Sergi 20 Mayıs 2018 tarihine kadar açık. Büyük ilgi gören, ücretsiz gezilen sergiyi, ilk bir ayda 30 bin kişi ziyaret etti.
Folkart Gallery, İngiliz The Daily Telegraph Gazetesi tarafından "Yaşayan 100 Büyük Dahi" arasında gösterilen Ukraynalı ressam Ivan Marchuk'u konuk ediyor. Sergiye İzmirliler ve kent dışından ziyaretçiler büyük ilgi gösterdi.
Türkiye’de bugüne kadar düzenlenen en kapsamlı sergide yer alan IVAN Marchuk’un eserleri, 20 Mayıs 2018 tarihine kadar sanatseverlerle buluşacak. Ukrayna Büyükelçiliği işbirliğinde, Proje Direktörlüğünü Fahri Özdemir’in, küratörlüğünü ise Coşar Kulaksız’ın üstlendiği “Düşsel Detaylar” isimli sergide, Marchuk’un en önemli büyük boyutta 65 eseri yer alıyor.
Folkart Gallery’nin 12. sergisi olan “Düşsel Detaylar” bugüne kadar Türkiye’de açılan en kapsamlı Ivan Marchuk sergisi oldu. Sergi için Türkçe, İngilizce ve Ukraynaca olmak üzere 3 dilde, 340 sayfalık bir albüm hazırlandı.
DÜŞSEL DETAYLAR
Ünlü sanatçı Ivan Marchuk’un Sovyetler Birliği zamanında ürettiği eserler, dönemin hakim gücüne karşı cüretkâr, fiziksel görünümleri bakımından sembolik, ancak felsefi derin antik görüntülerle bezenmiş olarak tarif ediliyor. Sergi Marchuk’un Lviv Uygulamalı Sanatlar Enstitüsü’ndeki yıllarından başlayıp, ‘‘Dünyamın Sesi’’ dediği çalışmalarından ve olgunluk döneminde ortaya çıkardığı ‘‘Ruhumun Sesi’’ dediği çalışmalarına kadar farklı dönemde üretilen eserlerini kapsıyor. Bizzat kendisinin isimlendirdiği ve öncülüğünü yaptığı “Pliontanizm” (örgücülük / dokumacılık) tarzının en ince detaylarına kadar görülebilen sergide, Marchuk’un yağlı boya tabloları da sergileniyor. Sergi, Ivan Marchuk’un hayatının ‘düşsel detayları’ gibi.
HAYALDEN GERÇEĞE
Folkart Gallery Koordinatörü Fahri Özdemir, “Folkart Gallery olarak 12. sergimizi açtık. Bir dünya devini burada ağırlamaktan onur duyuyoruz. Yaşayan 100 büyük dahi arasında gösterilen ve yaşayan en büyük ressam kabul edilen 82 yaşında ressam Marchuk’un eserleri, Türkiye’de ilk kez bu kadar kapsamlı bir sergide yer aldı. Marchuk, Sovyetler Birliği döneminde KGB’nin en ağır takibi altında; halkının yanında durarak ve sanatına olan bağlılığını hiç yitirmedi. Sanatçılara uygulanan baskıların belki de en ağırını, O yaşadı. Ama ödün vermedi. Aykırı bir insan. Farklı bakan, farklı düşünebilen bir insan. “ diyor.
Eserlerini toplumun tüm katmanlarından alan sanatçı Ivan Marchuk’un eserleri başlı başına bir roman, bir şiir gibi derinlik taşıyor. Kendi geleneklerini evrensel boyutlara taşıyan ve günümüz süreçlerini de eserlerine uygulayan sanatçı hayranlık uyandırıyor. “Ben kendi kendimin küratörüyüm” diyen Ivan Marchuk da, hayata renkler üzerinden baktığını, halkını ve yurdunu çok sevdiğini vurguluyor. Bugüne kadar dünyanın farklı kentlerinde 100'ün üzerinde kişisel sergi açan dahi ressam, sanata yaklaşımını şöyle anlatıyor:
“Benim için sanat, hayat ve vahiydir. Başka bir seçeneği yok. Aynı zamanda, sanat ağır bir çalışma sürecidir. Yılda 365 gün çalışırım ve çalışmazsam var olamam. Kader, karma, yargı, kıyamet hepsi bu.”
Zaten bu yönüyle bakıldığında, Ivan Marchuk'un eserlerinde, zamanın kendisinde söz ve eylem hakkı bulunan, yaşam ve ölüm döngüsünü sezmek de, ressamın mistik karakterli eserlerinde, ışığından dokusuna kadar yansıyor.
Folkart Gallery’deki sergiyi gezerken de sanatseverler, hayalden gerçeğe çok rahat geçebildiklerini görecekler. Marchuk, eserlerini değerlendirirken “Ben hissederim, kopyalamam ya da taklit etmem” diyor. Gerçekten de tüm eserlerinde Ivan Marchuk’un özgün çizgisini ve hep yeni olma anlayışını görebilmek mümkün. Marchuk’un eserleri insana dokunuyor.