Sıradan olmayanı seviyorum,hep sevdim. Benim için doğru olanların peşinden gittim hep. Çocukken de böyleydim büyüdüm hiç değişmedim.
Bizim okulun Spor bayramı olurdu, hep değişik kostümler giyip gitmeyi isterdim nedense. Belki bir film seyredip bir şeye takılıp kalırdım. Bir defasında pelerin giyip gideceğim diye tutturdum. Tabi pelerini alacak olan babam izin vermedi. O kadar çok tutturdum sonunda terzide pelerin dikildi bana. Giydim gittim başım göğe erdi. Bir sonraki sene şapka takacağım dedim. Babam ona da itiraz etti olmaz dedi. Tutturdum yine ve finalde bir Şapka taktım gittim.
18 yaşında saçımı kızıla boyadım. Belki değişik olanı sevdiğimden. Hiç merak etmedim neden diye. Her ailede olan " millet ne der" korosu bizde de vardı. Her yaptığıma eleştiri, herşeye itiraz. Hiç umurumda olmadı, hala da değil.
Herşey herkesin doğru bildiği gibi olmak zorunda mı?
Mesela yılbaşı ağacı ille de yeşil mi olmalı veya beyaz?
Benimki mor. Çünkü öyle seviyorum.
İstediğimin peşinden gitmeyi de çok seviyorum. Evim rengarenk, çünkü öyle istiyorum.
Buna doğrularım da dahil.
Benim doğrularımın mor ağaçla kızıl kafayla bir ilgisi yok ama.
Doğru tektir. Bu bağlamda pelerinimin peşinden gittiğim gibi doğrunun da peşine düşüyorum. Kim olursa olsun sözümü de sakınmıyorum. Doğruyu söylemenin ayıbı mı olur?
İş hayatımda da hep bunu savundum, özel hayatımda da.
Kimsenin söylemeye cesaret edemediği şeyleri söyledim hep. Doğru olduğu için hiç de çekinmedim eleştirmekten. İftira yok, yallan yok Doğru olduğu müddetçe beni susturmanın imkanı yoktur.
Misal, bana geçimsiz dediler.
Ki bunun Türkçe meali doğrularla fazla ilgili demek. Susup oturmuyor denek. Düzen böyle, susup kabullenmiyor demek.
Yanlışı bağıra bağıra söyleyince sizi pek sevmiyorlar.
Politik olanları severler daha çok. Ses çıkarmayıp kuzu kuzu herşeyi kabul edenleri.
Şahsen doğruların peşinden gitmeyi bu kadar isteyip de sevilmek pek umurumda olmadı.
Aman bırak Allah aşkına ne uğraşıyorsun denince bana, buz gibi soğuyorum herkesten.
Herkesin milyon tane şikayeti var ama milyon yıl uzaklar çözüme.
Susunca hallolacak sanıyorlar. Koyun misali başını eğip, olanı kabullenmek doğru olarak öğretilmiş veya işlerine öyle gelmiş.
Hani o çok beğendiğiniz Avrupa ülkeleri var ya, işte oranın insanları susup oturmadıkları için beğenilen ülke olmuşlar.
Ayıp olmuyor kimseye merak etmeyin. Yanlışı yüksek sesle söylemek fena halde doğru birşey.
Sizin değil yanlışı yapanın utanıp sıkılması lazım. Onun yerine sesinizi doğruya yükseltince utanıyorsunuz ya, utanmayın.
Bırakın şu ayıp olur kalıplarınızı artık.
Eğer birşeyler değişsin istiyorsanız konuşmaya başlayın.