Hakkınla ilerle.
Hakkınla büyü.
Hakkınla gelişmeye devam et sen Türkiyem.
Bu cümleleri, son günlerde Dünya gündeminin birincisi sırasına oturan Türkiye’nin Dünya’da hak ettiği gündem olmasına bağlıyorum.
Doğu Akdeniz’de bir Türkiye konuşuluyor.
Pandemi sürecinde bir Türkiye konuşuluyor.
Ekonomi de her şeye rağmen büyüyen bir Türkiye konuşuluyor.
Savunma da, Turizm de, Sağlık’ta bir Türkiye konuşuluyor.
Çalışanın konuşulması da gayet doğal.
Türkiye’nin bugün yakaladığı bu ivme asla tesadüf değildir.
Geçmiş yıllarda, siyasetin içinde yaşanan o kaoslu dönemleri birçoğumuz gayet net bilir.
O dönemde hep şunu söylemişizdir, ‘Bizim insanımız akıllı, bizim insanımız çalışkan, bizim kaynağımız bize yeterli. Sadece çalan, çırpan, götüren olmasa.’
İşte bugün belki siyasi iktidara bu konuda hak vermek gerekiyor.
İktidarını, çalan, çırpan, götürenlere elinden geldiğince fırsat vermeden, vatandaş endeksli, ülke endeksli, vatan ve millet endeksli düşünerek hareket ettiği içindir ki, büyüme durmuyor, önemsenme durmuyor, hakkında konu üzerine konu çıkıyor ve Dünya’nın konuşulduğu ülke oluyor.
Bir yardan Anadolu’nun kara parçasında yaşanan ekonomik yatırımlar, diğer yandan Anadolu’nun deniz parçasında yapılan hamleler, bu gücün en net göstergesi.
Türkiye, Dünya’nın sağlık sorunuyla uğraştığı bir dönemde, sağlığı kendisine kazanç kapısı haline getiren bir ülke oldu.
O kadar çok maske ve hijyen malzemesi üreten fabrikalar kuruldu ki, Dünya’nın her bir yerine ihracat yapılıyor.
O kadar çok tarımsal ürün üreten tarlalar oluşturuldu ki, Dünya’nın her bir yerine ihracat yapılıyor.
Gelişmesini yıllarca dinlediğimiz, ekonomisini yıllarca övdüğümüz Avrupa, şimdiler de bir kilo domatesi, bir gram pul biberi dahi Anadolu’nun verimli ve doğal toprağından almayı tercih eder oldu.
Çünkü onlar da biliyor, Anadolu toprağı temizdir, Anadolu insanı temizdir.
Sağlığın bu kadar önemli olduğu bu dönemde de her şeyin temizini bulmak ve almak en doğal hakları.
Türkiye’nin yaşanan yeni süreçte, değişin dünya yaşam şartlarında, gelişen ve çöken ekonomik düzlemlerde, Dünya’nın sayılı bir ülkesi olduğu gerçeğini artık sağır sultan bile kabul etmiş durumda.
Birleşmiş Milletler Meclisi’nde, dünyanın bütün ülke liderlerinin gözlerinin içine baka baka ‘Dünya beşten büyüktür’ diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin kaçıncı sırada olduğunu da mesajını net olarak vermişti.
O mesajı alanlar, belki de şimdi anlıyorlar, Dünya’nın 5’den büyük olduğunu!
Türkiye’nin 6. Olduğunu!