Narin Güran'ın vahşice katledilmesi, katledildiğinin ortaya çıkması ve yargılaması sonunda annesi, ağabeyi ve amcası ağırlaştırılmış ömür boyu hapis, Narin'i dere kıyısına gömen, daha doğrusu saklayan Nevzat Bahtiyar'a ise 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Bir çok insana göre adalet yerini buldu, bir kısım insanlara göre adalete karşı itiraz mekanizmaları çalışmaya başladı.
Ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası alan anne, amca ve ağabeyin cezasına itiraz avukatları tarafından yapılacağı açıklandı.
Onlara göre ortada yeterince delil yokken, müvekkillerinin suçu işlediklerine dair sabit delil yokken verilen cezalar fazla, haksız ve adaletsiz.
Onlara göre müvekkilleri katil değil, "Katil kim?" sorusunun ise muhatabı değiller.
Onlara göre Narin'i vahşice katleden Diyabakır'da yaşayan 2 milyondan, Türkiye'de yaşayan 85 milyon insandan birisi de pekala olabilir.
Savunma hakkı, saygı duymanız gerekiyor ama saygıyı hissetmeniz de.
Burada asıl takıldığım nokta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın Nevzat Bahtiyar açısından verilen 4 yıl 6 ay hapis cezasına itiraz edecek olması.
Bakanlık, Bahtiyar'a da diğer sanıklar kadar olmasa da daha ağır ceza verilmesi gerektiğini savunuyor.
Adalet yerini bulsun diye mi yoksa adet yerini bulsun diye mi o ayrı durum.
Nevzat Bahtiyar olmasa, konuşmasa, göstermese daha kaç gün, kaç ay veya kaç yıl Narin'in cansız bedeni aranırdı, taranırdı, bulunurdu ve o süreçte daha ne gibi suça dair emareler yok edilirdi onu düşünen hiç yok.
Nevzat Bahtiyar'ın ceza almaması gibi olasılıktan bahsetmiyorum ama ortada adaletin gerçekleşmesi için isteyerek veya istemeyerek, zorla veya gönüllü olarak katkı koyan birisine karşı daha da fazla ceza istemek pek mantıklı gelmiyor.
Türkiye'nin gündemi olan olaydan adalet dersi çıkarıldığı kadar adaletin gerçekleşmesine yardımcı olmanın dersinin de verildiğini unutmamak gerekiyor.
Başka bir yerde, başka bir olayda, başka bir şekilde suça karışan insanlar, pişmanlık duysalar bile alabilecekleri cezayı, yaşayabilecekleri yargıyı düşünerek suçu gizleme güdüsü içinde olmalarına neden yaratmamalıyız.
Adaletin gerçekleşmesi için konuşanlar en ufakta olsa ödüllendirilmeli.
Suçu ortaya çıkarken, suçun ortaya çıkmasına yardımcı olanlar en ufağından dahi olsa adil görülebilmeli.
Hele ki, Narin cinayetindeki Nevzat Bahtiyar gibileri daha çok görmeli.
Nevzat'ın göstermesiyle, konuşmasıyla, anlatmasıyla, 'Adalet yerini bulsun' düşüncesiyle kendi hayatı kadar, ailesinin de hayatını riske attığı unutulmamalı.
'Adalet yerini bulsun!' diye yapılan itiraz ile 'Adet yerini bulsun!' diye yapılan itiraz ayırt edilebilmeli.
'Gül' incinirse 'Bülbül' susar!
'Bülbül' susarsa 'Dünya' ağlar!
Gül incinmesin, bülbül susmasın, yeni yılınız daha adil olsun.
Vesselam!