Sayılar babacığım, yer gök sayılarla kaynıyor.
Her köşede sayılar dolaşıyor başıboş.
Kendi kendine yuvarlanıp giden politik sıfırlar var mesala baba.
Önüne geleni yalayıp yutuyorlar.
Geride yıkık dökük milyarlar var.
Birler dolaşıyor tek tük metropollerin ıssız sokaklarında.
Kalpleri kan ağlıyor merhametli birlerin kıymetli babam.
Can çekişiyor birleşmiş her şey.
Canlar kopuyor birlerden mevsim hazan.
İkileşmiş, çiftleşmiş hayatlarda sonsuz bir kaos baba.
Yere burnu düşse diğerinin tekmeleyeceği ikiler zibil gibi plaza adlı mahpuslarda.
Her şey ikili baba, iki kulak kapalı, iki ağız zehir zemberek çıkarımda.
Üçlemeler var bir grup olma adına.
Ya da sayısal bütünlük baba.
Herkes üçten bir alıyor, yalvarmalarının borsa değeri üzerinde babam, höykürmeler amigo tadında.
Dört ediyor her saniye ömürden, dörde geliyor mevsim.
Mevsimler kapanışta kışı veriyor her daim garibe, baba.
Dört zamanlı motor gibi artık beyinler, dörtnala çukura gidiyor ha babam durmadan insanlık.
Beşi görüyorsun baba, göbeği çok şişmiş dolmuş zerzavat kumarda.
Halk yığınlar halinde haftada beş gün çağdaş tefeci bankalarda kuyrukta.
Altımız kaymış baba, altımız ıslak ve çamur.
Altı ellerini kaldırmış baba, imdat çığlıklarında.
Altımızı oydular baba, londra finans odalarında.
Yediler bizi, yediler emeklerimizi hem de geleceğimizi baba.
Yediler imdada gelmedi, küstürdüler kırkları da.
Yedimizde bir şey yok artık baba, boşaldı ambarımız da.
Sekizinci gün, erdemler buhar oldu, iki sıfır üst üste sekiz, baba.
Dokuz doğuruyor insanlık baba.
Dokuz köyden kovdular bizi, birleri babam.
Umut, dokuz ay beklediğimiz kutsal yere yolculukta.
Onlara alışmayacağız.
Onlarla anlaşmayacağız baba.
İnanmıyoruz onlara babam.
Elimizde vicdan ve adalet mızrağı.
Baştan saydıracağız erdemleri bir bir onlara.
Av.Yusuf AKIN/21.04.2022/İzmir