Merhabalar sevgili Medyaege ailesi. Yağmurlu günlerin artık geride kaldığı ve baharın kendini hissettirmeye başladığı bu Pazar gününden hepinize mutlu ve sağlıklı bir gün geçirmenizi diliyorum. Bu hafta hem size hemde kendime bir iyilik yapmak istiyorum. Uzun zamandır bir mağara ziyareti yapmadım. Yakın çevremdeki veya Türkiye’de bulunan mağaraları incelerken bir yandan da dünyadaki en ilgin ve görülmeye değer mağaraları merak ettim. Ve hepsini sizin için inceledim. Şimdi benim favorim olan ilk on mağaraya birlikte bakalım.
Son sıradan başlayarak gidecek olursak on mumarada Skocjan Mağarası, yer alıyor. Slovenya’da bulunan bu mağaranın listemizde yer almasının sebebi en uzun yer altı kanyonuna sahip olması. Ayrıca 1986 yılında UNESCO dünya mirasları listesinde yer almayı hak kazanmış, fantastik bir yer altı şehrini andırıyor. Yerin yaklaşık 1 km altında bulunan mağaranın uzun bir yürüyüş parkuru ve en altta sizi bekleyen bir nehrinde olduğunu unutmayın.
Malezya Borneo’da bulunan bu mağaranın en ilginç yanı kalkerli yapısının aşırı tuzlu olması sebebiyle geyiklerin sürekli taşları yalamak için mağaraya gelmesinden kaynaklanıyor. Benim için listeye girme sebebi ise kayaçlardaki tuz değil, mağaranın içine bir uçak sığabilecek kadar geniş olması.
Güney Portekiz kıyılarında gel-git akıntıları çok fazla görülmekte. Bunun sebebi olarak kayaçların yapıları yumuşak olan bölgelerde çeşitli mağara ve girintiler oluşmakta. Lagos bölgesinde bulunan Algarve Mağarası bu şekle gelmesi için uzun yıllar geçmiş. Ve bu doğal güzellik bizim listemize girmeye hak kazandı.
Dünyanın yedi doğa harikasından biri olarak 2010 yılında listeye giren Puerto Princesa Yeraltı Nehri, aynı zamanda bir mağaranın içinde nehir yoluyla gezebileceğiniz ender mağaralardan biridir. Filipinlerde buluna mağaranın yeni bölümleri 2010 yılında keşfedilmiş ve şimdi bile bir çok yer altı bilimci için cazip bir yer konumunda. Nehirde buluna derin su deliği hala gizemi koruyor.
6 yüzyıl boyunca dalgaların aşınması ile dev bir kireçtaşı yarımadasında meydana gelen bu mağara Mermer Katedrali olarak da biliniyor. Kısa bir tekne yolculuğu ile gezebileceğiniz mağarada mavinin her tonunu görmeniz mümkün. Şili ve Arjantin arasında Patogonya’da bulunan mağara son yılların en gözde turistik merkezi haline geldi.
Dünyanın bilinen en derin ikinci mağarası, tam 13,5 kilometre uzunluğa sahip. Rus Jeolog Krubera tarafından 1968 yılında keşfedilen mağaranın en ilginç özelliği Dubai’de bulun dünyanın en uzun kulesi Burç Halife’den 2,5 kat daha derin olmasıdır. Gürcistan sınırına yakın bir bölgede bulunuyor. Ve mağaranın dibine inmek tam 30 gün sürüyor.
İtalya Capri adasının yakınında bulunan bir deniz mağarasıdır. Ve mağaranın girişi sadece iki metredir. Gel-git zamanlarında ise bu mesafe bir metreye kadar düşüyor. 2011 yılında bir kadın mağaraya girerken sakatlandığı için girişler profesyonel bir yardımcı sayesinde yapılabiliyor. Mağara içinde kürekçilere yardımcı olacak zincir bir halatta bulunuyor. İçerideki atmosferin güzelliği tek kelimeyle enfes.
Waitomo Ateş Böceği mağarası, Yeni Zelanda'nın en çok ziyaret edilen yerlerinden. Sebebi ise mağaranın tavanında ve duvarlarında bir çok ışıldayan larvaların olması. Bunlar Avusturalya’ya özgü parlak ışıkları ile avını kendine çeken bir sivrisinek türü. İlk bakışta bir ateşböceğini andıran bu larvalar mağarayı doğal ışıklandırma haline getirmiş. Glowworm bu bölgede yaşayan en ilginç böceklerden. Bu canlıların ürettiği mukusta yer alan lusiferin enzimi nem ile birlikte ortamdaki oksijenle kimyasal reaksiyona giriyor ve bu reaksiyon sonucu ortaya mavi ve büyüleyici bir görsel şölen çıkıyor.
Bazalt sütunlar, altıgen yapılar ve gotik bir İskoçya atmosferi. Karşınızda Fingal Mağarası. 60 milyon yıl önce volkanik lavların oluşturup bugüne miras bıraktığı bir hazine. İskoçya’da bulunan mağarayı anlatmak için kelimeler yetersiz kalıyor. Kendinizi adeta Yüzüklerin Efendisi serisindeki gibi hissedeceksiniz. İki adet dev bir geçide sahip mağaranın içi bir çok ünlü besteciye ilham vermiştir. Ayrıca İskoç tarihindeki bir çok kahramanın efsanelerine konu olmuş, ülkenin tarihi ve kültürel bir değeri haline gelmiş. Ve listemize iki numaradan giriş yapıyor.
Listemizde bir numaraya geldik. Meksika’da bulunan Kırlangıçlar Mağarası belki de girilmesi en zor mağaralardan. İple mağaraya inmek için 2 saat süren bir profesyonel bir iniş yapmanız gerekiyor. Eğer paraşütle inmek isterseniz sadece 7 saniyede mağaranın zeminine ulaşabilirsiniz. İşte mağarayı benzersiz kılan ve bizim bir numaramız yapan bu detay. Ancak ismine aldanıp mağaranın sevimli bir gezi yeri olduğunu düşünmeyin. Mağarada bir çok tehlikeli akrep ve yılan sizleri bekliyor olacak.
Evet en ilginç mağaralar listemizin sonun geldik. Sizlerde merak ettiğiniz mağaraları youtube videolarında izleyebilirsiniz. Daha buraya yazamadığım bir çok mağara sizlerin ilgisini çekebilir. Önümüzdeki hafta çok daha değişik bir yazı ile karşınızda olmak üzere şimdilik hoşça kalın.
Çok Gezin, Çok okuyun ve Çok Sorun