CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, AKP’nin dış politikadaki yeni açılım yolunun et ithalatı oluşunu eleştirdiği açıklamasında şu kelimelere yer verdi; “Cumhurbaşkanı hangi ülkeye gitse ülkemize et satmanın yolu açılıyor. Afrika ülkelerinden sonra Fransa’da ülkemize et satmak için kapısını araladı. Daha önce binlerce Müslümanı katleden Sırbistan’a giden AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan oradan da lop et geleceğini açıklamıştı. Böylece dış politikada görüşmelerin bir maddesini etin oluşturduğu anlaşılıyor. Ülkeler arası sorun değerlendirmelerinde anlaşılan ithal et önemli bir kalem.
AKP hükümetleri ülkemizde hayvancılıkla ilgili gereken gelişmeleri sağlayamadı. Güney Amerika’dan, Afrika’dan, Avrupa ülkelerinden, kaynağı belli olmayan lop etleri alarak yabancı ülkelerde hayvancılığı destekler duruma geldik. Ette, yerli üründeki damak tadını arar olduk. Bu gidiş iyi gidiş değil, yerli besiciler zorda. Hükümetin gittiği yerden ilişki kurmak için et alması anlaşılır bir durum değil ” dedi.
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, köylere, köylülere, üreticiye, tarım ve hayvancılığa gereken önemin verilmesi yanında, et ve süt kurumu ile TİGEM için ciddi destekler sağlanmasının çözüm için önemli olduğunu söyledi. Ayrıca aile tipi hayvancılık uygulamalarının özellikle köylerde güçlendirilmesi gerektiğine değinen Gürer; “Ülkemizde tarım ve hayvancılıkta girdiler her yıl artıyor. Meralar azaldıkça hayvanlar kapalı alanda kalıyor, bu durumda daha çok yem gidiyor. Samanı bile ithal eder hale geldik. Yem fiyatları aldı başını gidiyor. Maliyetler katlıyor ama ithal et nedeni ile de tüccar besiciyi zorluyor, fiyatı kırıyor. Maliyet fiyatı ile hayvanı veren besici zorunlu değilse besiciliği bırakıyor.
Öte yandan buzağı ölümleri önlenemiyor. Buzağı ölümü demek besicinin gelirinin düşmesi demek, buzağı teşviğinden de mahrum kalması demek. Hükümet yem sorununa kalıcı çözüm üretse, buzağı ölümleri engellense, et sorunu önemli ölçüde çözümlenir. Hükümetin gözü dış ülkelerde. Hükumetin besicinin sorununu çözmek gibi bir derdi yok. Hükumetin derdi, dış politikada alım yolu ile ilişki kurmak. Dış ilişkiler için et diplomatik bir bağ aracına döndü.
Kendi kendine yeten tarım ve hayvancılık ülkesi olan Türkiye, dış politikada ilişki için gittiği yerden et toplar hale geldi. Dışa bağımlı gıda ürünleri ne kadar sağlıklı o da ayrıca irdelenmesi gereken bir konu. Lop etten, GDO’lu yeme, yüksek yoğunluklu tatlandırıcılardan tohumu olmayan ithal tohumlu ürüne değin konuşulacak çok sorun var. Fakat AKP hükumeti her konuda olduğu gibi bu konuda da hata üstüne hata yapıyor. Mevcut sorunlu politikasını terk edip, tarım ve hayvancılıkta; kısa, orta ve uzun vadeli, kapsamlı planlar yapılmalı. İthal et ve ürün mantığından bir an önce sıyrılmalıdır.
Yerli üretim, yerli ürün, yerli hayvan, kısacası bir an önce yerliye dönmemiz gerekmektedir. Yerli ve Milli olduğunu söyleyenler, tarımı ve hayvancılığı toptan dışa bağımlı hale getirmişlerdir. Yerli ve milli olduğunu söylemek için önce dışa bağımlılıktan kurtulmayı öğrenmek lazımdır” dedi.