Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın himayesinde 3’üncüsü düzenlenen Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Koordinasyon Toplantısı’na Dokuz Eylül Teknoloji Geliştirme Bölgesi (DEPARK) ev sahipliği yaptı. Bilim ve Teknoloji Genel Müdürü Doç. Dr. Elife Ünal, Türkiye’nin rekabet gücünü arttırması ve bunun kalıcı olması için kullanılan teknolojiye sahip olunması gerektiğini söyledi. DEÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Erdal Çelik ise “Uluslararası rekabetten bahsediyorsak, gerekli fikri zeminden beslenmiş özgün insanları bünyemize katmalıyız” diye konuştu.
Balçova’daki Kaya Termal Otel’de, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın himayesinde 3’üncüsü düzenlenen Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Koordinasyon Toplantısı’na Dokuz Eylül Teknoloji Geliştirme Bölgesi (DEPARK) ev sahipliği yaptı. Toplantıya, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan Bilim ve Teknoloji Müdürü Doç. Dr. Elife Ünal’ın da yer aldığı heyet, DEÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Erdal Çelik, Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Banu Esra Aslanertik ile Türkiye’de faaliyet gösteren Teknoloji Geliştirme Bölgeleri temsilcileri katıldı. Toplantının önemine değinen Doç. Dr. Ünal, söz konusu toplantıların daha sık yapılması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin rekabet gücünü arttırması ve bunun kalıcı olması için kullanılan teknolojiye sahip olunması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Ünal, “Teknoloji seviyesi yüksek ülkelere kıyasla kısa bir geçmişe sahip olan teknopark ekosistemimiz 2001 yılında çıkarılan Teknoloji Geliştirme Kanunu’ndan sonra oldukça önemli gelişmeler kaydetti. O dönemde sadece iki olan teknopark sayımız 66'ya ulaştı. Pek yakında, 70'e ulaşacak. Bunların 55'i aktif olarak faaliyetlerini sürdürüyor, diğerlerinde yapım işleri devam ediyor. Teknoloji geliştirme bölgelerinde toplam 4 bin 369 firma faaliyet gösteriyor, bunlar da 43 bin 848 Ar-Ge personeli istihdam edilmektedir. Bugüne kadar bu bölgelerden 2,8 milyar dolar ihracat gerçekleştirildi” dedi.
“ENDÜSTRİ 4.0’I UYGULAMAYA BAŞLADIK”
Buhar ve su gücüyle başlayan Endüstri 1.0 döneminin, bilim sayesinde nesnelerin interneti olarak adlandırılan Endüstri 4.0’a geçtiğini bunun da insanlığa yeni değerler kazandırdığını hatırlatan Rektör Vekili Prof. Dr. Çelik, “Yapay zekanın ön plana çıktığı günümüzde, nano-teknolojileri ya da biyomedikal malzemeleri tartışıyor olmamız, bilimin başarılarından sadece bazılarıdır. Üniversitemiz de Endüstri 4.0’ı uygulamaya başlamış bulunmakta. Bu kapsamda akıllı entegre sistemlerden tutun, cihazların kendi aralarında konuşması ve buna bağlı olarak sensörlerin devreye girmesi gibi çeşitli alanlarda çalışmalar yapmaktayız” diye konuştu. Türkiye’nin yatırım odaklı büyüme perspektifini ortaya koyan bir ülke olduğuna dikkat çeken Rektör Vekili Çelik, “Türkiye’nin 2017 yılı sonu itibariyle büyüme beklentisi yaklaşık yüzde 5’in biraz üzerinde; bunu az çok tahmin ediyoruz. Sadece rakamlara bakarsak, geldiğimiz noktanın hiç de kötü olmadığını söylememiz gerekir. Sonuçta Türkiye, yatırım odaklı büyüme perspektifi ortaya koyan bir ülke. Sanayi özelinde devletimizin sağladığı teşviklerle işletmelerimizin ulusal ve uluslararası finansman bağları her geçen gün daha da artıyor. Bu, yıllar öncesindeki Türkiye’den çok uzak bir tabloydu. İstikrarlı ve kararlı uygulanan politikalar sonucu, üniversite-sanayi işbirliğine örnek çalışmalar yapılırken; bir taraftan da alternatif sektörler devreye giriyor. Kısacası ortada bir değişim söz konusu” dedi.
