Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Belli ideolojik bagajların esiri olmuş bir üniversitenin değişime öncülük yapması beklenemez" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadıköy'de İstanbul Medeniyet Üniversitesi Bilim ve İleri Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Laboratuvarının açılışı ve kütüphane temel atma törenine katıldı. Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir dönem yanlış ellerde yaşadığı sıkıntılara ve sorunlara rağmen İstanbul Medeniyet Üniversitesinin bugün gurur verici başarılara imza attığını söyleyerek, "İlk emri ikra, yani oku olan bir dinin müntesipleriyiz. Biz kalemin kılıçtan üstün tutulduğu bir medeniyetin mensubuyuz. Biz Avrupa'ınn cehalet karanlığına büründüğü dönemde en önemli ilim merkezleri kurmuş ecdadın torunlarıyız. Medeniyete, ilim öğrenmeye, kitap yazmaya öyle önem verilmiştir ki alimler eserlerini yazarken kullandıkları divitlerin uçlarını açarken çıkan artıkları çöpe atmamışlardır, ölümlerinden sonra mezarlarına konulmasını vasiyet etmişlerdir. Biri yaşadığımız İslam medeniyetinin alameti farikası nedir diye sorsa, ilk dile getirilecek kitap ve kütüphane olacaktır. Fatih Sultan Mehmet Han, İstanbul'u fethettikten sonra önceliği kütüphanelere vermiştir" dedi.
"Türkiye kitap okuma oranında dünyada 86. sırada"
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki kütüphane inşasından da bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin içerisinde 5 milyon cildi ihtiva edecek dev bir kütüphaneyi inşa ediyoruz. 5-6 ay içinde açılacak. İstanbul'da da tarihi Rami Kışlası'nı restore ediyoruz. Orası İstanbul'un en büyük kütüphanesi olacak. 5-6 milyon cildi bulacak. Dijital ortamda kaydı olacak. Tezhip, hat bütün bunların çalışmalarını yapacağız. Her fırsatta ilmi çalışmalar önceliğinin altını çiziyor, yeniden bilimde, teknolojide, sanatta ve kültürde ileriye taşıyacak çalışmalara ehemmiyet veriyoruz. Onca gayrete rağmen bu hususta arzu ettiğimiz seviyeye ulaşamadık. Bilhassa kitap okuma, nitelikli akademik eserler, bilimde çığır açan çalışmalarda hala oldukça gerideyiz. Ülkemizde TV izlemeye altı saat, internete üç saat harcıyoruz. Kitap okumaya harcadığımız zaman, okumaya harcadığımız birkaç dakikayı zor buluyor. Türkiye kitap okuma oranında dünyada 86. sırada. Günde altı saati televizyona, üç saati internete ayıran gençlerimizin kitap okuma süresinin dakikalarla ifade edilmesi bize yakışmayan bir tablodur" dedi.
"Biz geleceğe dair hedefleri olan bir milletiz"
Kafe denilen vakit öldürme mekanlarının kütüphanelerden çok daha yaygın, çok daha kalabalık olması üzerinde hassasiyetle durulması gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Millet kıraathanelerinin vakit öldürülen değil vakit değerlendirilen yerler olarak yepyeni bir vizyon ortaya koyacağına inanıyorum. Hala millet kütüphanelerinin ne olduğunu anlamayanlar var. 'Tuğla mı dizeceğiz 'diyenler var. Kıraathanenin manasını bilmiyor. Her açılışı yaptığımızda üniversiteli öğrencilerimizi kitapların başında gördüğümüzde gurur duyuyoruz. Millet bahçesinin bir köşesinde millet kıraathanesi olacak. Biz geleceğe dair hedefleri olan bir milletiz. Türkiye'yi muasır medeniyetler üzerine taşımayı hedefliyoruz. 2023 yılı hedefleri doğrultusunda kitap okuma oranının, özgün akademik makale rakamının bununla mütenasip olması gerekecektir. Bu noktada en büyük sorumluluklardan biri üniversitelerimizde. Üniversitelerin katkı vermediği mücadelede menzile ulaşma mümkün olmayacaktır" dedi.
Üniversitelerin değişimde öncü olması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üniversitelerinin özgürleşme konusunda başarılı imtihan verdik. Üniversitelerimiz, statükonun, baskıcı, formatlayıcı, hürriyetleri kısıtlayıcı atmosferinden büyük oranda kurtulmuştur. 2002 öncesine göre Türk üniversiteleri alt yapı ve akademik özgürlükler bakımından çağ atlamıştır. 28 Şubat sürecinin faşist zihniyetinin üniversitelerde oluşturduğu tahribat önemli ölçüde giderilirken, üniversitenin kapıları milletin evlatlarına açılmıştır. Kimi üniversiteleri militan yetiştirme kampına dönüştüren terör örgütleri buralardan temizlenmiştir. 16 yıllık mücadelenin sonucunda birikmiş problemlerin çoğu çözülmüştür. Marjinal çevrelerin senelerce istismar ettikleri harç ve yurt gibi kronik sorunların tamamı dönemimizde hallolmuştur. Lisans öğrencilerine 500, master öğrencilerine 1000 lira, doktora bin 500 lira destek verir hale geldik. Biz geldiğimizde burs 45 liraydı. Hangi öğrencimiz burs veya kredi müracaat ettiği zaman kapıdan döndürülmez. Ancak bir sıkıntı var, herkes burs istiyor. Be kardeşim, be evladım niye kredi istemiyorsun. Burs miktarı 150 bin sayı. Ama kredi kim müracaat ederse alabiliyor. Ödemeye gelince faiz diye bir şey yok. Sigortalı bir işe girdiğin zaman çok düşük taksitlerle ödeme yapacaksın, iş sahibi olmadan gel bu parayı öde yok. Yeni dönemde niteliğe, kaliteye, keyfiyete odaklanmamız gerekiyor" diye konuştu.
Üniversitelerin eski alışkanlıklarından kurtulması gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Durağanlaşmış belli kalıpların, belli ideolojik bagajların esiri olmuş bir üniversitenin değişime öncülük yapması beklenemez" dedi.
Almanya ziyaretinden de bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Onlarda 3 milyon üniversite öğrencisi var. Bizde 8 milyona ulaştık. Nitelik itibariyle şu an zayıf olabiliriz ama beş on sene sonra onları yakalayıp geçeceğiz" dedi.