ÇOK CAN KAYBI VAR

Banu Pirinçcioğlu

Ne ülke ama.

Gurur duyarken, korku duyduğumuz günlere geldik.

Yangını bizim kadar uzaktan seyreden bir ülke daha yok. Aradım bulamadım.

Google a , "fire in the woods" yazdım. Öyle bir şarkı varmış, şarkının sözleri ve klipleri çıktı sadece.

Üşenmedim yazdım, ne kadar sahil varsa hepsini arattım. Yok.

Kimse ormanlarını yakmıyormuş. En ufak bir yangında uçaklar müdahale edip söndürüyormuş. Yanıp kül olmuş orman bulamadım.

Çok can kaybı var çok. Sayısız, sayamayız.

Her ne kadar can kaybı yok dense de, bu "can" dan ne anladığımıza bağlı. Can nedir sahi?

Sözlük anlamı olarak yaşama, yaşam olarak geçer.

İnsan veya hayvan ayrımı olmaksızın bu böyle. Sadece insana ait birşey olmuş olsa insan yaşamı derdi muhakkak.

Demek ki, canlıya ait bir durum.

Ormanlarımız çatır çatır yandığında ormanda yaşayan canlılar yanar mı? Hem de cayır cayır yanar. Ormandaki ölen canlılar can değilse nedir? Plastik atık mı diyelim onlara? Can demeyeceksek bir isim bulalım.

Can kaybı yokmuş...

Çok can kaybı var çok.

Çekirgeler, kurbağalar, geyikler, domuzlar, tavşanlar, tilkiler, ayılar, keçiler, kirpiler, sincaplar, kurtlar. Adını unuttuğum hayvanlar varsa benim hatamdır.

Kaplumbağaya kahrolduğum kadar hiçbirisine kahrolmuyorum.

İstese bile koşamaz ki.

Kelebekler bile öldü. Ki bir günleri var topu topu. O da küllere karışıp gitti.

Çok can kaybı var.

Uçamayan kuşlar da öldüler. Yavrularını bırakmak istemeyen kuşlar vardı. Veya yalnızlardı. Yanıp öldüler.

Böceklerin hepsi çatırtılar çıkararak yandı. Aman böcekleri de mi düşünelim demeyin. Evimizde gezinen böcekleri sevmeyiz istemeyiz o ayrı. Ama doğada olmak zorundalar.

Dünya kadar görevleri var hepsinin. Bitkilerin tozlaşmasına yardım ediyorlar, dünyadaki yaşam devam etsin diye. Bazısı organik maddelerin ayrışıp tekrar toprağa karışmasını sağlıyor.

Yaşayan bütün canlıların ekosisteme faydası var yani.

Sevmeyiz illaki nefret ederiz, ancak hamamböceği azotun ayrışmasına ve toprağa dönmesine yardım ediyor. Ki böylece birkiler de geri dönüşmüş azotu kullanıyor. Ormanlarda olmak zorundalar. Dağlık ormanlık alanda olmalılar.

İşte bu görevde bulunan böcekler yandı kül oldular.

Bu yüzden can kaybı sayısız. Saymak istesek sayamayız. Hayvanından böceğine, yaprağından ağacına hepsi de candı. Ve yandı.

Sorumlusu kim bilmiyoruz. Denilen o ki, çiftlikte işçiler kaynak yaparken kıvılcım çıkmış, uçmuş yakmış. Kendileri göz altına alınmış. Üç beş cezayla çıkacaklar. Yanan canların hiçbiri geri gelmeyecek.

Uçaklar ise azıcık uçtular, hava kararınca yere indiler. Gece uçuşu yapamıyormuş. Bu uçağın gece uçanı nerde? Her sene yangın çıkıyor madem, gece uçan, çok uçan, çok su alanı nerde bu uçakların?

Ben benzer soruları geçen yaz çıkan yangında yazı yazıp sormuştum.

Bir sene sonra kendimi tekrar mı ediyorum yoksa yerimizde mi sayıyoruz?