ÜLKELER ZENGİNLİK VE REFAHI BİLİMDE ARIYOR
Tarıma dayalı sektörlerden yıllar içinde uzay teknolojilerini üretme aşamasına gelen Çin ve Güney Kore gibi Asya’nın yükselen ekonomilerinin, başarılarını üniversitelerine ve araştırma merkezlerine bağladığını vurgulayan Rektör Vekili Çelik, “Ülkeler zenginlik ve refahı, bilimde arıyor. Peki, son derece zorlu şartların üstesinden gelerek bugünlere ulaşan Türkiye’deki sanayi sektörünün bilimden ve üniversitelerden, beklentisi ne olmalı? Gelecek vizyonu nerede şekillendirmeli? Yıllardır iş dünyasında ‘Ara Eleman’ sorunu dile getirilir, değil mi? Halbuki bu sıkıntının çözülmesi için lise ya da yüksekokul açılmasını beklemek, işin sadece bir boyutudur. Kendisi değildir. Sanayinin önümüzdeki dönem amacı, katma değer yaratacak, yetenekli, inovatif düşünceye önem veren, sorgulayıcı kişileri bünyesine katmaktır. ‘Haydi işbirliği yapalım’ diyerek bir işi başaramayız. Uluslararası rekabetten bahsediyorsak, gerekli fikri zeminden beslenmiş özgün insanları bünyemize katmalıyız” dedi.
İŞ DÜNYASINI BEKLİYORUZ
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nin sektörler arasında işbirliğini artırarak ülkenin sanayi noktasında rekabet edebilir gücünü ve ihracat potansiyelini artırmayı hedeflediğine dikkat çeken Rektör Vekili Çelik konuşmasını şöyle sürdürdü; “Biz, Dokuz Eylül Üniversitesi olarak, köklü geçmişimiz; nitelikli ve donanımlı akademik personelimizle bu işin bir tarafında iş dünyasını bekliyoruz. Bunu nasıl yapıyoruz? Bünyemizde faaliyet gösteren Dokuz Eylül Teknoloji Geliştirme Bölgesi (DEPARK), Dokuz Eylül Teknoloji Transfer Ofisi (DETTO), Dokuz Eylül Girişimcilik Akademisi (DEGA) ve İzmir Sağlık Teknolojileri Geliştirici ve Hızlandırıcısı (Bioİzmir), İzmir Uluslararası Biyotıp ve Genom Enstitüsü ve araştırma merkezlerimizle. Bünyemizde binlerce genç araştırmacımız var ve özellikle onlar fikirlerini paylaşmayı beklerken; sizden gelen önerilere de katkı sağlamak istiyor. Fiziki altyapımız 35 yıllık köklü bir üniversite olarak birçok olanağı iş dünyasına sağlıyor. Bu nedenledir ki özellikle DEPARK bünyesinde başarılı çalışmalara imza atan firmalarımız yer alıyor” diye konuştu.
AKILLI NESNELERİN ETKİLEŞİMİ KULLANILACAK
DEPARK Genel Müdürü Seyide Kurtuluş ise bilim ve teknolojinin önemi ile dünyadaki gelişmeleri hakkında bilgiler verdi. Üretimin büyüklüğünün katma değeri yüksek ürün olmadığı sürece endekse önemli bir katkıda bulunmadığını dile getiren Kurtuluş, “Yakın gelecekte, dijital teknolojilerin, verimlilik, gelir dağılımı ve çevre üzerine güçlü etkileri olacak. Küresel ticaret hacminin yarısı akıllı nesnelerin etkileşimini kullanacak” dedi. İki gün sürecek toplantı kapsamında, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ile ilgili çeşitli sunumlar yapılıp bilgi paylaşımında bulunulacak ve eğitim seminerleri verilecek.