Özel Sağlık Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kadir Biberoğlu, “Demir anemisi yani halk tabiriyle kansızlık hastalığı halsizlik, solukluk, baş dönmesi, çabuk yorulma, efor sarf edildiği zaman nefes nefese kalma, taşikardi, kramp gibi şikayetlerle kendini gösterir. Hastalığın ilerleme duruluna göre bu şikayetler daha da belirgin hale gelebilir. Fabrika gibi çalışan kemik iliği bazen yeterince alyuvar üretemez. Kimi durumlarda alyuvarlar dolaşımda normalde 3 ay gibi bir süre kalırken, daha erken sürede temizlenebilir.
Tüm dünyada yaygın olarak görülen kansızlık tipi olan demir eksikliği hastalığının başlıca sebebi kan kaybıdır. Kadınlarda menstüral periyod denilen dönemde aşırı uzun ve fazla miktarda kan kayıplar demir eksikliğinin en önemli sebeplerinden biridir. Gebelik döneminde bebek annenin demir deolarını kullanır. Ortalama 500 mg bir demir tüketimi olur. Sık gebelikler, düşükler ayrı bir demir eksikliği kansızlığı sebebidir. Mide asidinin olmaması mide koruyucularının uzun süre kullanılması demir emilimini azaltan bir sebeptir. Romatizma ilaçları da sindirim sistemini tahriş eder. Ülser erozyon, delinme ve kanamaya yola açabilir. Bunların sık kullanımı, sindirim sistemi kanalında 50 ml'nin altında kan içeriği olduğunda dışkı renginde siyahlaşma olmadığı için fark edilmeden bir demir eksikliğine yol açar”
Altta Yatan Asıl Sebep Bulunmalı
Hastalığın tedavisinde kansızlık tedavisinin tek başına yeterli olmadığını kanamaya neden olan asıl sebebin bulunması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Kadir Biberoğlu, şu bilgileri verdi: “Hemoglobin düzeyiyle bu hastalığa tanı konur. Kandaki alyuvarda bulunan hemoglobin, dokulara oksijen taşınması ve dokuların beslenmesi için çok önemlidir. Erişkinlerde demir eksikliği kansızlığı saptandığında asla demir düşüklüğü tedavisi tek başına yeterli olmuyor. Mutlaka bu hastada vücuttaki kanama yapan sebebi ortayı çıkarıp araştırmak gerekir. Kadın hastalara Kadın Doğum Uzmanı myom, hormonal ve aşırı adet kanaması konsültasyonları yapmalıdır. Eğer hastaların kadın hastalığı sorunu yoksa veya hasta erkekse mutlaka mide ve kalın bağırsağa tetkiklerin yapılması gerekir. Bunlar kolon kanserinin erkenden yakalanabilmesi için çok önemlidir. Ve hastalığın geleceği de olumlu yönde kurtarılmış olur” diye konuştu
Devamlılık Önemli
Tedavinin mutlaka uzman hekim gözetiminde yapılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Kadir Biberoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tedaviyle ilgili hastanın demiri düşükse bir iki kutu birkaç hafta ilaç tedavisini alır ve kan değerleri yükseldiğinde hasta tedaviyi bırakır. Böylece yaşam boyu buna benzer kansızlık gelişimiyle doktora gider. Demir eksikliği tedavisi prensip olarak emelimin azalmaması için mutlaka aç karına yapılmalıdır. Ek bir kan kaybı yoksa ikinci haftada kan seviyesi yükselmeye başlar 4- 6 hafta da düzelme görülür. Hiçbir şikayet olmadığı için hasta tedaviyi bırakabilir. Asıl olması gereken demir tedavisinin 6 – 9 ay süresince depoları dolduracak şekilde sürdürülmesidir”