Ordu mitinginde halka hitap eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hani hep soruyorlar ya 16 Nisan'dan sonra ne olacak? Terör örgütlerine karşı çok daha güvenli bir şekilde karşı çıkabileceğiz" dedi. Türkiye'nin terörle mücadelede gösterdiği başarıya dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ne PYD'yi, ne YPG'yi biz sınırlarımızda asla barındırmayız. Bazıları soruyor, 'devlet kuracaklar mı?' Haşa... Onlara oralarda devlet kurdurtmayız, bunu da tüm dünya duysun" diyerek meydan okudu.
İşte o konuşmadan satır başları
"Biz milletimize hizmet aşkı ile çalışırken birileri de ülkemize hizmet sunmak için çalışıyormuş. 7 Hazitan'da yaşananları hatırlıyorsunuz değil mi? üzerimize sırtlanlar gibi saldırdılar. Bölücü terör örgütü kanlı yüzünü gösterdi, FETÖ bulanık suda balık avlama hevesine kapıldı. Hemen duruma el koyduk ve ülkemizi yeniden seçime götürdük.
KRİTİK UYARI: SANDIĞA GİTMEYİ İHMAL ETMEYİN
1300'ü aşkın şehit verdik. 15 Temmuz'da tarihimizin en ağır ihaneti ile karşılaştık. Ordunun terörle mücadelede 17 şehiti var. Bir kez daha tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. 16 Nisan'da sakın ha sandığa gitmeyi ihmal etmeyin. Benim oyum neyi değiştirir demeyin. Bir oy yeri geldiğinde ülkenin geleceğini belirler. Onun için 16 Nisan'da tek bir oyun bile ziyan olmasına rıza göstermeyin. 16 Nisan'da evet oyları Batı'ya bir cevap olacak.
KİMSENİN GÖZYAŞINA BAKMAYACAĞIZ
Çok büyük bir terör mücadelesi veriyoruz. 20 ayda 10 bine yakın teröristi etkisiz hale getirdik. Şu Ordu'nun, Giresun'un dağlarında teröristlerin sızma planlarını biliyorsunuz değil mi? Bunları gömüyoruz, gömeceğiz. O açtıkları çukurlara Güneydoğu, Doğu bölgesinde gömdük, gömüyoruz. Bu milleti, bu ümmeti bölemeyecekler. Ezanlarımızı susturamayacaklar. Onun için bunların üzerine gitmek ve bunun için Pazar günü oyumuzu kullanıyoruz. Son yıllarda ekonomide de içeriden ve dışarıdan ayağımıza pek çok çelme takıldı. Terör örgütlerini ülkemizden kazımak için her alanda büyük bir mücadele başlattık. FETÖ, PKK, DHKPC'yı hedef alan bu mücadelede açıkçası kimsenin gözünün yaşına bakmadık, bakmayacağız.
ADETA BİR YALAN MAKİNESİ
Suriye'de de önemli bir operasyon başlattık. Fırat Kalkanı Harekatı, Kurtuluş Savaşı'ndan beri Kıbrıs savaşından sonra hakkımızı, hukukumuzu kendi gücümüzle aradığımız bir operasyondur. Artık Türkiye masaya çok güçlü bir şekilde oturacaktır. Ana muhalefet önce 'niye getmediniz' sonra 'orada ne işimiz var' diyor. Akşam başka, sabah başka, yalancı makinası. 16 Nisan'dan sonra Türkiye terör örgütlerine ve onları kullanan güçlere karşı çok daha güçlü şekilde çıkabilecek. Sizin evetleriniz sayesinde onlar yaptıklarına, yapacaklarına pişman olacak. Türkiye 1990'lı yılların yol açtığı kaos dönemlerini yaşamayacaktır. Türkiye yürütme, yasama, yargısıyla hedeflerine kilitlenmiş bir şekilde yoluna devam edecektir.
TÜRKİYE'YE İHANET EDEN TAŞ KESİLİR
Pazar akşamı inşallah bu bayramı birlikte kutlayacağız. Hiç şüphem yok. Bu rahmet onun müjdecisi. Türkiye'ye, Türk Milleti'ne ihanet eden taş kesilir. 16 Nisan'da bu milletin ahını alanlar yine taş kesilecekler ve sandığa gömülecekler hiç şüpheniz olmasın. Bunlardan bir şey olmaz. Ver 5 koyunu kaybedip gelir.
ORDU'YA 800 YATAKLI DEVLET HASTANESİ
Ordu'ya 800 yataklı bir devlet hastanesini kazandırıyoruz. Kılıçdaroğlu'nun SSK genel müdürlüğ yaptığı hastaneler gibi değil, pırıl pırıl, beş yıldızlı hastaneler gibi. 16 Nisan tüm Türkiye içim her alanda yeni bir başlangıç olacaktır. EVET çıkmasıyla daha büyük projeleri konuşacağımız bir döneme gireceğiz. Bizimle benzer şartlara sahip ülkelerin geçmiş yıllardaki gerçekleştirdikleri yönetim reformuna biz 2017 yılında kavuşabileceğiz. EVET diyerek 2023 hedeflerimize sahip çıkıyor muyuz?
