ESKİDEN ÖLEN BİRİ İÇİN VADESİ GELMİŞ DERLERDİ, ŞİMDİ ÖLÜMLERİN ADI DEGİŞTİ
ELİNE BIÇAĞI, SİLAHİ ALAN AZRAİLİMİZ OLUYOR
Ahlarla, vahlarla tühlerle, keşkeklerle, yazıklarla toprağa verildiler her biri. Neden öldürüldüklerinin hiç bir önemi olmadan bu dünyadan çekip gittiler.
Bu nasıl bir düzendir? Bu nasıl bir kabullenişliktir? Lütfen biri bunu bana, bize, öldürülen kadınların ailelerine anlatabilir mı?
Birinin onlarca suç dosyası var ve elini kolunu sallayarak dışarda geziyor eline aldığı tüfekle karısını kafasından vuruyor. Bir diğeri evlat olacak güya annesini hunharca öldürüyor, bir diğerinin gözü dönmüş bir kadının evine giriyor iki gün rehin alıyor ve önce boğazını kesiyor, onunla da yetinmiyor olmuş kadını yakıyor. Bunun adı katliam değildir de nedir soruyorum size başımızdaki yöneticiler?
Şimdi ne olacak, yine yazılıp çizilecek, bir kaç kanal haber saatine olayı en çaresiz haliyle taşıyacak ve gündem çok hızlı bir şekilde değişecek.
Bir kadın bir erkeği hayatına almadığı, ona hayır dediği için öldürülebilir mı? Bu kadar değersiz biz kadınların hayatı yahu? Bu nasıl bir düşünce , ne tür bir zihniyet ve nasıl bir cahilliktir?
Artık bu kadın cinayetlerine son verilmeli. Böylesine ipsiz, sapsız, ruh hastası adamların cezalarının çok ağır olması gerekiyor. Eline bıçağı, silâhı alan bu ülkede azrail kesiliyor başımıza.
Ben anneyim ve kız evlatla beraber erkek evlat yetiştiriyorum. Benim çocuklarım soğuk kış günlerinde kapıda gördükleri hayvanlara üzülüyorlar, onları kucaklayıp eve getirmek istiyorlar. Merhametli insan olmak o kadar da zor değil diye düşünüyorum. Bu pislik, caniler nerede doğmuş , nasıl bir aile içinde büyümüşler de böylesine acımasızlar inanın anlamakta zorlanıyorum. Hiç mi sıcak bir yuvada aile olmanın tadına varmadınız hiç mi saçınız okşanmadı? Sahiden sizin hiç canınız tam da can evinizden hiç yandı mı?
Ya da birileri sizin kadar canı olup sizin canınızı yakmadı mı? Bu sorunun cevabı şu olmalı sanırım. Kimse sizler gibi canı olmadı, kimse sizler gibi insanlıktan çıkmadı.
Ben bu öldürülen kadınlarımızın isimlerinin bir parka, bir sokağa verilmesini istemiyorum. Ben bu cinayeti işleyen insan musfettilerinin gün yüzü görmemelerini istiyorum.
Yarın, yarından sonra biz yine aynı haberleri duyacağız. Tek fark isimler değişecek lakin canilik değişmeyecek.
( Aylin Sözer, Selda Taş, Vesile Sönmez)
Eylül Ayça KARAKUŞ