Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) İzmir Teşkilatı üyeleri, İzmir Bornova’da 21 Ağustos 2020 tarihinde Ceyda Yüksel’i (21) katleden Serkan Dindar’ın yargılandığı davanın duruşması için dün Bayraklı Adliyesi’nde bir araya geldi. Adliye önünde yaptığı açıklamada, siyasi parti olarak önceliklerinin kadına yönelik şiddeti durdurmak olduğunu vurgulayan İzmir İl Başkanı Seda Kaya Ösen, yerel yönetimleri DEVA Partisi’nin önerdiği “Mor Bayrak” politikasını uygulamaya çağırdı.
‘Çare mor bayrakta’
‘Bugün Ceyda Yüksel, dün Emine Bulut, Başak Cengiz ve adını sayamayacağımız onlarca kadınımız, evlatlarının, ailelerinin huzur dolu günlerinden mahrum bırakıldı’ diyen Başkan Seda Kaya Ösen, şunları söyledi: ‘Partimizin önerdiği Mor Bayrak politikası ile yerel yönetimler şiddet mağduru kadınlara ve çocuklarına istihdamda öncelik sağlamalıdır. Belediye bütçeleri ‘kadına duyarlı bütçe uygulamaları’ ile kadınlarımızı sosyal hayata yeniden kazandıran bir yapıya büründürülmelidir. Şehirler güvenli hale getirilirken, özellikle otobüs durakları ve sokak aydınlatmaları titizlikle sağlanmalıdır. DEVA Partisi İzmir Teşkilatı adına şunu kararlılıkla söylüyoruz; Kadın cinayetlerini durduracağız, siyasette kadını çok daha görünür kılacağız, Türkiye’yi mutlu, huzurlu ve saygın kadınların ülkesi yapacağız.’
İstanbul Sözleşmesi vurgusu
‘Kadın cinayetlerine karşı mihenk taşı’ dediği İstanbul Sözleşmesi’ne de vurgu yapan DEVA Partisi İzmir İl Başkanı Ösen, konuşmasına şöyle devam etti: ‘İstanbul Sözleşmesi tekrar yasallaşarak, yürürlüğe konmalı, amasız, fakatsız uygulanmalıdır. DEVA Partisi, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması için kesin bir taraftır. Bu şehrin kadın il başkanı olarak, ben de sözleşmeye tarafım, sözleşmeyi geri getirmek için, her türlü hukuksal mücadeleye, kadınlarımızla birlikte varım!’
DEVA Partisi Kadın Politikası Çalışmaları İzmir Başkanı Pınar Güngör Özinan ise konuşmasında, partilerinin İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılmasına karşı Danıştay’da davan açan ilk siyasi parti olduğunu hatırlattı. ‘Bizler artık bu ülkenin kadınları olarak Adliye kapılarında birbirimizin hakkını aramak için değil, evlatlarımızın, arkadaşlarımızın başarılarını, hayallerini ve ödüllerini alkışlamak için toplanabileceğimiz bir ülke istiyoruz’ dedi.