yıldan 18 yıla kadar hapsi istendi. Daha sonuçlanmadı. Ama iyi haber, 5 yıldan 12 yıla çıkabildi talep, şükür!
Sapıklığın sonu yok. Çünkü caydırmıyor. Gördüğünüz gibi alt sınırdan açılıyor, bir bakıyorsunuz iyi hal, tatlı hal diye diye ceza kuşa dönmüş.
Her seferinde twitter yargı sisteminden medet umuluyor. Çok sesimiz çıkarsa mutlaka önlem alınır sanılıyor.
Yok olmuyor.
Bir kaç gün önce küçük bir kız çocuğu köpek saldırısına uğradı. Sahibinin suçlanması gereken bir olayda köpek yargılandı. Twitter yargı mekanizması girdi devreye.
Ve bir gecede karar çıktı. Ne kadar sokak köpeği varsa toplayın.
Hatta ben de yazı yazmıştım konuyla ilgili. Bir köpek nasıl bütün köpekleri katil ve suçlu yapar diye sormuştum.
Ne yorumlar ne yorumlar. Ben birkaç tanesini seçip buraya yazıyorum.
"Senin de çocuğunu parçalasınlar da gör"
"Kes sesini çok konuşma gerizekalı"
"Sizin gibi hayvanseverler yüzünden bu haldeyiz, pisliksiniz"
"Ben sokakta köpek istemiyorum kardeşim"
"Belediyeler toplanıp bu köpekleri yakmalı"
" sokakta köpek istemiyoruz kardeşim, hayret ya sanki biz köpek düşmanıyız." Bu mükemmel değil mi, kendisiyle çelişen kişi.
"Seni itlerinle ve itliğinle başbaşa bırakıyorum"
"Köpeklerin toplatılıp yakılması lazım"
"Pislik İTPEREST"
Daha ne hakaretler, nasıl cahilce ve nefret dolu yorumlar.
Zannedersiniz ki herkesin derdi çocuk. Hayır değil. Herkesin derdi nefret.
Eğer elalemin derdi gerçekten çocuk olsaydı, Müslüme'nin yankısı sadece 1,5 gün sürmezdi. Günlerce konuşulurdu.
Eğer gerçekten çocuklara üzülüyor olsalardı, Antalya'da iki minicik çocuğun çakmak gazları içirilip taciz edildiği zaman yer yerinden oynardı. Oynamadı. Ben yazısını yazdığımda yorumlara boğulurdum. Olmadı. Bir kişi bile yorum yapmadı. İki gün konuşuldu bitti.
Dahası, pitbull saldırısı sonrası yazdığım yazıya yorum yapanlara üşenmedim tek tek baktım. Tacizlerde, cinayetlerde tek yorum yok. Çok ilginç değil mi?
Neyse, ne diyorduk, bir gecede karar çıktı mı çıktı. Bir köpek bütün köpeklere mal edildi mi, edildi.
Peki, nerde sapığa önlem? Nerde kanun?
Sokak köpekleri en büyük tehditimiz, ortadan kaldırınca güvende mi olduk?
Ben gece sokakta, ıssız bir sokakta tek başıma yürürsem başıma birşey gelmeyecek mi? Köpekleri topladınız da sapıklara ne yaptınız? Eğer gelirse de, hakim o saatte sokağa çıktım diye beni mi suçlayacak?
Küçük kızımız, oğlumuz sokakta oynarken, başına insan zulmü gelmeyeceğinden emin miyiz?
Tek derdimiz, tehdidimiz köpekti zaten değil mi?
Madem çocukları koruyacağız buna sapıklardan başlamak gerekmez mi?
2017 yılında 59 bin çocuk cinsel istismara uğramış. Son veri bu. Çünkü adelet bakanlığı 2019 yılı itibariyle veri erişimini kapattı. Gazeteye yansıyan haberlerin dışında ne oluyor, kimin başına ne geliyor muamma.
Türkiye çocuk istismarında dünyada 3. sırada.
Türkiye çocuklar için en güvenli ülkeler listesinde 18.sırada.
O zaman haydi ne kadar köpek varsa toplayalım, güvende kalalım.