Dünyada her 6 saniyede bir kişinin inme nedeniyle hayatını kaybettiği düşünülürse önlem almanın da ne denli önemli olduğu ortaya çıkıyor. Acıbadem Ankara Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. A. Tulga Ulus, şah damarında darlık oluşturarak inmeye neden olan hastalığın çıkarıldığı “karotis endarterektomi” ameliyatıyla inmeyi engellemenin mümkün olduğunu belirtiyor.
İnme (felç) hastalığı ölüm nedenleri arasında üçüncü sırada yer alıyor. Dünyada yaklaşık 17 milyon kişi her yıl inme geçiriyor ve bu hastalardan 6 milyonu hayatını kaybediyor. İnme konusundaki çok daha dikkat çekici bir başka istatistiğe göre, yaş ve cinsiyetten bağımsız olarak her 2 saniyede bir kişi inme geçiriyor, her 6 saniyede bir kişi de bu nedenle hayatını kaybediyor. Dolayısıyla inmeyi gerçekleşmeden önleyebilmek hayati önem taşıyor. Acıbadem Ankara Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. A. Tulga Ulus, günümüzde inmeyi engellediği ispatlanmış en güvenilir yöntemin “karotis endarterektomi” ameliyatı olduğunu söylüyor. Araştırmalar, bu işlemin hem inmeye ait belirtilere sahip olan, hem de belirtisi olmasa da damarlarında tesadüfen darlık saptanan kişilerde ilaç tedavisine göre daha etkin sonuçlara ulaşıldığı gösteriyor.
Ailesinde inme öyküsü olanlar dikkat!
Kandaki kolesterol ve yağ yaşlanmayla birlikte damarlarda plakların oluşmasına neden oluyor. Ve zaman içinde de bu plaklar damarların daralması ve sertleşmesiyle sonuçlandığı için bu durum da inme riski doğuruyor. Sigara kullanımı, kon şekeri kontrolsüzlüğü ile giden diyabet, obezite, egzersiz alışkanlığının olmaması ve yüksek kan yağları gibi damar sertliği riskleri, inme gelişmesinde de temel sebepler arasında sıralanıyor. Bununla birlikte kişinin yaşı damarlarının yaşı ile orantılı şekilde ilerlediği için yaşlı hastalarda oluşabilecek hipertansiyon, diyabet ve böbrek yetmezliği gibi problemler de inme riskine yatkınlığı artırıyor. Bu nedenle ailesinde inme öykü bulunan veya belirtilen bu risk faktörlerine sahip olan kişilerin risklerini azaltabilmek için düzenli kontrol ve yaşam tarzı değişikleri hayati önem taşıyor. Ancak önlem almayan ya da tüm önlemlere rağmen darlık gelişen kişiler için ameliyat gündeme geliyor.
Kimler ameliyat için aday?
Risk altındaki hastalar, inme ya da inmenin ön belirtileri olan geçici tek taraflı görme kaybı, geçici ve kısa süreli felç, geri dönebilen beyin olayları ve kalıcı felç geçiren hastalarla şah damarında yüzde 70-99 darlığı olankişiler ameliyat için uygun adaylar arasında gösteriliyor. Bununla birlikte hiçbir belirtisi olmasa da şah damarlarında yüzde 80’e yakın darlık olan kişilerin de felç riski yüksek olduğu için ameliyat olmaları gerekiyor. Sonuçta, felç geçirmemiş hastaları korumak ve felç geçirmiş hastaların da bir kez daha aynı tehlikeye maruz kalmasını engellemek amaçlanıyor.
İnme riski yüzde 80 azaltılıyor
Prof. Dr. A. Tolga Ulus , “Binlerce hastayı içeren araştırmaların gösterdiğine göre ameliyat, ilaç tedavisine göre 2 yıl için felç riskini yüzde 80 azaltıyor. Yani ameliyat sayesinde risk dörtte birden, onda bire düşebiliyor. Şikayeti olan hastalarda elde edilen başarı, benzer şekilde şikayeti olamayan hastalarda da gösteriliyor. Tesadüfen yapılan sağlık kontrollerinde darlık saptanan ve felç riski ile karşı karşıya kalan hastalarda, ameliyat ilaç tedavisine oranla, beş yıl içinde felç geçirme riskini onda birden, yirmide bire indirebiliyor” diyor.
Ameliyatın zamanlaması hastaya göre belirleniyor
Ameliyat için en uygun zamanın hastadan hastaya değişmekle birlikte hafif geçirilmiş bir felçten sonraki ilk 2 hafta, ciddi bir felçten sonra ise ilk 6 hafta olduğunu anlatan Prof. Dr. Tolga A.Ulus, şu bilgileri veriyor: “Hastalığına tanısı, konusunda uzman bir kalp-damar cerrahi muayenesi ve uygun bir doppler ultrasonografi ile konulabiliyor. Darlık saptanması durumda ise ameliyat kararı alınıyor. Lokal anestezi altında 30-45 dakika süren girişimle dedarlık oluşturan plak çıkarılıyor. Gerekli hastalarda yama ve kan akımının kesintiye uğramaması için şant kullanımı önemlidir. Ameliyat şansı stent ve girişimsel işlemlerden önce değerlendirilmelidir. Ancak, başarılı sonuca ulaşabilmek için ameliyat öncesinde ciddi bir planlama yapılması ve işlemin zamanlaması son derece önem taşıyor.”
Ameliyat sonrası yaşam tarzının değiştirilmesi şart!
Hastanın ameliyattan sonra takibi ve bununla birlikte probleme katkısı olabilecek risk faktörlerine yönelik önlem almak da çok önem taşıyor. Yanı, kullanılıyorsa sigara bırakılmalı, obezite ve fazla kiloya neden olacak yanlış beslenmenin düzeltilmesi, diğer yaşam alışkanlıklarının değiştirilmesi, diyabetin kontrol altına alınması, kan yağlarının limitlerin altına çekilmesi gerekiyor.