İhmal edildiğinde kemik erimesi, kısırlık ve hipertansiyon gibi ciddi sağlık sorunlarına ve ölüme neden olabilen Cushing hastalığının tanısında “ay dede yüzü” önemli bir yere sahip. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji-Metabolizma ve Diyabet Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Pınar Kadıoğlu, bedeninde ve kan şekerinde ani değişimler gözlemleyen herkesi endokrinoloji uzmanına görünmeleri konusunda uyarıyor.
Adını, 1932 yılında hastalığa ilk kez tanı koyan Harvey Williams Cushing'den alan Cushing hastalığı böbreküstü bezleri tarafından salgılanan kortizol hormonunun normalden fazla seviyede ve kontrolsüz salgılanması sonucunda ortaya çıkıyor. Her yıl milyonda 2 veya 3 kişiyi etkileyen ve tedavisinin geciktiği durumlarda başta hipertansiyon, kısırlık ve kemik erimesi olmak üzere farklı ve ciddi sağlık sorunlarına yol açan Cushing hastalığı ilerleyen vakalarda ise ölüme yol açabiliyor.
ANİDEN OLUŞAN 'AY DEDE YÜZÜ'NE DİKKAT!
Cushing hastalığıyla Cushing sendromunun birbirine karıştırılmaması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Pınar Kadıoğlu şunları söyledi: “Cushing hastalığı hipofiz bezindeki tümörden kaynaklanır. Cushing sendromu ise kortizolün yüksek olduğu tüm sebepleri ifade eder. Tedavi amaçlı dışarıdan kortizon kullanımı, Cushing sendromunun en sık sebebidir.” Cushing hastalığının belirtilerine de değinen Prof. Dr. Kadıoğlu, kiloda aşırı ve kontrolsüz artışın yanı sıra tıpta “ay dede yüzü” olarak tanımlanan yuvarlak bir yüz şeklinin oluşması, kadınlarda adet düzensizliği, deride ezikler ve kanamalar gibi belirtilerin işaret ettiği Cushing hastalığına klinik ve laboratuvar testleriyle tanı konulabildiğini belirtiyor.
CUSHING'İN RİSK GRUBU ORTA YAŞ
Bedende ani ve gözle görülür boyutta değişimlerin gözlenmesi durumunda Cushing hastalığından şüphelenmek gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Pınar Kadıoğlu, boynun altında oluşan yağ kitlesi, kan şekerinde yükseliş gibi belirtilerle karşılaşanların mutlaka bir endokrinoloji uzmanına başvurması gerektiğini hatırlatıyor. Prof. Dr. Kadıoğlu'na göre Cushing'in risk grubuna girenler arasında daha çok orta yaş grubundaki insanlar yer alıyor.
CUSHING SENDROMU TANISINDA YENİ YÖNTEM: "TÜKÜRÜK KORTİZOLU”
Cushing'in tedavisi mümkün olan bir hastalık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Pınar Kadıoğlu, son yıllarda gündeme gelen “tükürük kortizolu” yönteminin, Cushing tanısında etkili bir yöntem olarak öne çıktığını söylüyor. Hipofiz bezinde bulunan ve iyi huylu olan hipofiz tümörünün klinik testler sonucunda tespit edilmesi durumunda tümörün cerrahi bir operasyonla alınması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Kadıoğlu, aşırı kortizol salımının cerrahi ile durdurulamadığı durumlarda, salımı durduracak başka tedaviler uygulanması gerektiğini söylüyor ve ekliyor: “Cerrahi bazen sonuç vermeyebilir. Bu durumda söz konusu tümörleri etkisiz hale getiren ilaç tedavisi veya radyoterapi tedaviye eklenebilir.”
ERKEN TEŞHİS HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR
Cushing tedavisinin en önemli adımının erken tanı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kadıoğlu, tanının geciktiği durumlarda ölüm riskini beraberinde getiren Cushing hastalığının sonuçlarından, düzenli kontroller ve disiplinler arası çalışan bir ekip yardımıyla korunulabileceğini belirtiyor.