İlkbaharın gelişiyle tüm tehlikelerden gözünüz gibi koruduğunuz çocuğunuzun gizli bir düşmanı daha ortaya çıktı: “Bahar Alerjisi.” Gereken tedbirler alınmazsa, çocukların yaşam kalitesini doğrudan etkileyen bahar alejisi, okul başarısında bile negatif rol oynayabiliyor. İşte baharda çocuklarda en sık rastlanan alerjik hastalıklarla başa çıkmak için alınacak önlemler listesi…
Baharın gelişiyle birlikte polenlerden ve çiçek tozlarından kaynaklanan alerjik vakalar, çocuklar için risk taşıyor. Özellikle 3 yaş üzeri ve alerjiye ailesel yatkınlığı olan çocuklarda bahar ayları oldukça zorlu geçiyor. Havadaki polen ve sporlara karşı savunmasız olan çocuklar; geniz akıntısı, kuru öksürük, boğaz, burun ve kulakta şiddetli kaşıntı ya da gözlerde kaşıntı ve sulanma gibi sorunlarla karşılaşıyor. İleri vakalarda yorgunluk, iştahsızlık, baş ağrısı, sinüzit, orta kulak iltihabı gibi tedavisi daha güç şikayetlerin oluşmaması için gerekli önlemler alınması bu anlamda son derece kritik.
Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Doç. Dr. Ayfer Yükselen, çocuklarda bahar alerjisi hakkında bilinmeyenleri ve alınması gereken önlemleri şu şekilde anlatıyor:
BAHAR ALERJİSİ BULGULARI 2 YAŞINDAN SONRA GÖRÜLÜYOR
İlkbaharda havaların ısınmasıyla birlikte, gerçekleşen iklim değişiklikleri, çocuklarda alerjik bazı problemlerin de ortaya çıkmasına veya alevlenmesine neden olabiliyor. Çünkü, ısınan hava, polen ve küf mantarı sporlarını da beraberinde getiriyor. İlkbaharın başlarında ortaya çıkan bahar alerjisinden ağaç polenleri, Mayıs-Temmuz arası olan bahar alerjilerinden çayır polenleri ve yine güz mevsiminde Ağustos sonu-Kasım arası ortaya çıkan bahar alerjisinden de yabani ot polenleri sorumludur. Bahar alerjisi bulguları çocuklarda genelde 2 yaşından sonra ortaya çıkar. Bunun nedeni çocukların hastalık bulgularını ortaya çıkarmak için birkaç bahar yaşaması gerektiğidir. Özellikle de 3 yaş ve üzeri çocuklarda bu tabloları daha sık görmekteyiz.
ÇOCUĞUNUZDA BU BELİRTİLERİ GÖRÜYORSANIZ HAREKETE GEÇİN
Havadaki polenler solunum yoluyla burunda, bronşlarda veya gözlerde birikir. Burunda Alerjik Rinit (Bahar alerjisi/saman nezlesi), özellikle Mart ayı ile başlayan burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırık ve burun kaşıntısı şikayetlerinin eşlik ettiği ve sıkça rastladığımız bir durumdur. Ek olarak bu hastalarda, geniz akıntısı, kuru öksürük, boğaz, burun ve kulakta şiddetli kaşıntı ya da gözlerde kaşıntı ve sulanma gibi belirtiler de görülebilir. Polen alerjisi olan çocukların, burunları tıkanıyor, uyku kaliteleri bozuluyor. İyi bir uyku alamayan çocuklar, gün boyu kendilerini yorgun ve halsiz hissediyor. Bu durum okul başarısını ciddi şekilde etkileyebiliyor.
