Dün gelmiş olsaydın;
Çay içecektik seninle.
En sevdiğin kurabiyeleri pişirmiş,
En sevdiğin elbisemi giymis olacaktım.
Kapı sana açılırken;
güllerim açacaktı bahçelerimde.
Kapıda az biraz duracaktık,
Seni görünce giden aklım,
utandıracaktı beni,
İçeri buyur ederken seni.
En sevdiğin köşeye oturacaktın yine,
Ben ise beni görmeyi en sevdiğin yere.
Uzun uzun konuşmalarımızın arasına
Bir kaç gülümseme serpiştirecektik.
Sen yine ben gülerken,
gözlerime bakacaktın.
Bense utanıp yüzümü
cama dönecektim.
Her zaman ki gibi;
Cankurtaran rolünü üstlenecektin,
Bu durumlarda hep yaptığın gibi.
Sende hafif gülümseyip,
bir konu açacaktın.
En son okuduğun kitabı
anlatacaktın bana.
Bense seni dinlerken
yüzüne dalıp dalıp gidecektim yine.
Sen bilmezdin hiç
sevdiğin bir konudan
Bahseder iken mimiklerini
izlemeyi ne kadar çok sevdiğimi.
Dün gelmiş olsaydın,
Bilecektin seni ne kadar çok sevdiğimi.