Ege Üniversitesi tarafından düzenlenen Cumhuriyetinin 100. Yılı Etkinlikleri kapsamında “9 Eylül İzmir’in Kurtuluşu” konulu konferans gerçekleştirildi. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Prof. Dr. Nuri Bilgin Konferans Salonu’nda yapılan etkinliğe EÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Ersan, Prof. Dr. Banu Yücel, Prof. Dr. Prof. Dr. İlkin Şengün, EÜ Senato Üyeleri, üniversite üst yönetimi, akademisyenler, öğrenciler ve idari personel katıldı. Konferansı, Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kemal Arı verdi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından programın açılışında konuşan EÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, “Bugün bağımsızlık mücadelemizin en parlak zaferlerinden olan İzmir’in Kurtuluşu’nun 101’inci yıl dönümünü gururla kutlamanın onurunu yaşıyoruz. 9 Eylül 1922, İzmir'in Türk topraklarına yeniden kavuştuğu gün olarak tarihimizde altın harflerle yazılmıştır. Bu zafer, ulusal birlik ve dayanışmanın bir örneği olarak kayda geçmiş, birçok fedakârlıkla ve mücadeleyle taçlandırılmıştır. 9 Eylül, sadece İzmir için değil, tüm Türk Milletimiz için bir dönüm noktasıdır. Anadolu’daki son devletimiz Cumhuriyetimizin kuruluşuna giden taşların döşendiği sürecin başladığı azmin ve inancın zafer günüdür” dedi.
Birlik ruhu ile hareket edilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Mehmet Ersan, “İzmir’in kurtuluşunun üzerinden 101 yıl, Cumhuriyetimizin kuruluşunun üzerinden 100 yıl geçtiği şu dönemde tarihi zaferlerle dolu bir milletin asil evlatları olarak bizler; kurtuluş mücadelemizdeki aynı hissiyatla, aynı azimle, aynı kararlılıkla ve birlik ruhu ile birbirimize kenetlenmeliyiz. Bizlerin en büyük sorumluluğu, yarınlarımızın anahtarını tutan kadim medeniyetimizin mirası üzerine kurulan Cumhuriyet’imizi kazanımlarıyla korumak, yaşatmak, muasır medeniyetler üstüne çıkarmak ve ortak tarih bilinci ile vatani sorumluluklarının bilincinde nesiller yetiştirmektir” diye konuştu.
Prof. Dr. Mehmet Ersan, “Ege Üniversitesi olarak; eğitimi bir toplumu ileriye taşıyacak yegâne unsur olduğu inancıyla, aydınlık geleceğin inşasında başrol üstlenecek gençleri ülkemize kazandırıyor olmaktan gurur duyuyoruz. Türkiye Yüzyılını Akademinin Yüzyılı yapmak, geleceğe daha güçlü bir Türkiye miras bırakmak için büyük bir azimle çalışmaya devam ediyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyor, vatan ve hürriyet uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi saygıyla ve hürmetle yâd ediyor; gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Önümüzdeki on yıllar, yüz yıllar, bin yıllar boyunca bu vatan toprakları üzerinde göndere çektiğimiz Türk Bayrağımızın altında nice zafer kutlamayı temenni ediyorum” dedi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kemal Arı ise konferansta Milli Mücadeleyi ve Büyük Taarruz ile 9 Eylül 1922'de kente askerleriyle giren ilk komutan olan Yüzbaşı Şerafettin'e Atatürk tarafından verilen kılıcın hikâyesini anlattı. Prof. Dr. Arı, “Bugün 9 Eylül 1922’ye gelen süreci değişik bir bakış açısıyla sunacağım. İzmir’in kurtuluşu tarihimizdeki en önemli olaylardan birisi. İzmir hem kuruluşun hem de kurtuluşun simge kenti olmuştur. İzmir üç yıl kanlı bir işgal dönemi yaşamıştır. Tarihin gördüğü en büyük zulümlerden birini yaşıyor. İzmir 15 Mayıs 1919 tarihinde Yunan ordusu tarafından kanlı bir şekilde işgal ediliyor. İşgalin ilk günü kaynaklara göre şehit edilen Türklerin sayısı binin üzerinde bazı kaynaklarda hatta iki binin üzerinde olduğunu söyleyenler var. Bazı yabancı kaynaklar İzmir’de bir haftada 5 binin üzerinde Müslümanın öldüğünü söylüyor” dedi.
İşgal öncesini Anadolu’nun kurtuluş mücadelesini ve ayrıntılı bir şekilde aktaran Prof. Dr. Arı, Türk ordusunun İzmir’e girişini fotoğraflarla ve tarihi karakterlerle anlattı. Prof. Dr. Arı, “İzmir 9 Eylül 1922’de kurtuldu. İzmir’in kurtuluşu Türkiye’nin kurtuluşudur. Milli Mücadelenin taçlanmasıdır. Lozan’a kadar olan sürecin başlangıcıdır. Aynı zamanda emperyalizme karşı direnen bütün mazlum ulusları temsil eden bir zaferdir. Ama şu soruyu da kendimize sormaktan geri kalmayalım ‘Hem işgalin hem de kurtuluşun mekânı olmuş Konak Meydanında bugün hala kurtuluşu anlatan bir simge, bir iz, bir anıt neden yok?” diye konuştu.
Konferansın sonunda Prof. Dr. Mehmet Ersan, Prof. Dr. Kemal Arı’ya “Teşekkür Plaketi” verdi.