Bir diğer klinik tablo ise, ‘Alerjik Astım’ dediğimiz, yine polen ve/veya küf sporlarına alerjisi olan hastalarda gördüğümüz öksürük, hırıltı ve/veya nefes darlığı şeklindeki ataklardır. Gözlerde ise Allerjik Konjuktivite bağlı sulanma, kaşıntı, kızarıklık gibi alerjik bir durum görülebilmektedir. Önlem alınmazsa ileri vakalarda yorgunluk, iştahsızlık, baş ağrısı, sinüzit, orta kulak iltihabı gelişebilmektedir. Bazı alerjik hastalarda, egzema dediğimiz Atopik dermatite bağlı olarak bahar aylarında özellikle giysinin örtmediği açık vücut bölgelerinde (yüzde, kollarda, bacaklarda) ciltte kaşıntı, kuruluk, kızarıklık gibi belirtiler de ortaya çıkabilmektedir.
ÇİÇEK TOZLARI VE POLEN ALEJİSİNE KARŞI ÖNLEMLER
• Dışarıda mutlaka polen maskesi takılmalı
• Ev ve okul sabah saatlerinde değil, öğleden sonra havalandırılmalı
• Otomobil camlarını gerekmedikçe açmamalı ve polen filtreleri değiştirilmeli
• Gözlerin yanını da örten güneş gözlükleri kullanılabilir ve sık sık gözlükler polen yapışabileceği için yıkanmalı
• Eve gelince kıyafetler değiştirilmeli, burun içi temizleyip duş alınmalı
• Dış ortam aktivitelerini azaltılmalı, özellikle polenlerin yoğun olduğu sabah ve öğlen saatlerinde dışarı çıkmamalı (10.00-16.00 arası), yeşil alanlardan uzakta durmalı.
Dışarı çıkmak zorunda kalındığında eve girer girmez duşa girmeli ve kıyafetleri değiştirmeli
• Polen mevsiminde açık havada spor yapılmamalı
• Özellikle bu dönemde toz, sigara dumanı, boya kokusu, parfüm gibi etkenlerden uzak durulmalı
İLAÇ TEDAVİSİ SADECE POLEN ŞİKAYETLERİNDE ETKİLİ
Bahar alerisine bağlı ortaya çıkan bulguları tedavi etmek için en çok uygulanan seçenek ilaç tedavisidir. İlaçları ancak doktor muayenesi ve reçetesiyle kullanabilirsiniz. Ama bu ilaçlar sadece ve sadece polen alerjisine bağlı olarak ortaya çıkan şikayetleri ortadan kaldırır veya hafifletirler. Çocuğun şikayetlerini azaltarak günlük yaşam ve uyku kalitesini artırırlar. Burada unutulmaması gereken, ilaçların kullanıldığı sürece şikayetler üzerinde etkili olacağıdır. İlaç tedavisi kesildiğinde, alerji belirtileri kısa sürede tekrarlar.
AŞI ÇÖZÜM OLABİLİR AMA ÖNCE TEST ŞART
Alerjiyi tedavi eden tek şey ‘Alerjen immunoterapi’ dediğimiz ‘Alerji aşı’ tedavisidir. Aşı tedavisinin amacı vücudun polen alerjisini yok etmesidir. Bu aşıların içinde alerjiye sebep olan alerjenler vardır. Çok az miktarlardan başlanarak giderek artırılan dozlar, aşıyla vücuda verilir. Bu alerjenlere karşı vücudun bağışık hale gelmesi sağlanır. Yapılan aşılar sayesinde vücutta alerjiyi bloke edici antikorlar oluşturularak alerjenler engellenir. Ancak aşı tedavisi öncesinde alerji testleri yapılıp, kişinin şikayetlerine sebep olan alerjenlerle tedaviye başlanması doğru olur.
Aşı tedavisinin özellikle polen alerjisi olan çocuklarda çok iyi ve başarılı sonuçlar verdiğine dair dünya literatüründe kabul edilmiş yayınlar vardır. Aşı tedavisi, alerji şikayetleri üzerinde uzun süre etkili olan hatta tedavi sona erdikten sonra bile etkinliğini devam ettiren bir yöntemdir. Yapılan araştırmalar, aşı tedavisinin yeni alerjilerin gelişmesini önleyebileceğini, çocuklarda astım gelişme riskini azaltabileceğini göstermiştir.