DELİCAN: ''AYRIŞTIRMACI YAKLAŞIMLARDAN SAKINMALIYIZ''

Bülent Delican, asistanının hatası nedeniyle yanlış anlaşıldığını bildirdi.

Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda asistanının hatası nedeniyle yanlış anlaşıldığını söyleyen AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, konu ile ilgili düzeltme açıklamasında bulundu. Delican açıklamasında şu sözlere yer verdi:

"ÇOK HASSAS GÜNLERDE   TOPTANCI, KİNCİ, AYRIŞTIRMACI YAKLAŞIMLARDAN  SAKINMALIYIZ.

Dün gece sosyal medyada milli iradenin sahte, düzmece, işbirlikçi tarikatların maskelerini düşüren   mutlak hakemliğine, doğruyu gösterme yeteneğine  dair twitt attım. Saptıranlar,  yanlış anlayanlar; aşağılayanlar, karalayanlar, hakaret edenlerle …”tanıştım”; ne yapabilirim, iyi niyetlilerin aceleciliğini, diğerlerinin fırsatçılığını tanıdım   “müşerref” oldum.

“Fitne hiçbir zaman atıl kalmaz, uyumaz; daima güçlü olarak ortaya çıkmak için fırsat kollar.”     Bu  söz, benzerleri,   hak esaslı tarikat önderlerinin toplumsal boğazlaşmalara alet olmamaları için halka verdiği nasihatlerin tamamında  tekrar edilmiştir.

Her şeyde olduğu gibi batılın bulaşmadığı,bulaşamayıp  sahtesini çıkarmadığı, bulandırıp nifak çıkarmadığı   ekol ve tarikat çok azdır.Hindistan, Pakistan, kuzey Afrika Ortadoğu , Anadolu..bütün bu yörelerde yüzlerce tarikat, ekol, yol tutuculuk  mevcuttur. Bunların sahihliği, vahye, elçiye, akla , hayata uygunluğu her an müntesiplerince  test edilmektedir.Fakat bu testler kişisel ve subjektiftir.Biz topluma hizmet eden siyasiler olarak; topluma emek üreten her kesiminin güvenlik ve refahını gözetenler olarak, olası istismarların önüne geçmek için daha büyük kriterler, hakemlikler aramak zorundayız.Bu yüzden siyasetçiler için kılavuz ve en etkili hakem,  millet iradesidir.

Başlangıçtan bu yana tarikatlara sızmanın, sızma girişiminin olmadığını, olmayacağını      söylemek en hafif tabirle, tarih ve siyaset bilgisi yetersizliğidir . Tarikat; ekol, yol ,manevi yol tutucu demektir. Dünyayı yönetmeye çalışan İllimunatı, tapınakçılar, Hitlerin esinlendiği Tuhule, Hasan Sabbah’ın yolcuları ; yakın geçmişimizde, 28 Şubat darbesinde  Fadime Şahin-Müslüm Gündüz uydurucukları benzeri  karanlık amaçlı  yolcular, ekolcüler  tarikat değil midir?!

Hak- batıl ayrımı her yerde canlı ve aktiftir.   Bizler, batılın aktifliğini, batıl  tarikat,   yol, yöntem  arayış,  sokulma, fitnelerine   karşı  turnusolün, sahteliğini açığa çıkarmanın   Milli İrade olduğuna dair vurgu yaptık.

Bugün hayırda yüzlerce yıl yol tutmuş, kendini  iyilik ve doğrulukta kanıtlamış tarikat ve mürşitler olduğu halde; bu yolları ifsat etmeye çalışan emperyalist yaklaşımların, sahte şeyhlerin, sahte tarikatların  olduğunu nasıl görmezsiniz?!

F Çete kendini tarikat değil, ekol olarak lanse ettiğini herkes biliyor.İşit topluluğuna, Japonya’daki kanlı Alef grubuna;  kendini  cennet için  yüzlerce günahsız sivilin canını alarak patlatan eylemcilere;  onları manupule eden  batıl din  algılayışlara; albay, yüzbaşı olup hala boynundaki  yular ipini söküp atamayan, darbe kullarına … ne ad vereceğiz?! Objektif bir bakışla ekol, yol, yöntem oldukları açık değil midir?

Evet bu ve benzeri yolcular  sapık, karanlık, vicdansız yolculardır. Bunların   bağlılarını yönetme şekli, silsile, emir kumanda zinciri, kendince  ahret anlayışı, kendince  manevi ödül zehirlenişi değil midir?  Bu görülmeyecek, bilinmeyecek, dikkat çekilmeyecek olgu değil midir?!

Milli İradenin önemine, uyanıklığına, kandırılmayacağına  yönelik  vurgular; bağlamından soyutlayıp saldırıya geçerek  hakaretler yağdırmak, kimin işine yarayacak? Bu yüzeysellik fitne değil midir?

Batıl tarikatları bilmeyenlere,  tarihi daha özenli okumaya davet ediyorum. Batıl dinler  olgusunu  yüce kitabımız vurguluyor.  Tarikatların batıl olanını, batıl yüzünü  ortaya çıkaracak milli iradedir; müntesipleri değildir. Müntesipler, bağlılar zaten bağlanmışlardır. 

Dün Cumhurbaşkanımızın katılımıyla acil koduyla toplanan islam Şurası, değinilerim esaslı Fetö örgütüne yönelik  vurgusu, en büyük kanıtımız olmalıdır.

Bu önemli ve hassas günlerde birlikteliğimize;  kişisel düşmanlık,  hırs, garez, fırsatçılıkla karalama  yordamına soyunmayı dikkatsizlik olarak  görüyorum. O kardeşlerimiz gibi toptancı insafsız, aşağılayıcı cevaplar üretmiyorum. Bundan Allah’a sığınırım.

Bu ve benzeri olaylarda, olumlu- olumsuz ikaz yapan  kardeşlerimize tenkitlerine karar vermeden önce dostça;   sakinlik, akli selim, toptancı olmamalarının  birliğimize yararlı olacağını  hatırlatıyorum. 

Saygılarımla,

Bülent DELİCAN"

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri