Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Astana’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Bilim ve Teknoloji Zirvesi’nde konuştu. Erdoğan, “Değerli kardeşlerim bizim inancımızda insanın görevi tabiata ve dünyaya tahakküm değildir. İnsanın gayesi dünyanın nimetlerinden istifade ederken onu korumak ve gelecek nesillere en iyi şekilde devretmektir. Çünkü bizi, tabiatı, dünyayı, tüm evreni yaratan yüce Allah’tır. Çevreyi kirleten, doğal kaynakları düşüncesizce tüketen, kazanç uğruna savaşı, çatışmayı, katliamları meşru gören bir kalkınma modelini biz asla benimseyemeyiz. Özgürlük asla sorumsuzluk, hukuksuzluk demek değildir. Bilhassa yeni iletişim araçları ve internet konusunda bu ilkenin gözetilmesi şarttır” diye konuştu.
“İnternetin İslam düşmanlığının aracı olma yanında DEAŞ, El Kaide, FETÖ gibi terör örgütleri tarafından etkin şekilde kullanıldığını da biliyoruz”
İnternetin ve sosyal medyanın İslam düşmanlığının aracı olmanın yanında DEAŞ, El Kaide, FETÖ gibi terör örgütleri tarafından etkin şekilde kullanıldığını söyleyen Erdoğan, “İslam ülkeleri olarak vatandaşlarımızı internetin tüm nimetlerinden faydalandırırken zararlı etkilerinden de korumakla mükellefiz. Bu çerçevede siber suçlara karşı hukuki ve teknik alt yapımızı güçlendirmeliyiz. Yaptıkları her eylemle insanlığa ve İslam’a büyük zararlar veren eli kanlı çetelerin değerlerimizin içini boşaltan akımların gençlerimizi, dolayısıyla geleceğimizi çalmasına asla müsaade etmemeliyiz. Barış, istikrar ve güven olmadan kalkınma ve ilerleme de olmaz. İslam ülkelerinin şu dönemde ayrışmaya ve gerilime değil, vahdete, birlik ve beraberliğe ihtiyacı bulunuyor. Körfez bölgesinde yaşanan kriz hepimizi derinden üzmüştür. Körfez bölgesinde yaşanan krizin bir an önce çözüme kavuşmasını arzu ediyoruz. Kuveyt’in arabuluculuk çalışmalarını desteklemeyi sürdüreceğiz. Dünyanın her yerinde Müslümanların sıkıntı içinde yaşadıkları bir dönemden geçiyoruz ” şeklinde konuştu.
“Myanmar’da Müslüman kardeşlerimizin çektiği zulüm, işkence ve sürgünlerin son bulması için de hep birlikte gayret göstermeliyiz”
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Mescid’i Aksa’ya yönelik saygısızlıkların, tahriklerin ve provokasyonların önüne geçilmesi için çok daha kararlı bir tutum ortaya koymalıyız. Aynı şekilde Myanmar’da Müslüman kardeşlerimizin çektiği zulüm, işkence ve sürgünlerin son bulması için de hep birlikte gayret göstermeliyiz. Türkiye olarak bu doğrultuda attığımız çeşitli adımlar var. Bölgede yaşanan insani dramın önüne geçmek için Myanmar ve Bangladeş hükümetleriyle birlikte çalışmak istiyoruz. Baskı ve katliamlardan kurtulmak için topraklarına sığınan Müslümanlara gerekli kolaylığın gösterilmesi beklentimizi ve yardım teklifimizi Bangladeş makamlarımıza ilettik. Uluslararası kuruluşlar bilhassa da İslam ülkeleri olarak bizler elimizden tüm imkanlarla bu zulmün son bulması için birlikte mücadele etmeliyiz. Bilim ve teknoloji alanındaki işbirliğimizi güçlendirmenin yanı sıra bu yöndeki çalışmalarımızı siyasi bir yönde vermemiz gerektiğini düşünüyorum.”