Resmi Gazete’de dün yayınlanan KHK ile alınan kararlar arasında TL’nin kullanımını artırmaya yönelik düzenlemeler de var. KHK ile kamuya TL’yle tahsilat zorunluluğu geldi
OHAL kapsamında bazı tedbirlerin alınmasına yönelik Kanunu Hükmünde Kararname (KHK) ile ekonomide bir dizi karar alındı. KHK ile Türk Lirası’nın kullanımını artırmak amacıyla önemli bir değişikliğe gidildi. KHK ile kamuya TL’yle tahsilat zorunluluğu geldi.
Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar, KİT’ler, özelleştirme programında bulunan ve sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait işletmeci kuruluşlar, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ve sermayesinde doğrudan veya dolaylı olarak kamu payı olan özel kanunlar ile kurulmuş anonim ortaklıklar, niteliğine bakılmaksızın yabancı para cinsinden yurt içi ödeme yükümlülüğü olan alacaklarını, borçlunun talebi üzerine 2 Ocak 2017 tarihinde Merkez Bankası tarafından açıklanan döviz alış kurundan, 31 Aralık 2017 tarihine kadar Türk Lirası olarak tahsil edebilecek. Bu madde kapsamındaki işlemler ve sonuçları, bütçe gelir ve gider hesaplarıyla ilişkilendirilmeyecek.
Resmi Gazete’de yayımlanan KHK ile şahsi sorumluluk davalarına yönelik düzenlemelere de gidildi. Buna göre kayyım atanan şirketlerin, kayyım atanmasından önceki sahipleri, ortakları, yönetim kurulu üyeleri, müdürleri ve diğer sorumlu yetkilileri aleyhine kayyımlar tarafından açılmış veya açılacak şahsi sorumluluk davalarında ilgili tüzel kişiliğin genel kurulunun veya yetkili kurulunun kararı aranmayacak. Kayyım atanan şirketlerin soruşturma kapsamındaki şüpheli ortakları ile kayyım tarafından hakkında şahsi sorumluluk davası açılan şirket ortaklarına ait ortaklık hak ve payları, soruşturma veya davanın açıldığı tarihten soruşturma, kovuşturma veya davanın kesin hükümle sonuçlandığı tarihe kadar devir ve temlik edilemeyecek. Ortaklık hak ve paylarına ait temsil ve idare yetkisi kayyım tarafından kullanılacak. Devir ve temlik yasağı Cumhuriyet savcılığı veya mahkeme tarafından resen ticaret sicili müdürlüklerine bildirilerek tescil edilecek. KHK ile Merkez Bankası’nı ilgilendiren bir değişikliğe de gidildi.
VARLIK FONU’NUN KAPSAMI GENİŞLEDİ
TÜRKİYE Varlık Fonu’nun kaynakları, kamu teşekküllerinin varlık ve hisseleri ile genişletildi. Buna göre, iktisadi devlet teşekküllerinden, bunların müessese, bağlı ortaklık, işletme, işletme birimleriyle varlıkları ve iştiraklerindeki kamu paylarından, sermayesinin tamamı veya yarısından fazlası devlete veya diğer kamu tüzel kişilerine ait olan ticari amaçlı kuruluşlardaki kamu paylarından, sermayesinin tamamı kamuya ait ticari amaçlı kuruluşların sahip olduğu hisse ve varlıklardan, devletin diğer iştiraklerindeki kamu paylarından ve Hazineye ait paylardan Bakanlar Kurulu tarafından fona aktarılmasına veya şirket tarafından yönetilmesine karar verilenlerden de oluşacak.
Kamu bankalarının alacak satışını TMSF yapacak
Hükümet, kanun hükmünde kararname (KHK) ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nu (TMSF) kamu bankalarının alacaklarının varlık yönetim şirketlerine satışı için yetkilendirdi. Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yer alan KHK ile Bankacılık Kanunu’na bir madde eklenerek kamu bankalarının alacaklarında düzenlemeye gidildi. Buna göre sermayesinin yarıdan fazlası doğrudan veya dolaylı olarak kamuya ait olan veya kamu tarafından kontrol edilen bankaların alacaklarının varlık yönetim şirketlerine satışında uygulanacak usul ve esasları belirlemeye Kurul yetkili olacak.
Terör mağduruna maaş
KHK ile Terörle Mücadele Kanununa şu madde eklendi: “Terör eylemi nedeniyle yaralanmış olup ilgili mevzuatına göre malul sayılmamaları nedeniyle aylık bağlanamayanlardan, talepleri üzerine, Vazife Malullüklerinin Nevileri ile Dereceleri Hakkında Nizamname hükümlerine göre derece tespiti yapılanlara, bu dereceleri esas alınarak memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda, aybaşından başlamak üzere aylık bağlanır.”
Ön ödemeli konut satışında cayma hakkı zorlaştı
OHAL kapsamında hazırlanan 684 sayılı KHK’ya göre ön ödemeli konut satışında cayma hakkında şartlar yeniden belirlendi. Buna göre sözleşme tarihinden itibaren 24 aya kadar tüketici herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönebilecek. Ancak bu durumda satıcı, konutun satışı veya satış vaadi sözleşmesi nedeniyle oluşan vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflarla sözleşme tarihinden itibaren ilk üç ay için sözleşme bedelinin yüzde 2’sine, 3 ila 6 ay arası için yüzde 4’üne, 6 ila 12 ay arası için yüzde 6’sına ve 12 ila 24 ay arası için de yüzde 8’ine kadar tazminat isteyebilecek. Sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç 180 gün içinde tüketiciye geri verilecek. Önceden bu süre 90 gündü. Cayma sırasında ödenen tazminat ise sadece yüzde 2 civarındaydı.