Merhaba sevgili okurlar, birlikte 2021 yılını geride bıraktık. Kötülüklerin umutlarımızı bastırdığı, hayat enerjimizin bir tık daha düştüğü bir yıl oldu hepimiz için. Alt alta tüm verileri yazarsak sanırım herkes 2021 yılının başına dönmek isteyecektir. Ekonomik olarak gücümüzün biraz daha azaldığı ve aynı oranda alışveriş yaparken daha temkinli davrandığımız bir döneme girdik. Artık sorumsuzca marketten her istediğimizi almıyor fiyatları dikkatle takip ediyoruz. İşin güzel tarafı aynı oranda israfında önüne geçtik bir yerde. Ama kimsenin yeni düzeni sevdiğini sanmıyorum.
Aslında cumanın cumartesinden ve 2021’in 2022’den bir farkı yok. Fakat bizler hayatımızı değiştirmek için bir dönüm noktası arıyorsak veya yeni bir başlangıca ihtiyacımız varsa yeni bir yıl sizin için güzel bir start olacaktır. Önümüzdeki yılın bizlere ne getireceğini kimse bilemez. Belki 2021 yılını mumla arayacağız beklide tüm insanlık için pozitif olayların daha çok yaşandığı bir yıl olacak. Her ne olursa olsun bizler yeni yıla yeni umutlarla girmek zorundayız. İnsanı yaşatan içindeki umuttur. Bir şeyler değişecekse bunu bizler başarabileceğiz.
O halde yaşlı dünyamızı daha yaşanacak bir hale getirmek için neler yapalım. Benim önceliklerim bir çoğunuz ile aynı. Daha önce de bahsettiğim gibi iklim ve doğa şartları hepimiz için en öncelikli mesele. Çünkü oksijen alamazsak kimsenin bir şansı olmayacak. Biz insanlar doğayı hem kirleten hemde bunun önüne geçecek olan canlılarız. Bizim dışımızdaki tüm canlılar görevlerini yerine getiriyor. Bizlerde artık atmosferi bir nebze daha temiz tutmalıyız. Ormanlarımıza daha çok sahip çıkmalı ve onların kapladığı alanı arttırmalıyız. Ve tabi denizlerde. Çevremize lütfen insan artığı bırakmamaya çalışalım. En azından atmosferi kirleterek içtiğiniz sigaranın birde izmaritini etrafa bırakmayın.
İkinci olarak benim için önemli olan konu, bizimle birlikte yaşayan canlıların yaşam kalitesini elimizden geldiğince arttırmak. Etrafımızdaki sokak hayvanlar yada bizimle yaşayan diğer canlılara gerekli önemi gösterelim. Çünkü onların bizlere ihtiyacı var. Eğer bizler sorumsuzca davranıp görmezden gelirsek, bir canlının yaşamına istemeden son verebiliriz. Kışın sokaklara köşe başlarına bırakacağınız bir kap yemek bir kap mama onlar için birkaç günlük öğün demek. Sadece sevmek, kucağımıza alıp okşamak hayvansever olmak için yeterli değil maalesef.
Diğer bir konu ise bir türlü anlam veremediğim ve insanlar arasında tüm sorunları çözebilecek bir durum. Karşılıklı anlayış. Evet sadece bu. Toplumsal ilişkilerimizde en çok ihtiyacımız olan davranış empati. Her olay yada her işimiz bizim istediğimiz gibi sonuçlanmaz. Zaten böyle olsaydı dünyada büyük bir kaos çıkardı. Bunu aklımızdan çıkarmayalım. Kötü bir durum gördüğümde bunun benim başıma da gelebileceğini düşünüyorum. Ve hemen kendime bir savunma mekanizması geliştiriyorum. Ama son dakikaya kadar anlaşamayacağınız bir kişi olursa oradan uzaklaşmakta bir çeşit anlaşma yöntemidir, bunu unutmayın.
Bizler ne kadar çok çabalasak bile dünyanı gençleştirmek asıl büyük devletlerin politikasında olması lazım. Yani Finlandiya gibi bisiklet kullanımı yaygınlaştıracak kararlar almalı. Elektrikli araçların daha çok alınıp satılmasını kolaylaştıracak kanunlar oluşturulmalı. Karbonmonoksit ve benzeri gazların kullanıldığı alanların daha sıkı denetimi yapılmalı. Denizlere atık yağları bırakan gemilerin daha kolay tespit edilmesi için gözetleme sistemlerini geliştirilmesi ve buna benzer bir çok adımı atacak olan yine bizleri yöneten devletlerdir. Ancak küçük büyük tüm ülkelerin öncelikli konusu silahlanma yarışı. Üzülerek takip ettiğimiz tek gelişme silah ve savunma sanayisi oluyor. Hal böyleyken kim ne yapsın denizlerde yaşayan canlı çeşitliliğini yada nesli yok olan anadolu parsını..
Siz tüm olumsuzluklara rağmen elinizdeki son fidanı dikin. Zira peygamberimizde böyle buyurmuş.
Unutmayın,
Çok Okuyun, Çok Gezin ve Çok Okuyun…