SİYASETİ ÖĞRENDİKTEN SONRA BUNU DA ÖĞRENECEKSİN AMA GEÇ OLACAK
Cerablus'a girdik, niye? Orada DEAŞ ve PYD vardı. Onları silip süpürmemiz gerekiyordu. Gaziantep saldırısından sonra kararımızı verdik. Cerablus'a kendi halkını yerleştirdik. Rai'ye girdik ama durmadık. Dabık'a girdik. Oradan da DEAŞ'ı attık. Baktık yetmiyor. El Bab.. oraya da ineceğiz dedik. Orayı da temizledik. Şu anda El Bab'da da kendi halkı var. Şimdi Münbiç'i konuşuyoruz. Kılıçdaroğlu ne işiniz var diyor. Ne işimizin olduğunu öğreneceksin. Siyaseti öğrendikten sonra bunu öğreneceksin ama geç olacak.
RESTİ ÇEKTİ: NE PYD, NE YPG...
Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Mazlumun toprağını kendisine teslim edeceğiz. Koalisyon güçleriyle görüşmelerimiz devam ediyor. Ne PYD'yi ne YPG'yi sınırlarımızda asla barındırmayız. Onlara oralarda devlet kurdurmayız. Dünyada yeniden yapılanma sürecinde gözlerini ülkemize dikenler karşılarında 80 milyon vatandaşımızı bulacak.
BAŞINDAN BİLSEYDİM, ÇOK FARKLI OLURDU
15 Temmuz gecesi Yeşilköy havalimanına indim, üzerimizden F-16'lar geçiyor. Havalimanında değerlendirme yapıyoruz, oradan bir vatandaşımız dedi ki Cumhurbaşkanım az önce VIP'ten Kılıçdaroğlu geçti dedi. Tabi biz ne oldu ne bitti bilmiyoruz. İnanın o şekilde bir durumun olduğunu bilseydim bakışım farklı olurdu. Kendisini Yenikapı'ya davet ettim. Önce hayır dedi sonra çok baskı oldu ki cuma günü geleceğim dedi. Yenikapı'dan bir hafta sonra Yenikapı ruhunu eleştirmeye başladı. Bunun dünyasında birleşme yok. Yenikapı'da bizler Sayın Binali Yıldırm, Sayın Bahçeli elele yürüyoruz.
BİRİLERİ HALA LOKANTALARI KAPATMAKTAN BAHSEDİYOR
Şu anda bizler Sayın Yıldırım Sayın Bahçeli 81 vilayeti dolaştık, dolaşıyoruz. Kimse ben şunu bilmiyordum demesin diye. 18 maddeyi biliyorsunuz değil mi? Ama birileri hala bilmiyor, lokantaları, muhtarlıkları kapatmaktan bahsediyor. Ey Kılıçdaroğlu, biz başbakan olduğumuz zaman 36 bakan vardı, bunu 25'e indirdik, biz devlet nasıl yönetilir biliriz. Denize döndüğünüz zaman bir şey görürsünüz. Göreve geldiğimizde şu Samsun sahil yolunun yüzde 35'i bitmişti, biz bitirdik. Biz buyuz.
BEN HAYIR DİYEN VATANDAŞLARIMIZA UYARI GÖREVİ YAPIYORUM
Kandil hayır diyor. FETÖ hayır diyor. İmralı ne diyor, hayır diyor. Söyle bana arkadaşını söyleyeyim sana kim olduğunu. Sevgili peygamberimiz, kişi sevdikleriyle beraberdir buyuruyor. Ben de buradan diyorum ki, Kılıçdaroğlu saptırma. Diyorsun ki, "Hayır diyenlere terörist dedi". Hayır, hepsini anlayışla karşılarım. Bizim uyarma görevimiz var. O görevimizi yapıyoruz, yapacağız. Bunu Kandil, İmralı niye istiyor? Bunlar bu ülkeyi bölmediler mi, parçalamak istemediler mi? Bu ülkeyi bölemek isteyenlerle beraber olmanın bir izahı olmalı değil mi? Biz uyarı görevimizi yerine getiriyoruz.
BUNLARA GEREKEN CEVABI VERMEMİZ LAZIM
AK Parti, MHP, BBP, Saadet Partisi'ne, CHP'ye gönül veren kardeşlerim, gelin bu birliğinizi bozmayın, Batı'ya güzel bir cevap verin. Bugün Batı'nın tüm dergilerinde, gazetelerinde bu kardeşinize büyük bir saldırı yapıyorlar. İsviçre Parlamento binasının önünde dev posterin üzerinde şakağıma silahı dayamışlar. Bunlara gereken cevabı Türkiye'den vermemiz gerekmiyor mu? Erdoğan'ı beğenir misin, beğenmezsin. Sen herşeyden önce bu milletin ferdisin. Bunlara bir cevap vermen gerekmiyor mu?
KILIÇDAROĞLU O GECE NEDEN KAÇTI HALA ANLAYABİLMİŞ DEĞİLİM!
Gençler sizi de kıskanıyorlar. Sizi parlamentoya sokmak istemiyorlar. Biz de diyoruz ki; gençler parlamentoya girecek. Bu seçimin asıl önemli olan kararı genç, dinamik bir parlamentonun inşallah ilk tohumlarını atacağız. Sadece erkekler girmeyecek, genç bayanlar da girecek. Bunun için bu hesapları alüst edeceksiniz. Avrupa'da 22 yaşında bakan oluyor, 25 yaşında Dışişleri Bakanı oluyor. Niye benim gencim olmasın? İnşallah bunu da bu Pazar günü hallediyoruz. Seçim 2019 Kasım'ında. Kılıçdaroğlu'nun ben Yeşilköy Havalimanı'ndan kaçışını hala anlamıyorum. Yahu bir cevap versene. Bakırköy Belediye Başkanının evine gittin. Hani sen darbe olursa tankın üzerine ilk çıkan ben olurum diyordun. Hala cevap yok. Sandıkta ona cevabı biz vereceğiz."