Günümüz kuşağını Z kuşağı olarak bilmekle birlikte, bu Z kuşağının getirdiklerinden çok götürdüklerini, daha doğrusu getiremedikleri üzerine konuşulacak çok şey var.
Gençlik zamanımızda, ‘Biz gençken’ hikâyelerini ve bu sözle başlayan nasihatlerden çok kaçındığım için, kendimi aynı duruma düşürmeye hiç mi hiç niyetim yok.
Gençliği karşı tepkim var, önerim var ama asla ‘Biz gençken’ diye kendi egomu tatmin etmeye de hiç ihtiyacım yok.
Ege İhracatçılar Birliği’nin 2021 yılı değerlendirme basın toplantısına Medya Ege İmtiyaz Sahibi Arif Çayan ile birlikte katıldık.
Birçok basın kuruluşundan gelen temsilciler, çalışanlar gibi biz de 2021 yılı değerlendirmesini dinleyip, sorular sorup, notlar aldık.
Ege İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak’ın kısa ve öz açıklamaların dinlerken, Türkiye’nin dünyanın yarısından fazla ülkeye yaş meyve ve sebze ihracatı yaparken, ülkemize milyon dolarlar kazandırdığını net şekilde gördük.
Ne kadar ihracat, ne kadar para, gelecek yıllarda hedeflenen yeni ihracat rekorları rakamsal olarak bir değer olsa da, benim aklımda kalan tek değer Başkan Uçak’ın arada kısa olarak söylediği Gençleri Tarıma Özendirme Projesi.
Önümüzdeki yıllarda bu projeyi hayata geçirecekleri de için de olabilir, projenin ayrıntılarına pek girmedi Başkan Uçak.
Açıklamada yer alan paralardan, dolarlardan, rekorlardan, rakamlardan daha çok dikkatimi çekti bu proje.
Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de Z kuşağı, sanal ortamda üretmek ve sanal ortamında karşısında gerçek anlamda tüketen insanlar olarak geliyorlar maalesef.
Bir tıkla kapında, bir tıkla önünde, bir tıkla karnında hareketleri, özellikle gençlerimizi gerçek anlamda üretmeden, gerçek anlamda tüketen topluluk haline getiriyor.
Domatesin, patatesin, limonun, mandalinin vb. yiyeceklerin nasıl üretildiğini, ne hangi şartlarda üretildiğini ve en iyisinin nasıl elde edileceğini bilmeyen gelecek nesil, nasıl tüketildiğini çok iyi bildiği gibi, ileri zamanlarda hangi şartlarda tüketemeyecekleri sonucuyla da karşı karşıya kalacaklar.
Gençlerimizin acil olarak, dijital ortamdaki sanal üretme hevesini gerçek anlamda üretime sokmak zorundayız.
Gençleri Tarıma Özendirme Projesi de işte bu anlamda, hem dünyanın geleceği için, hem de ülkemizin geleceği için çok ama çok önemli.
Eğitimli genç tarım üreticileriyle, tarımsal kalkınma had safhada artacağı gibi, üretim kalitesi de çok ama çok yükselecektir.
Bu da karnımızın doymaya, kasamızın dolmaya devam etmesi demektir.
Ege ihracatçılar Birliğini, gençleri ve tarımı buluşturan projesini şimdiden alkışlıyorum, başarılı olmasını diliyorum. İnsanlığın geleceğini kurtaracağını düşündüğüm projeyi aklına getiren, uygulamaya sokan bütün herkesi de yürekten tebrik ediyorum.
Hep birlikte tüketmenin yolu, hep birlikte üretmekten geçer.