Dokuz Eylül Üniversitesi: Eğitim, Bilim ve Topluma Hizmetin Merkezi kitabı ve İzmir’in Üniversitesi Dokuz Eylül Belgeseli’nin de tanıtıldığı kutlama programında konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, gece gündüz çalışarak Dokuz Eylül Üniversite’nin başarılarına yeni sayfalar eklediklerini belirtti. Hotar, “Göreve geldiğimiz günden bugüne Araştırma Üniversitesi olmaya layık görüldük, Kurumsal Akreditasyon Belgesi almaya hak kazandık. Uluslararası üniversite sıralamalarında 11 kategoride, ilk 500’de yer aldık. Araştırma Üniversitemiz yaşadığı sürece elde edilen bu emeklere yenileri eklenecektir. Bu düşüncelerle üniversitemizin 40’ncı yaşını kucaklamasına vesile olan; ona emek veren bütün mensuplarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararname” ile 20 Temmuz 1982’de kurulan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), 40.yılına ulaşmanın gurur ve mutluluğunu mensuplarıyla kutladı. Kurulduğu günden bu güne bilimin, girişimciliğin ve yenilikçiliğin merkezi olan Dokuz Eylül Üniversitesi’nin 40.yıl Kuruluş Yıldönümü etkinlikleri, Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtına çelenk sunma töreni başladı. Adını İzmir’in kurtuluşu ve Kurtuluş Savaşı’nın sona ermesini simgeleyen günden alan Dokuz Eylül Üniversitesi, kuruluşunun 40 yılında mensuplarıyla Ata’nın huzuruna çıktı. Cumhuriyet Meydanı’ndaki çelenk sunma törenin ardından Alsancak’ta yer alan DEÜ Rektörlüğünde düzenlenen kutlama programına geçildi.
DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, 15 Temmuz Şehitler Salonu’nda gerçekleştiren etkinlikte sözlerine, Dokuz Eylül Üniversitesi’nin bugünlere gelmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek başladı. Günümüzde 8.8 milyon metrekare alanı bulunan DEÜ’nün, o yıllarda sadece birkaç binadan meydana geldiğini ifade eden Rektör Hotar, “Üniversite olarak aradan geçen yıllarda duruşumuzdan ve istikametimizden ödün vermedik. Geldiğimiz noktada ise 75 bin mensubu olan ve yaygın bir eğitim ağına sahip büyük bir aileye kavuştuk. Bizim gibi kurumların öyküleri vardır, öykülerini kendileri yazarlar, içinde yer alan aktörleri, başlangıcını, sonucunu bir şekilde yönlendirme şansına sahip olurlar. Biz de göreve başladığımız günden beri üniversitemizin öyküsünü yazalım istedik. Bu amaçla tüm ekibimizle, pandemiye rağmen gece gündüz çalıştık, birçok başarıyı elde ettik” dedi.
ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTESİ OLDUK, KALİTEMİZİ TESCİLLEDİK
Dokuz Eylül Üniversitesi’nin 1982 yılında 104 olan öğrenci sayısının bu sene 63 bini geçtiğini ifade eden Rektör Hotar, “Şu anda üniversitemizde 10 enstitü, 18 fakülte, 2 yüksekokul, 6 meslek yüksek okulu, 48 uygulama araştırma merkezi, 1 devlet konservatuvarı ile Ege Bölgesi’ni hitap eden ve Türkiye’nin en büyük üniversite hastanelerinden birisi bulunuyor. Doğal olarak biz de, Rektörlük görevimiz boyunca, üniversitemizin 40’ncı yaşına yakışacak ve mevcut gücümüzü daha da artıracak çalışmalara odaklandık. Rektörlük olarak, İzmir’in ilk Mesleki ve Çevresel Hastalıklar Hastanesi’nin temelini attık; Ortak Derslik binasını hizmete aldık. Kentimizin ilk Veteriner Fakültesini açtık; Diş Hekimliği Fakültesini kurduk. Ülkemizin ilk Translasyonel Onkoloji Anabilim Dalı’nı, Ergen ve Genç Erişkin Tümör Bilim Dalı’nı bilim dünyamıza kazandırdık. Yarı olimpik yüzme havuzunu hizmete aldık; GETAT ve Covid-19 İzlem Merkezlerini açtık. Ülkemizin ilk Bayrakbilim ve Türk Bayrakları Müzesi’ni hayata geçirdik; Eylül Bebekler projesini başlattık. Uluslararası üniversite sıralamalarında 11 kategoride, ilk 500’de yer aldık; teknoparkımıza ‘GAMA’ adını verdiğimiz hizmet binası kazandıracak çalışmalara başladık. Eğitim, öğretim, araştırma ve toplumsal katkı süreçlerindeki başarımız ve kalite standartlarımız nedeniyle Kurumsal Akreditasyon Belgesi’ne hak kazandık. Ve tabi ki, Yükseköğretim Kurulu tarafından ülkemizdeki 208 yükseköğretim kurumu arasından sadece 20 devlet üniversitesine verilen bir payeye, yani Araştırma Üniversitesi olmaya layık görüldük” diye konuştu.
İYİ Kİ VARSINIZ
Dokuz Eylül Üniversitesi: Eğitim, Bilim ve Topluma Hizmetin Merkezi isimli kitabın sonuna ‘Son söz değil; hatırlatma ve teşekkür’ notunu düştüklerini söyleyen Rektör Hotar, “Çünkü biliyoruz ki, devam eden süreçte kurumlar yaşamaya devam ederler. Araştırma Üniversitemiz yaşadığı sürece elde edilen bu emeklere yenileri eklenecektir. Bu eserin yeni sayfalar eklenerek daha da kalın hale geleceğine inanıyorum. Bu düşüncelerle üniversitemizin 40’ncı yaşını kucaklamasına vesile olan; ona emek veren bütün mensuplarımıza teşekkür ediyorum. Aramızda olmayan değerlerimizi rahmetle ve şükranla yâd ediyorum. Güzel günlerde bir araya gelmek ümidiyle; hepinizi sevgiyle selamlıyorum. İyi ki varsınız… Yaşın kutlu; yolun da açık olsun Dokuz Eylül” açıklamasında bulundu.
40 YILI ANLATAN KİTAP VE BELGESEL TANITILDI
Rektör Hotar’ın konuşmalarının ardından ise Dokuz Eylül Üniversitesi: Eğitim, Bilim ve Topluma Hizmetin Merkezi kitabının tanıtımına geçildi. Kitabı, üniversite mensuplarıyla paylaşan DEÜ Rektör Yardımcısı M.Ali Özcan, “Kitabımızı hazırlarken misyon ve vizyonumuza uygun olarak bir isim belirledik. Ancak, öykümüzü tamamını yazmaya kalksaydık, sayfalar dolusu bir eser olurdu. Dokuz Eylül Üniversitesi: Eğitim, Bilim ve Topluma Hizmetin Merkezi kitabımızın sonuna Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın da istekleriyle son söz konmadı. Hem değişecek hem de yıllar içinde güncellenecek bir eser ortaya çıktı. Rektörümüz Nükhet Hoca’ya, Basın ve Halkla İlişkiler ekibimize ve kitabın hazırlanmasında emek veren değerli mensuplarımıza teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Dokuz Eylül Üniversitesi’nin 40.yıl kutlamasında DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi ile Basın ve Halkla İlişkiler Koordinatörlüğü tarafından hazırlanan İzmir’in Üniversitesi Dokuz Eylül Belgeseli de görücüye çıktı. Son teknoloji ekipmanlarla dört farklı şehirde çekimleri tamamlanan belgeselde, Dokuz Eylül Üniversitesi’nin 40 yıllık serüveninde rol oynayan değerli isimlerin görüşleri yer aldı. 15 Temmuz Şehitler Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliklerin sonunda 40.yıl pastası da kesildi.