Sahiden içinde hiç aşk geçmemiş beton yol.
İncinmiş duygular çuvalında sallanan iki kol.
Sevgi duymak bir yana tebessüm yok yüzünde.
İki nefret çeşmesi, zehirli, kibir akar gözünde.
Bir tarafı küçük krizantem, bir tarafı dev kaktüs.
Melankoli, depresyon, sahte gülüş yalnız süs.
Güven duymak için kırk kilitli kırk noter kasası.
Yılanlara taş çıkartır, sahte vicdan azabı asası.
Utanç duygusu, çocukluk anısı, döşek yarası.
Pişmanlık gizli iç yolculuk, gecenin en karası.
Yüzbin yeşil dal devrilse, zerre üzüntü duymaz.
Boş umut gerçeği ummak, günü gününe uymaz.
Haz duyar başka acılardan timsah kadar iştahlı.
Panik, apaydınlık gündüzde, bütün zevkleri ahlı.
Beyni kasvet dolu, çölde düzensiz bir panayır.
Mephisto yoldaşı, siyam ikizi, ayırabilirsen ayır.
Çocuklar gibi neşeli iki insan görse kaygılanır.
Ne kadar saklasa da özünü bilgelerce algılanır.
Şefkat, dostluk ve umut diline olmuş pelesenk.
Ona bıraksan sözü, yunan tanrısı zeusa denk.
Bağlılık ve ilgi yalnız mal, mülk ve sarı madene.
Kimseye kalmadı elementler tablosu, bir dene.
Acıyla inşa edilen bütün değerler kalp bir para.
İstismara uğrarsa dostluk, kapanmaz olur yara.
Sevinç dolu hayat iyilik ve cömertlikle kaynar.
Dışarıdan bir gözükse de bilge, içi kızarmış nar.
Av.Yusuf AKIN/22.07.2021/Kuşadası