Yaşar Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Serpil Kahraman, internet ve mobil bankacılık kullanımının son 10 yılda yaklaşık 5 kat, işlem hacminin ise 10 kattan fazla artış gösterdiğini belirterek, bu dönüşümün bankaların şube ve çalışan sayısında ise azalmaya neden olduğunu söyledi.
Günümüz bankacılığını, artık dijital bankacılık olarak adlandırmanın mümkün olduğunu ifade eden Yaşar Üniversitesi İşletme Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Serpil Kahraman, banka şubelerinden yapabildiğimiz birçok bankacılık ve yatırım işlemini, internet veya mobil bankacılık kullanarak şubeye gitmeden ve çok daha az maliyetle yapabildiğini kaydetti. Dr. Kahraman, “Şube dışı, özellikle de internet, mobil bankacılık gibi alternatif kanalların kullanımı özellikle de mobil bankacılık kullanımı ciddi bir ivme göstererek, son 5 yılda toplamda yaklaşık yüzde 82 artış göstermiş durumda. Günümüzde işlem hacminin yaklaşık yüzde 60’ı alternatif kanallarla gerçekleşiyor” dedi.
Türkiye Bankalar Birliğinin (TBB) son yayınladığı Haziran 2018 raporuna göre; birliğe kayıtlı bankalardan 27’sinin internet bankacılık hizmeti verirken 19’unun ise mobil bankacılık hizmeti sunduğunu belirten Dr. Kahraman, “İnternet bankacılığı yapmak üzere sistemde kayıtlı ve en az bir kez giriş işlemi yapmış bireysel müşteri sayısı ise Haziran 2018 itibariyle, 57 milyon 827 bin kişi. Mobil bankacılıkta ise bu sayı 52 milyon 850 bin kişi. Aktif bireysel dijital bankacılık müşteri sayısı da Nisan-Haziran 2018 döneminde, geçen yılın aynı dönemine oranla yaklaşık 8 milyon artarak, 37 milyon 623 bin kişiye ulaşmış durumda. Söz konusu kullanıcılardan 26 milyonu, yalnızca mobil bankacılık kullanıcısı. Bankaların mobil uygulamaları, 7/24 elimizin altında kuşkusuz en hızlı seçenek. Pek çok kullanıcı birden fazla bankanın mobil ya da internet şubelerini kullanıyor. Bu sayı her yıl çarpan etkisiyle büyümeye devam ediyor" diye konuştu.
Dijital bankacılığı kullanan yaş grubu
Müşteri profiline baktığımızda dijital bankacılık kullanıcıların daha ziyade 36-55 yaş grubu olduğunu belirten Dr. Kahraman, “56 yaş üzeri kullanıcılar ise özellikle güven algısı, maliyet-zaman avantajları veya alternatif kanalların sunduğu bankacılık ve yatırım işlem çeşitliliği gibi konularda eksik bilgi düzeyinin de etkisiyle neredeyse sadece şubeyi tercih etmeye devam ediyor” şeklinde konuştu.
Bu kanallardan yapılan toplamda 129 milyon adet finansal işlemden yaklaşık 65 milyon adedinin bankacılık işlemlerinde de başı çeken en fazla işlem EFT, havale, döviz gibi para transferlerinde gerçekleştiğini kaydeden Dr. Kahraman, “Örneğin, EFT işlemlerinde şube masrafı minimum ortalama 20 TL iken aynı işlem alternatif kanallarda ortalama 2 TL’ye, hatta masrafsız gerçekleşebiliyor. Ayrıca şubeye giderek sıra beklemek gibi bir zamansal maliyeti de ortadan kaldırmış oluyoruz. Artık kredi/kredi kartı başvurusundan, bankacılık/yatırım ürünleri ve sigorta işlemlerine kadar oldukça geniş bir yelpazede hem hızlı, hem de oldukça düşük maliyetli işlemleri dijital kanallarla yapmak mümkün. Dijitalleşen hayatlarımızla birlikte artık doğal olarak, ne zaman ne de maliyet olarak şube kanalını kullanmayı tercih etmiyoruz” diyerek bankacılık sektörünün de değişimlere uğradığını dile getirdi.
Bankaların yapısına etkisi
Artan dijital bankacılık kullanımının bankalar açısından değerlendirmek gerektiğini vurgulayan Dr. Kahraman, “Kuşkusuz bankalar, finansal sistemin bel kemiği ve artık rekabet ortamı dijital bankacılık ekseninde dönüyor. Bankalar içinde şube kanalı ciddi bir yatırım ve operasyonel maliyet içermekte ve hal böyle olunca alternatif kanalları yaygınlaştırmak yönünde strateji belirliyorlar. Zira dijitalleşen dünyaya ayak uyduramayan sektörlerin, gelişen teknolojik ortamda seyrini sürdürmesi oldukça güç. Şubesiz bankacılık eğilimine bağlı olarak ülkemizde de şubelerin kapanması ve şubelerde çalışan birçok personele de ihtiyacın kalmaması demek. Haziran 2015’te 11 bin 193 olan Türkiye’deki banka şubelerinin toplamının, Haziran 2018 itibariyle 10 bin 536 olması da bu eğilimin bir sonucuna işaret eder gibi. Bu doğrultuda bankaların, gişe elemanı ve uzman yardımcılığı gibi iş ve pozisyon tanımlarında daha çok birleştirme yönünde değişikliğe gitmeye başladıklarını görüyoruz. Dolayısıyla değişen iş tanımlarıyla birlikte sektörde personel istihdamı ve tabi şube sayısı da giderecek azalacak. Aslında artık kimi bankalar, şubesiz bankacılık, diye tabir ettiğimiz alternatif dijital ve mobil bankacılık gibi alternatif kanallar vasıtasıyla operasyonlarını sürdürme yönünde eğilimi tercih etmeye başladıklarını söyleyebiliriz. Dijitalleşen rekabet ortamında bankaların, müşteri profillerini iyi tanıyarak bu doğrultuda dijital bankacılık sistemlerini geliştirmeleri gerekiyor. Kısaca, günümüz bankacılığını, artık dijital bankacılık olarak adlandırmak mümkün" ifadelerini kullandı.