Ekonomiden anlamam! Ekmeğin fiyatını bilmek kadar!

Ali EYCE

Bazen ne yazacağınızı düşünürken, nelerin konuşulduğunu, neleri yazıldığını, nelerin açıklandığını ve neleri yaşandığını takip etmeniz yazmanız için yeterli oluyor.

Aklınızdan çıkarımlar yapmaya çalıştığınız ama çıkaramaya başaramadığınız şeyler de yazı konusu olarak sizi yazmaya mecbur bırakıyor.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi'nin açıklamasının haber haline dün bir kaç kez okudum.

Her cümleyi ayrı ayrı düşündüm, her cümlenin sonuna ayrı ayrı soru işareti koydum.

Başkan Eskinazi, ihracatçıların entübe tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu.

Uyarıyı yaparken de açıklanan Orta Vadeli Programın değerlendirmesini yaparken.

Orta Vadeli Programın temel hedefi ülkede yaşanan ve herkesin, her anlamda hissettiği enflasyonu düşürmeye çalışmak.

Enflasyon dediğimiz şey, maaşla çalışan kadar, üreten, üretirken çalıştıran, çalıştırırken maaş veren herkesi ilgilendiren bir durum.

'Dur' denilmediğinde, 'Yavaşla' denilmediğinde, 'Düş' denilmediğinde herkesin durduğu, yavaşlığı ve düştüğü bir durum.

Başkan Eskinazi, ihracatçı olarak ve İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı olarak ve doğal olarak kendi açısından değerlendiriyor durumu.

İhracatçı yüksek kur üzerinde ihracat yaptığında, kazanacağı para doğal olarak kur üzerinden olduğu için Türk Lirası'na da göre de daha yüksek olacak.

Daha çok kazanmak veya daha az kazanmamak isteği ticaretin doğasında vardır.

Ancak ister yurt içi, ister yurt dışı iş yaptığınızda düşündüğünüz temel nokta ne kadar kazandığınız değil, herkesin ne kadar kazandığı olmalı.

Hep birlikte kazanırsak zengin oluruz, sadece birileri kazanırsa buna zenginlik denmez.

Ekonomik ve sosyal adaletsizlik denir!

"Türk Lirasındaki aşırı değerlenmenin 3 yılda 13 milyar dolar ihracat kaybına yol açacağı programda yazılmış. Gerçekleşmenin daha da kötü olmasından endişe ediyoruz."

Bu cümleyi anlamakta, anlamlandırmakta daha da güçlük çektiğimi belirtmek isterim.

Türk Lirası'nın döviz karşısında değer kazanmasının 7 bin 500 ihracat yapan firmayı, 12 farklı sektörde faaliyet gösteren fabrikalarda çalışan binlerce insanı direk ilgilendiriyordur eminim.

Ancak Türkiye'de yaşayan milyonlarca insanı ilgilendiren en önemli konu basit anlatımla ekmeğin fiyatının kaç para olduğudur?

Döviz kurunun yüksek olmasının ihracata getirisini anlamak mümkün olsa da, döviz kurundaki yükselişin hayatın içinde bir çok envanterde fiyatların artışına neden olacağını görmemek ise mümkün değil.

Döviz kurunun getireceği artış, düşürülmeye çalışılan enflasyonu olumlu destekleneceğini düşünmek ise ayrı bir akıl tutulması.

Ekonomiyi anlamam.

Ama ekmeğin fiyatını net anlarım!

Vesselam!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.