Venezüella'da yaşanan drone saldırısının ardından drone kullanımı üzerine olan tartışmalar tekrar hareketlendi. Kalabalık yerlerin ve önemli kişilerin drone saldırısına açık olup olmadığı da bir tartışma konusu haline geldi. Drone üreticileri ise droneların tehlikeli olmadığı konusunda ısrarcı.
Açık olmak gerekirse saldırı amaçlı kullanılabilecek dronelar çok da hayal ürünü değil. İlk droneların da askeri şirketlerce geliştirildiğini ve hali hazırda TSK'nın da SİHA'ları olduğunu göz önüne alırsak çok da şaşırtıcı bir beklenti de değil.
Dronelar Gerçekten Tehlikeli mi?
Droneları silahlandırmanın çok da zor olmadığını söyleyen uzmanlar, alınabilecek önlemler konusunda da fikirlerini belirtti. Bunlar arasında drone avlamak, jammer kullanmak ya da drone avlayan drone avcılar kullanmak başta geliyor.
Drone pazarının yüzde yetmişini elinde tutan Çinli DJI firmasından Kuzey Amerika Kurumsal İletişim Müdürü Adam Lisberg, şu anda dronelara yönelik yaklaşımın droneların yaygınlaşmasının ardından değişeceğine inanıyor. O'na göre ilk defa drone gören kişiler izlendiklerini düşünüyor.
Kittyhawk adlı ticari drone platformunun kurucularından Joshua Ziering de aynı fikirde. Ziering'e göre Venezülla olayı droneların kötü niyetli işiler tarafından kötü amaçlarla kullanılabileceğini gösteren bir olay. Yine de insanların gerçekten endişelenmekten çok histeriye kapıldıkları görüşünde.
DJI'a göre ise esas problem insanların droneları bilip bilmeden, dikkatsizce ve hiç bir şeyi umursamadan uçurması. Bu yüzden de mobil uygulamasındaki testlerde başarısız olan kişiler sadece temel seviyede kullanım iznine sahip, bilgi seviyeleri artmadan aracı tamamen kullanmalarına izin verilmiyor. Ayrıca uygulama uçuşa yasak bölgeleri sürekli olarak güncelliyor, hatta hava alanı gibi riskli bölgelere girişi doğrudan doğruya engelliyor.
Ziering de onu esas korkutanın kötü niyetli kişiler değil, umursamaz kişiler olduğunu belirtiyor.
Uzmanlara göre drone'lardan gelebilecek tehdite karşı yaklaşım üç temel adıma sahip. Bunlar sırasyıla drone'u tespit etmek, tehdit oluşturup oluşturmadığını anlamak ve etkisiz hale getirmek. Tehditkar drone'lar ile diğer drone'ları ayırmak için çeşitli fikirler ortaya atılıyor, bunlardan birincisi drone'ların sürekli olarak cihazID'lerini yayınlaması fikri. DJI, bu alanda kullanılmak üzere Aeroscope adlı bir de cihaz geliştirdi. Bu cihaz, 50 km çapındaki drone'ları tanımayı sağlıyor.
Radyo sinyallerine bakarak drone'ları tanıyan ve yapıları hakkında tahmin yürüten başka cihazlar da geliştirilme aşamasında bulunuyor. Yine de esas sorun onlar değil, GPS hedefleme ile gönderilen drone'lar çok daha büyük bir tehdit olma potansiyeli taşıyor.
Normal radarların pek de başarılı olduğu bir konu olmayan drone belirleme işi için özellştirilmiş radarlar da geliştiriliyor.
Şu anda droneları vurma izni olan pek fazla asker ya da polis yok, ama daha önemlisi bir drone vurmak çok zor bir iş. Eğitimli keskin nişancıların bile pek yapabildikleri bir şey değil.
İlk alternatif olan avcı kuşlarla drone avlamak en makul yöntemlerden birisi, ancak her zaman bir kuşun av yeteneğine güvenmek mümkün değil. Ağ atan silahların ise pek çok eksiği var: Yavaş dolduruluyorlar, menzilleri çok fazla değil ve droneları aşağı düşürüyorlar. Patlayıcı yüklü bir drone vurulup sivillerin içine düşerse hala patlatılabilir.
Drone hunter ise tam olarak gelişmiş olmasa da iyi bir başlangıç. Tek atışlık bir ağ kartuşu olan bu cihaz, düşman droneları yakalayıp belli bir noktaya sürüklemek için tasarlanmış.
Ayrıca jammerler ile droneları etkisiz hale getirmek ve droneları hacklemek de alternatifler arasında yer alıyor.
Sözün özü, dronelardan gelebilecek en büyük tehlike yetersiz pilotlar olarak görülüyor. Henüz derone teknolojisine karşı alınacak önlemler tam oturmuş değil ancak çalışmalar başlamış durumda. Drone konusunda yapılması gereken araştırmalar ve hazırlanması gereken kanunlar hala çok fazla.
Kaynak: WebTekno